24 Ekim 2024 13:08

TÜRKİYE BRICS’TE DE KAPIDA BEKLETİLİYOR: Kapının ardı cennet değil ki!

BRICS Zirvesi

Fotoğraf: BRICS

Paylaş

RUSYA’nın Kazan şehrinde süren BRISC zirvesinin iki ana gündemi: 9 üyeli birliğin genişlemesi ve ortak para birimi.

Türkiye’nin üyelik başvurusunun da bu başlıklar altında konuşulması bekleniyordu. Olmadı! O işin başka bahara kaldığı söyleniyor; “Türkiye’nin üyeliği 2025’te Brezilya’da gerçekleşecek zirvede onaylanacak” deniliyor.

AB kapısında beklemekten sıkıldıklarını beyan eden AKP’li hükümet sözcülerinin karşısında yeni bir bekleme kapısı var artık!

***

Davet yok. Birliğe üyelik başvurusu Türkiye’den. Ama belli ki birlik üyeleri acele etmiyor. Hatta Rusya taş koyuyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov şu sözleriyle belli etmişti pozisyonlarını: BRICS üyesi ülkeler ‘şu aşamada’ genişlemeye sıcak bakmıyor.

Lavrov Türkiye’nin başvurusuna ilişkin tereddütlerini gizlemedi.

Türkiye’nin NATO üyeliğini ve AB adaylık sürecini hatırlattı. BRICS’e üyelik için “Ortak değerleri paylaşmak” kriterinin olduğunu belirtti. Ortak değerlerin ne olduğunu tanımlamadı. Ama Ukrayna’ya silah yollayan, NATO’yla ortak tatbikatlar yapan, Rusya’ya yaptırımların büyük bölümüne uyan bir ülkeyi de ‘ortak değerlerin’ dışında tuttuklarının işaretini verdi. 

Öte yandan Rusya açısından Türkiye’yi kapıda, yanı başında tutmasının çıkarına yarayan sebepleri var:

Ukrayna Savaşı sonrası karşılaştığı ekonomik ambargo ve diplomatik dışlanmışlık karşısında muhtaç hale geldiği Çin’i dengelemek gibi…

Ukrayna üzerinden karşı karşıya geldiği Batılı emperyalistlerin savaş örgütü NATO’nun üyesi bir ülkeyi yanlarına çekerek, NATO içi çelişkileri derinleştirme amacı gibi…

Ayrıca Çin’in de hesapları var!

Türkiye’nin bölgesel örgütlere katılmasına sıcak bakmayan Çin’in tutumu da artık farklı! Batı’nın kendisine karşı ambargosunu delmek için Çin, Türkiye ile yatırım anlaşmalarını hızlandırıyor. Türkiye’yi bir üs olarak kullanmayı hedefliyor. Türkiye’nin BRICS’e yakın durmasını artık destekliyor!

Rusya’nın, Çin’in söz konusu çıkarları bugün için Erdoğan iktidarının ABD, AB ve NATO eksenine daha fazla bağlanma yönünde adımlar attığı bir dönemde de kapıda bekletmeyi daha uygun hale getiriyor.

ERDOĞAN SADECE‘FIRSAT’ GÖRÜYOR

Erdoğan ve hükümetin tutumuna gelince…

BRICS üyeliği konusundaki hevesi iki maddede özetleniyor: Birincisi, küresel ticaretten daha fazla pay almak; ikincisi, Avrupa Birliği ile ilişkilerde BRICS’i bir koz olarak kullanmak.

BRICS’in Türkiye’nin içinde olduğu Batılı kurum ve ittifaklara alternatif bir yapısı yok! Hükümet sözcüsü ve hükümete tez üreten oluşumlar da zaten altını kalınca çizmek durumunda kalıyor: “Kayma yok, denge var”.

Diyorlar ki…

* BRICS ekonomik ve siyasi bir topluluk, askeri angajman içermiyor. Türkiye ne AB’ye ne de NATO’ya aykırı bir tutum içerisinde de değil. Türkiye hepsinin dengesi içinde hareket ediyor.

