Anılarda bir gezinti
Fotoğraf: dakzxz/Pixabay
Çalışma hayatından ayrıldığımda ev içinde sıkıntıdan patlarım diye düşünüyordum. Ama tersine hemen her gün kendime öylesine iş çıkarıyorum ki, bazen etrafımı ve kendimi nasıl toparlayacağımı şaşırıyorum. Oldum olası çok düzenli bir insan değilim. Etrafımın çalışma sırasında dağınık olması beni hiç rahatsız etmez. Haber merkezinde görev yaparken Ahmet Oktay Börtecene odama gelir masamı düzene koymaya kalkardı. Oysa dağınıklık sanki yazma çizme olayında bana adeta ilham verir. Şansıma da hep ikinci adam olarak düzenli insanlardan oluşurdu çevrem. Orhan Erinç de, Nail Güreli de tertipli olmaktan hoşlanan başkanlardı. Yazmak fikrini kafama kim sokmuştu? Biraz düşününce anımsadım. 1999 yılında Nail Güreli’nin ısrarıyla cemiyetin bir gazetesi oldu. Adı “Bizim Gazete” Nail Güreli sabah Milliyet’e gider öğleden sonra Bizim Gazete’ye gelir akşama kadar çalışanlarla birlikte haşır neşir olurdu. Ben de gazeteye uğrardım. Sevdiğim üç beş kişiyle sohbet eder elimden geldiğince Nail’e yardımcı olmaya çalışırdım. Gazetenin kültür sayfasını Tiyatro Sanatçısı Ergun Köknar üstlenmişti. Haftada bir gün veya iki gün uğrar sayfayı hazırlardı. Onu gördüğümde çok sevinirdim. Çünkü ortak konularımızı birbirimizle paylaşmaktan zevk aldığımız fikirlerimiz vardı. Ergun bir gün dedi ki, “Turgay ya senin kitap düşkünlüğünü biliyorum. Çok okuyorsun gel Bizim Gazete’ye ‘Kitapların Arasında’ başlığıyla haftada bir köşe yaz.” “Bilmem ki”, falan diye geçiştirmeye çalışırken Ergun ısrar etti ve böylece Bizim Gazete’de başlayan köşe yazarlığım daha sonra “Gelişigüzel Yazılar” başlığıyla sürdü. 2006’da bir gün cemiyete Fatih Polat geldi. Yanında genç bir arkadaşı da vardı. Bana “Evrensel’e yazar mısın ağabey?” dedi ve sonra da ekledi. “İzin verirsen köşenin adını da ben koyayım: Gerçeğin Gözüyle”. Fatih’i çok severdim zaten. Hiç ikiletmeden “tamam” dedim. İşte 2006’dan beri de Evrensel’de yazıyorum. Bu ülkede olan bitene gerçeğin gözüyle bakmak ve onu kaleme almak büyük bir sorumluluktu da. Kısaca hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir dönemde işçinin, emek insanlarının, haksızlığa uğrayanların sesi olan Evrensel ailesine katılmış olmaktan mutluydum. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engeller, hak ihlalleri, kadınlara reva görülen baskı, şiddet ve zulüm konularında kendi çapımda bir şeyler yazarak okurlarımla paylaşmak bana güç katıyor.
Kendimden söz etmeyi pek sevmem ama bugün aklımdan geçenleri siz okurlarımla paylaşmak ve dostları anmak istedim. Demek ki arada bir geriye dönüp eski güzel günleri anımsamak gerekiyor. Kötücül ortamlardan ve ülkenin uyurgezer insanlarından öylesine sıkıldık ki hiç değilse anılardan alacağımız küçük bir soluk bile iyi geliyor.
Metin Eloğlu (1927-16 Ekim 1985) edebiyatımızın en renkli ve güzel insanlarından biriydi. Şairdi, ressamdı. Dilimizi eğip bükerek, yenilikler katarak yazdı şiirlerini. Ülke insanının hiç değişmeyen kaderini yıllar önce değiştirmeye uğraşmıştır Eloğlu kimi dizeleriyle. Onlardan birini paylaşmak istedim. “Uyan”
Hadi uyan
Günışığı çilemeye başladı başucumda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar tüneğinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin
Hadi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ısısın
ilkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan
Garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için
Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için
Hadi uyan
Denizi dinle yaşamak desin
Toprağı dinle barışmak desin
Göğü dinle sevişmek desin
Bir plak konmuş gibi gramofona
İşte aşk işte özlem işte savaşmak gücü
Uyan diyor uyansana
Hadi uyan Sevdiğim uyan N’olur uyan
- Gemici Islığı 01 Ocak 2025 03:00
- Dünden bugüne 25 Aralık 2024 04:04
- Ellerinize ve yalana dair 18 Aralık 2024 03:18
- Eski dostlar 11 Aralık 2024 04:29
- Acılı ve ayıplı günler 04 Aralık 2024 06:35
- Korku üzerine 27 Kasım 2024 04:35
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47