17 Ekim 2024 04:28

Martı başı 1 buçuk

Simit alan bir martı

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İstanbul’un 2 yakasını birbirine bağlayan köprü, tünel henüz yoktu.  Anadolu’dan İstanbul’a trenle veya otobüsle gelenler, Haydarpaşa Tren Garı’na, Harem Otobüs Terminali’ne vardıklarında görürlerdi Cankurtaran, Sirkeci arasında Topkapı Sarayı’nı, Ayasofya’yı, 6 minareyi, Galata Kulesi’ni ve hızla bir yerlere yetişmeye çalışan insanları.

Kemal Sunal mıydı, Zeki Alasya mıydı, Haydarpaşa iskelesinden denizi, bulutları seyreden?

Yanına bir sahtekar, üç kağıtçı yanaşır. Hemşehri muhabbetinden sonra sahtekar damardan girer.

- Ne yapıyorsun?

- Hiç, martıları sayıyorum.

- Kaç tane saydın?

- 30.

Sahtekar, üç kağıtçı havaya bakarak hesabı yapar.

- 45 lira vereceksin. Martı saymanın tanesi 1 buçuk lira.

Anadolu’dan gelen çıkarıp parayı verir. Sahtekar hızla uzaklaşırken bizimki söylenir.

- Enayiyi nasıl kandırdım. 50 martı saymıştım.

Durumumuz bu. Karakterler aynı isimleri farklı. Bir de rol yapmıyorlar.  Üçkâğıtçılardan birilerinin aklına gelmiş,

- Limiti 100 binden fazla olan kredi kartlarından 750 lira alalım.

- Bebelerin bisikletinden de ufak bir şeyler alalım.

-  Milletin kulağını fare gibi üfleyerek yiyelim. Fark etmesin benim temiz kalpli halkım.

Ben, reis çıkıp, “750 çok, 500 yapın” diyecek ve millette sevincinden zıplayacak diye bekliyordum, ama olmadı. Baktılar kart limiti 100 bini geçen bir yığın partili var. Eee, kendileri de var.

Sultanahmetli babam çok söylerdi. “Zengin olmak istiyorsan Yeni Cami’de dileneceksin. Verene üç beş lira dokunmaz ama sen zengin olursun.”

Şimsek midir, ekibinden biri midir, yoksa hepsi midir bilmiyorum ama eski “Üçkağıtçı” filmlerini seyrettikleri kesin.

Ama işin garibi paraları vermeyince Destici sayesinde tepeden aşağı hepimiz Ermeni.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa