Venezuela’da iktidar içi yeniden yapılanma
Fotoğraf: Pedro Rances Mattey/AA
Olaylı 28 Temmuz seçimlerinden sonra Venezuela yavaş yavaş eski normali olan yoksulluk, yolsuzluk, güvenlik eksikliği sarmalına geri dönerken, Maduro, iktidarın tepesindeki görev dağılımında önemli değişikliklere gitti. Hiç şüphesiz akıllara gelen soru eğer iktidarın iddia ettiği gibi seçimler kazanılmış ise böyle bir değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğu. Özellikle güvenlik ve istihbarat kurumlarında ve içişleri bakanlığına bağlı organlarda başlayan değişimin, iktidarın en önemli isimlerinden biri olan Cumhuriyet Genel Başsavcısı Tarek William Saab’a kadar ilerleyeceği de konuşulanlar arasında. Şimdilik değişim üç kuvvet komutanının da görevden alınması ile ordunun en tepesinde gerçekleşiyor gibi görülse de, rejimin milis güçlerini oluşturan grupların liderliğini yapan bir generalin Askeri Karşı İstihbarat Teşkilatının (DGCIM) başına geçirilmesi ile aslında zor aygıtının en sorgulanan ağlarını oluşturan yapılarda da önemli bir değişimin yaşandığı söylenebilir.
Hiç şüphesiz Maduro’nun 28 Temmuz seçimlerinden büyük bir meşruiyet krizi ile çıktığını söylemek mümkün. Toplumun Chavezci olarak adlandırılabilecek kesimlerinde bile aslında seçimleri Maduro’nun kaybettiğine dair yaygın bir kanı hakim durumda. Bu bağlamda değerlendirildiğinde artık hükümetin kendi konumunu koruyabilmek için bir toplumsal destek aramasına fazla çaba harcamasına gerek bulunmuyor. Dolayısıyla da devletin zor aygıtı ve bu aygıtın etkin kullanımı bundan sonraki süreçte daha da önem kazanıyor.
Chavez’in ölmeden önce hareketi ve partiyi teslim etmesi muhtemel iki isimden biri olan Diosdado Cabello’nun tekrar içişleri bakanlığı görevine getirilmesi de bu durumu doğrular nitelikte. Cabello, Maduro döneminde hiç sahip olmadığı bir güce ulaşarak iktidarın en önemli isimlerinden biri haline gelmişti. Ordu ve emniyet güçleri içerisinde sahip olduğu kontrol kendisini rejim için kilit bir isim haline getiriyor. Chavezci fraksiyonlar içerisinde Maduro’ya eleştirel yaklaşabilecek birçok ismin artık hükümetin ve partinin en uzağında yer alması bile mümkün değil. Sadece ve sadece yeminli Madurocuların oluşturduğu bir politik düzende Cabello, seçimlerin kaybedilmesi ihtimalinde iktidarı terk edeceklerini söyleyen Maduro’nun oğlunu bile kamusal bir biçimde eleştirebilecek bir güce ve konuma sahip. Askeri Karşı İstihbarat Teşkilatının yanında ülkedeki en önemli istihbarat kurumu olan Bolivarcı İstihbaratın (SEBIN) başına ise Diosdado Cabello’nun kuzeninin getirildiğini de es geçmemek gerekiyor.
Kabine değişikliklerinde göze çarpan bir başka isim ise Lübnan asıllı Kolombiyalı İş İnsanı Alex Saab. Alex Saab, Maduro’nun göreve gelmesi ile hızlı bir biçimde yükselen ve zenginleşen bir isimken bugün Sanayi Bakanı olarak Maduro’nun kabinesinde yer bulmuş durumda. Saab, ilk olarak Venezuela’nın başlattığı kamusal konut projesi için Ekvador ve Kolombiya’dan ithal ettiği prefabrik materyalin aslında hiç Venezuela’ya ulaşmadığı, eğer ulaşan bir miktar materyal varsa da bunun kendisine ödenen paranın çok cüzi bir kısmına tekabül ettiği iddiaları ile gündeme gelmişti. Saab daha sonra ise hiperenflasyon karşısında başlatılan ve sisteme dahil olan her Venezuelalıya yağ, un, makarna ve tavuk gibi ürünleri içeren CLAP yardımlarının tedarikinde kurduğu şirketler ile daha da tanınır oldu. Maduro’nun temsilcisi olarak aslında Maduro’nun kişisel işlerini yaptığı iddiaları ile uluslararası yaptırımlara takılan Saab şirketlerinin büyük kısmını içinde Türkiye’nin de bulunduğu ülkelere aktarmış o dönemde Türkiye’nin Venezuela ile altın ithalatı ve madenciliği konusundaki anlaşmaları da gündeme gelmişti. Saab 2020’de Cabo Verde’de uçağı yakıt alırken tutuklanarak ABD’ye gönderilmiş, burada yargılaması devam ederken 2024 Venezuela ve ABD arasındaki görüşmeler ve tutuklu değişimi sonrasında Venezuela’ya dönmesine izin verilmişti.
Seçimlerden sonra, işleri eline yüzüne bulaştırdığı düşünülen Yüksek Seçim Kurulu başkanı uzun bir müddet ortadan kaybolmak zorunda bırakıldığında, Madurocu yapıda seçim sonrası sert bir yeniden yapılanma ve sadece en bağlı olanlarla devam etme refleksinin verildiği düşüncesi gündeme gelmişti. Aslında iktidar kendisine en yakın isimleri bile yeteri kadar başarılı ve bağlı olmadığı için çoktan öğütmeye başlamıştı. Ancak ordunun ve kolluk kuvvetlerinin içindeki bu değişimin başka bir kaygıya da işaret ediyor olduğu yadsınamaz.
- İkinci Trump dönemi ve Latin Amerika 18 Kasım 2024 04:20
- Bolivya: Morales, Arce’ye karşı 04 Kasım 2024 04:21
- Meksika'da feminist dönem 07 Ekim 2024 04:28
- Fujimori’nin mirası 23 Eylül 2024 04:15
- Kolombiya’da oligarşinin müdahalesi 09 Eylül 2024 04:21
- Meksika'da yargı reformu tartışmaları 26 Ağustos 2024 04:11
- Venezuela'da seçim sonrası durum 12 Ağustos 2024 04:30
- Çanlar Maduro için mi çalıyor? 27 Temmuz 2024 04:01
- Trump’a suikast, küresel sağa gaz 22 Temmuz 2024 04:50
- Aşırı sağın Brezilya çıkarması 08 Temmuz 2024 04:13
- Bolivya'da ne oldu? 28 Haziran 2024 04:24
- Meksika seçimlerinin ardından 24 Haziran 2024 04:12