Erdoğan ve çevresi sadece ‘fırsat’ analizi yapıyor. Bölgenin yeniden paylaşımı mücadelesinin kızıştığı bir süreçte, bayraktarlığını yaptığı sermaye gruplarının payını büyütme derdine giriyor.

Risk, bela, bedel yokmuş gibi davranılıyor. Bekletilen kapının ardı cennetmiş gibi pazarlanıyor. 

Oysa…

Orada da kurtlar sofrası var. Bakmayın, ‘herkes eşit’, ‘kimsenin veto ayrıcalığı yok’, ‘BRICS ekonomik ve siyasi bir topluluk, askeri angajman içermiyor’ söylemlerine… İçinde yayılmacı emelleri olan ‘büyük’ ülkeler var. Çelişkileri var, karşı karşıya gelişleri var.

***

Batı emperyalizmi karşısında yükselen ‘Doğu’ iştahı, bedelini uğruna pazar genişletilen sermayenin değil, ülke emekçilerinin ödediği hükümet adımlarını beraberinde getiriyor. 

Evet, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD’nin öncülüğünde inşa edilen yeni dünya düzeninden çatırtı sesleri geliyor.

Oluşturulan uluslararası para ve finans sistemi eskisi kadar etkili işlemiyor. ABD hegemonyasının kapasitesi de göreli olarak değişiyor, azalıyor. Yükselen güçler ABD hegemonyasının etkinlik alanını kemiriyor.

Tüm bunlar ABD’nin ve doların gücünün -gerilediğini gösterse de- kırıldığını anlatmıyor.   

Hâlâ rezerv paranın yüzde 58’i dolar, yüzde 12’si avro yani rezerv parasının yüzde 70’i Batı’nın.

Uluslararası kredilerin yüzde 53’ü dolar yüzde 22’si avro yani küresel kredilerin yüzde 75’i Batılıların kontrolünde.

Çin, parası yuanı IMF’ sistemine dahil etmek istedi, uluslararası rezerv para işlevi kazansın diye ama olmadı.

BRICS ülkeleri 3.2 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 40’ını kapsıyor. Ama iş paraya gelince G7 ülkeleri (Kanada , Fransa , Almanya , İtalya , Japonya , Birleşik Krallık ve ABD) baskın; bu ülkeler kürüsel ekonominin yüzde 40’ın kontrol ediyor.

ORTAK PARA ZOR!

Gurup üyelerinin hegemonyayı kırmaya yönelik hamleleri sürekli artıyor. 2015’te hayata geçirilen Yeni Kalkınma Bankası da bunlardan biriydi. Bu banka IMF’deki kota sistemine karşı… Bunda etkin olan ABD’nin gücünü kırmak, ABD odaklı karar alma süreçlerine bir alternatif getirmek üzere kuruldu.

Daha çok Dünya Bankasına alternatif olma gayretiyle kurulan yeni bankanın bütçesi rakibine göre mütevazı! Fakat yerel para birimleriyle kredi verebiliyor olması BRICS’in genişlemesinde etkili faktörlerden...

Lakin tekrar vurgulamak gerekir ki… Genişleyen BRICS dev cüssesine karşı  küresel ekonomisi üzerindeki etkisi hâlâ cüssesine göre çok küçük!

Cüsse genişledikçe de iç çelişkiler artıyor. BRICS içinde Çin’in belirleyiciliğine karşı Hindistan itirazı yükseliyor.

Öte yandan… BRICS’in en büyük ekonomileri olan Çin ve Hindistan’da çarkları döndüren, ekonomik büyümeyi sağlayan motor grup içi ticaret değil. Aksine rekabet edilen ‘piyasalar’ ve onların kurallarıyla yapılan ticaret!  Ve bu bağımlılık da hayali kurulan bazı ortaklıkları zorlaştırıyor.

