19 Ekim 2024 03:58

Yıkıcılar

Ormanda kesilmiş ağaçların arasındaki yoldan ilerleyen kepçe

Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel

Paylaş

ŞARKIN SÖYLENSİN

Sesini çıkar, şarkını söyle. Susmadığını, susmayacağını bilsinler. Bağır, bağırabildiğince sesini duysun herkes. Şarkın söylensin.

ULAŞAMADIKÇA

Acıyı ne engelleyebilir? Geçmiş günlerden kalan sevinçler mi, sevgiler mi? Düşlemekle düşünmek de acıtır yürekleri. Yeniden ulaşılamadıkça sevince, sevgiye, sevgiliye.

YIKICILAR

Kuşlar konardı ağacımın dallarına. Dal dalı tartardı olgun meyvelerimle. Ne güzün rüzgarları, fırtınaları ne kışın karları yıktı beni. Üstüme beton döken yıkıcılar gelmeden.

ATEŞ RENGİ

Ne yeşil ne mavi ne boz rengi kaldı yerin. Dağları, tepeleri boğan beton yığınlarından. Üstümüzde ateş rengine dönen göğün kızıllığından.

İSTANBUL MAVİSİ

Mavidir İstanbul. Gökyüzüyle denizi karışır birbirine. Hangisinde yüzülür, hangisinde uçulur? Masmavidir ikisi de.

ÇÖKÜNTÜ

Çay çöktü mü tatlanır. Bal şeker. Deve çöktü mü binilir üstüne. Dere tepe gidersin. Çöl möl demeden. Ev çökmeden.

BAĞIR

Nasıl açı çekiyorsun sırtına bindirilen binbir yükten. Ne anlatabiliyorsun derdini ne konuşabiliyor ne de yazabiliyorsun. Bağır o zaman. Bağıralım hep birlikte.

AKIŞ

Akan su durmaz. Çevrenizde dolandıkça bet bereket katar toprağınıza. Durdurmadıkça.

OVA SERİNLİĞİ

Ova git git bitmeyen güneşli yollarıyla karşılar, kara kara dağları, karanlık koyakları aşıp gelenleri. Gülümseterek yüzünü, gölgelendirir yeri. Uzun bir yel eser, dalgalanan başakların üstünden. Yüreği serinler ovadakilerin.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa