Yasayı meclisler yapmıyor!
Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel
Çıplak ayakla Soma’dan geldikleri Ankara’da, Kurtuluş Parkı’nda direndiler, çıplak ayakla Meclise gittiler, çoğu kez önleri kesildi, yürütülmediler, tıpkı Gezi Parkı’nda olduğu gibi, el ayak çekilince gece yarısı baskınıyla gözaltına alındılar. Ama onlar ne olursa olsun mücadele kararlılıklarını hiç bırakmadı. Direnişlerinin 52, açlık grevlerinin 3. gününde Fernas maden işçileri, şartlarının kabul edileceği masada görüşmek üzere Soma’ya döndüler. Dönmeden önce de günlerdir direndikleri Kurtuluş Parkı’ndan uğurlandılar. Her bir işçinin yüzünde yorgunluk, gözlerinde ise başarmanın ışıltısı vardı. Günlerdir evlerinden, çoluk çocuklarından uzakta, soğukta çıplak ayakla beton üzerinde verdikleri mücadelenin mutluluğunu dile getiriyordu her biri. Bir gün önce açlık grevinde fenalaşan Ömer Kına, “Normalde çıplak ayakla bu soğukta betona basamazsınız, ama mücadele içerisinde o soğuğu hissetmedik bile” derken, tüm işçilerin kararlılığını özetler gibiydi. İki çocuk babası Ömer, beş yıldır çalıştığı madende hiçbir önlemin alınmadığını, gaz sensörünün bile bulunmadığını, her an bir patlama riski ile çalıştırıldıklarını yineledi.
***
Sadece Ömer değil, tüm madencilerin gözlerinde ailelerine kavuşacak olmanın mutluluğu ile yanı sıra kazanarak dönecek olmanın gururu da vardı. Ankara’da direndikleri süre boyunca polisi karşılarında, adeta Ferhat Nasıroğlu özelinde, sermayenin koruması olarak bulmuşlardı. Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Başaran Aksu da “Yasayı insanlar yapıyor, yasayı zenginler, holdingler, kapitalistler yapıyor, meclisler yapmıyor. Bu bir illüzyon, manipülasyon. Dolayısıyla yasa hak veriyor, yasa engelliyor denen şeylerin tümü yalandır. İdeolojiktir” diyerek karşılarına çıkan engelleri de özetliyordu. Aksu esas kazanımlarının “Kapitalizm koşullarında bir patronun, bir holdingin direnen bir grup işçi karşısında uzlaşma zeminine gelmesi, bir masaya oturacak olması” olduğunun altını çizerek, “Her bir noktada kendi hakkı için direnenlere cesaret verdi isek mücadelenin başarısı budur” dedi. Bu, baskı, saldırı, gözaltılara rağmen mücadelede kazanılacağını da gösteriyordu.
Bu yazı kaleme alındığı saatlerde Fernas işçileri patron temsilcileri ile masaya oturmaya hazırlanıyordu. Masada işçilerin talepleri karşılanacak mı belli değil ama şu da bir gerçek ki, Fernas işçileri de hakları için mücadele eden diğer sektörlerdeki işçiler de kararlı ve dirençli olduklarında kazanacaklarının bilincindeler.
***
Türk-İş yarın Ankara Tandoğan Meydanı’nda “Zordayız geçinemiyoruz” mitingi gerçekleştirecek. Aslında 9 Temmuz 2024’te Türk-İş, Hak-İş ve DİSK genel başkanları ortak açıklama yapmış ve hükümete 10 maddelik talep iletmişti. Sonrasında beklendi ki, üç konfederasyon, ortak eylemler ve mitinglerle taleplerinin arkasında dursun. Olmadı, her konfederasyon ayrı ayrı basın açıklamaları yaptılar.
Sonrasında Ankara mitinginin ortaklaştırılması beklendi, bu da olmadı. Yarın Türk-İş’in mitingine diğer konfederasyonlardan ve emek-meslek örgütlerinden de katılım bekleniyor, olması da gerekiyor. Ancak gelen haberler, Türk-İş yönetiminin, illerde karşılaştığı tepkileri, “istifa” çağrılarını en aza indirmek için sınırlı ve seçtiği işçilerin katılımı ile bir miting gerçekleştirmek istediği yönünde.
