Bahçeli, MHP ve terör...
Fotoğraf: TBMM
Salı günkü grup toplantısında Bahçeli yine “formdaydı”!.
Elini kolunu sallayıp ağzından tükürükler saçarak, bağırıp çağırarak konuştu. Başka sorunlara da değindi ama asıl Kürt sorunu üzerinde durdu.
Normalleşme tartışmaları kapsamında Meclis açılışında DEM vekillerine el uzatmasından başlayıp Öcalan’a yaptığı çağrıyla bitirdi.
Konuşmasının geneli, Öcalan’a çağrısı ve Kürt sorununa ilişkin sözde çözümü değil “terör” üzerine söyledikleriyle ilgileneceğiz.
Dedi ki:
“Terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin sonsuz kararlılığındayız. Terörle huzur arasında güvenli bir durak yoktur. Terörle siyaset arasında bağ ve bağlantı yoktur. Terör demokrasinin celladı, özgürlüğün katili, insan haklarının infazcısı, insanlığın can düşmanıdır. Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı bedene sığamaz, aynı ağza sığınamaz. Ya siyaset ya terör ya siyaset ya silah; arası, ortası, şurası, burası yoktur.
Ve de bölücü terörün kökü kazınmalı, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda bin yıllık kardeşlik pekişmelidir.”
Terörün ne olup olmadığı ayrı bir konu. Örneğin terörün, savaşlar gibi, haklısı haksızı, ilericisi gericisi, devrimcisi karşı-devrimcisi, kitleseli bireyseli olur mu -yanıtı bir gazete köşesine sığmaz.
Ancak beyimiz terörü niyetine göre algılatma çabasında. Kendisi ve örgütünün terörle olan ilgisini haşa yok saydırma ve terörü “bölücü terör”le eşitleme peşinde.
İsrail ve ABD ile ilişkisi üzerine yazarken söylemiştik. Öncelikle devlet, şu ya da bu devletle sınırlı olmadan, kategorik olarak devlet bir şiddet aleti ve terör makinesidir. Zor aygıtıdır. Beslediği silahlı adamlar, kurduğu silahlı örgütler gül atmak için değil, şiddet uygulayıp terör estirmek içindir. O nedenle örneğin “devlet terörü” demek kavramsal bir yanlışa düşmektir. Terörsüz devlet olabilir yanılsaması yaymaktır. Devlet başlı başına bir terör örgütüdür çünkü.
Bahçeli’ye göre değil tabii. Onun için kutsaldır! (Tabii, kutsarken, devlet adına işlenen cinayetler ve müsriflik bir yana ihale vurgunlarını, yolsuzluklar, zimmete geçirmeler ve “Devlet malı deniz, yemeyen domuz” denip onlarca uçak ve binlerce makam arabasını güle oynaya sahiplenmeleri görmezden, duymazdan gelir!)
Öte yandan siyaset devlet işleriyle uğraşmak demek. Devlet de terör makinesi olduğuna göre, buradan çıkan sonuç, siyaset yapanın teröre bulaşmadan edemeyeceğidir.
Hele MHP gibi örgütler terörle sarmaş dolaş olagelmişlerdir.
Hatırlansın; 12 Eylül faşizmi temel gerekçesi olan “Kardeş kanı dökülmesini önleme”yi haklı çıkarmak amacıyla, başbuğu A. Türkeş’le birlikte geniş bir MHP ekibini cezaevine buyur etmiş, yargılamıştı. Nedeni MHP teröründen çok çekmiş olan halkı darbeyi desteklemeye ikna etmekti.
MHP militanları, üstelik yargılama sürecinde ortaya döküldüğü gibi, hiç değilse bazıları Türkeş tarafından emri verilen çok sayıda siyasal cinayetin failleriydi. Örneğin Ankara 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi önünde bombaladıkları 7 öğrenciyi öldürmüş, 41’ini yaralamışlardı. Aynı yıl Bahçelievler’de evlerini bastıkları savunmasız 7 TİP’li öğrenciyi katletmişlerdi. Kahve tarayıp, kaçırıp işkenceyle adam öldürmek başlıca yöntemleriydi. “Canımız sıkıldıkça adam öldürmeye çıktık” diyen Veli Can Oduncu ve Ferhat Tüysüz gibi 7-8 kişinin katili cinayet makineleri “ülkücü”ydü; eli kanlı faşist militanlardı yani. İTÜ rektörlüğü yapmış Bedri Karafakioğlu dahil çok sayıda kişiyi öldüren, idam cezası alıp sonra tahliye edilen Cengiz Ayhan, Milliyet Başyazarı Abdi İpekçi’yi öldüren M. Ali Ağca “ülkücü” MHP’li ölüm mangalarının militanlarıydı. Haluk Kırcı ile birlikte 7 TİP’linin katillerinden Abdullah Çatlı, Türkeş’in “sevgili çocuğu” bir Ülkü Ocağı yöneticisiydi. “Reis” denip yüceltildi. Saymakla bitmez!
MHP şüphesiz bir siyasi parti. Sadece yine bir siyasal cinayet olan Sinan Ateş cinayetiyle ilgili değil, örneklerini verdik, kuruluşundan bu yana teröre batmış bir partidir. Silahlı terörist yetiştirmek için “komando kampları” kurmuş bir partidir. Devlet Bey, nasıl siyasetle terör aynı bedene sığamazmış? Nasıl ya siyaset ya terörmüş, ya siyaset ya silahmış!
Bahçeli ve MHP, bırakalım siyasal terörü, buradan mafyaya terfi eden A. Çakıcı gibileriyle de etle tırnaktır!
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50
- CHP ile nereye kadar? 15 Ekim 2024 05:11
- Sadece İsrail mi terörist? 08 Ekim 2024 04:51
- İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi? 06 Ekim 2024 03:57
- Haydut başı: Amerikan emperyalizmi 01 Ekim 2024 05:02
- Haydut devlet: İsrail 24 Eylül 2024 05:02
- Özgür Özel’e açık mektup 17 Eylül 2024 04:59
- Adaletin batsın!.. 10 Eylül 2024 04:54
- Şu hayali ‘aynı gemi’ ve ‘yüzsüzler’... 04 Eylül 2024 04:27