Türk-İş ve diğer konfederasyonlar, Fernas başta, işçilerin kazanımlarından feyzalır da kazanım elde etmenin mücadeleden geçtiğini görürler diyelim.
***
Hafta boyunca parlamentonun da siyasetin de gündemi yeni anayasa ve Kürt sorununun çözümünde “yeni bir süreç” tartışmaları oldu.Öncelikle kulislere göre süreci Erdoğan adına götüren Devlet Bahçeli. Bahçeli’nin Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adaylığının önünü açmaya çalışırken, kendisini ve partisini de güvenceye aldığı konuşuluyor. Öyle ki Bahçeli Öcalan’a bile çağrı yapıyor, her ne kadar “Örgütünü dağıt” dese de Öcalan’ı muhatap almasının asıl Bahçeli ve MHP açısından yeni bir süreç olduğu söyleniyor.
***
Öte yandan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesine ilişkin sözleri de tartışılmaya, tepkiler yükselmeye devam ediyor. Anayasa'nın 3. maddesindeki, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" ifadesinin değişmesi gerektiğini savunan Kurtulmuş, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı. Ancak bu sözleri partilerden, bireysel olarak milletvekillerinden, hukukçulardan tepki almış ve adeta infial oluşmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası, "Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili partimizin ve Cumhur İttifakının herhangi bir sorununun olmadığını ilk 4 madde üzerinden yapılan tartışmaların sürece katkısı olmadığını" söylemesi üzerine de AKP ve Cumhur İttifakı geleneğinde olduğu gibi Kurtulmuş, sözlerinin çarpıtıldığını, 3. madde ifadesini kullanmadığını öne sürmüştü. Sonrasında ise tüm tepkiler, sorulan sorular karşısında suskun bir Kurtulmuş var.
Kulislerde Kurtulmuş’un Erdoğan’dan iyi bir fırça yediği için sözlerini geri aldığı söylenirken, temmuz ayında yenilenecek Meclis başkanlığı seçimleri için de sustuğu konuşuluyor. Yeni dönemde edindiğimiz bilgilere göre Kurtulmuş aday gösterilmeyecek, yerine eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milletvekili Fuat Oktay Meclis başkanlığı için hazırlanıyor.
***
Sormaya bu hafta da devam… Gerçekler ortaya çıkana kadar... Narin’i kim/kimler neden öldürdü? Ensarioğlu’na ‘Bildiğin ama sustuğun gerçek ne’ diye soruldu mu, ne zaman sorulacak? Devlet bu kadar mı acz içinde ki bir köyün bildiği gerçeği bulamıyor? Bulduysa neden saklıyor? Meclis Araştırma Komisyonu bir müdahale olmadan gerçeği ortaya çıkarabilecek mi?
- Asgari ücreti yükseltmenin yolu! 28 Aralık 2024 05:27
- ‘İflah olmaz bir iyimser, romantik devrimci’ 21 Aralık 2024 04:05
- Mücadele ile neler kazanılmaz! 14 Aralık 2024 04:32
- ‘Hangi enflasyona ezdirmeyeceksiniz?’ 07 Aralık 2024 06:35
- İşkencecilerin peşinde bir Yılmaz... 30 Kasım 2024 04:52
- 'Enerji, haberleşme, ulaşım en stratejik alanlar' 23 Kasım 2024 05:07
- AKP iktidarıdır ölümlerin sorumlusu 16 Kasım 2024 04:30
- İki tarafı keskin bıçak 09 Kasım 2024 04:43
- AÜTK lime lime edilmiş, Türk-İş’ten çıt yok! 02 Kasım 2024 05:47
- Halkın nabzı ve TBMM 12 Ekim 2024 05:01
- Diller başka, eller başka söylüyor 05 Ekim 2024 05:01
- MEB okulları mı kapatmak istiyor? 28 Eylül 2024 04:44