Misal ortak para birimi… Çok konuşuluyor ama çok zor.

Grup üyeleri doların egemenliğini kırmak, küresel ödeme sistemi dışına itilen Rusya bir yol bulmak için ortak para birimi geliştirmek istiyor. 

Ama… Ekonomik durum farklılığı… Çin’in ödemeler dengesi hesabının kapalı olması… Körfez ülkelerinin kendi paralarını değerli kabul edip ortak para birimine yanaşmaması… Coğrafi uzaklık… Pek çok sebep engel.

Coğrafi yakınlıktan ekonomik istikrar göstergelerinin uyumuna, bölge içine dönmüş ticari ve mali ilişkilerin zayıflığına tüm belirleyiciler eksik.

Haliyle de ‘ortak para’ çıkmıyor.

ELDEKİNDEN OLMAK

Yine de dünyanın şu cümlelerin kurulmasına yol açan bir dönemden geçtiği açık: “Çok kutuplu dünyada tüm yollar sadece Washington, Brüksel, Londra ve Paris’e çıkmıyor. Moskova, Yeni Delhi, Pekin ve Cape Town, yeni oyun kurucu başkentler.”

Kapitalist dünya bu cümlelerin kurulmasına yol açan bir ara rejim döneminden geçiyor. BRICS’e de yarıyor. Erdoğan Hükümeti de kendince çelişkilerden nemalanmaya çalışıyor. Buna ihtiyacı da var.

Çünkü…

Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve buna karşı 2023 haziranından bu yana Bakan Mehmet Şimşek öncülüğünde uygulanan ekonomik program Batı’dan beklenen yatırımı çekmeyi başaramadı. Gelenler de finansal vurgun için gelmiş durumda.

BRICS bir umut kapısı aynı zamanda. Fakat avantaj beklenen BRICS üyeliği ülke ekonomisi için evdeki bulgurdan olmayı da beraberinde getirebilir.

BRICS ülkeleri arasında AB’deki Gümrük Birliği gibi bir ortaklık henüz yok.

Türkiye’yi üs olarak kullanmak isteyen Çin’in rekabeti, Gümrük Birliği anlaşmasına rağmen,  Türkiye’nin AB ile ticari ilişkilerini zorluyor.

Yeni pazarlar aranırken ihracatta rekabet kapasitesini kaybetmek de var.

Çin en fazla ticari açık verilen ülke… Kapıda beklerken işin ucunda ufak ufak ekonomik olarak kemirilmek de var!


9 üyeli birlik

BREZİLYA, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından 2009 yılında kurulan platforma bu ülkelerin baş harflerinden ilham alınarak BRIC denildi. Adı, 2011’de Güney Afrika Cumhuriyeti’nin eklemlenmesi sonrası BRICS halini aldı.

Sonraki yıllarda Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri oluşuma dahil oldu.

Şu an 9 resmi üye ülkeden oluşan BRICS’e son dönemde üye olmak isteyen ülkeler arasında Türkiye, Azerbaycan ve Tayland öne çıkıyor. Suudi Arabistan zirvenin resmi sitesinde 10’uncu üye olarak sayılıyor.


Ekonomik büyüklüğü?

BRICS’nin ekonomik büyüklüğü 29.5 trilyon dolar.

Küresel gayrisafi milli hasılanın yüzde 26’sına, dünya ticaretinin yüzde 20’sine, tahıl üretiminin yüzde 40’ına ve küresel maden rezervlerinin yüzde 60’ına BRİCS üyeleri hakim durumda.

BRICS üye ülkesi Çin’in 20 trilyona dayanan gayrisafi milli hasılası kendinden sonra gelen 4 ülkenin toplamından iki kat daha büyük.

Enerji kaynakları açısından, dünya petrol üretiminin yüzde 43’ü BRICS, geri kalan tüm dünya yüzde 57 düzeyinde.

BRICS tüm dünya ihracatının yüzde 25’ni yapmakta. BRICS üye ülkesi Çin dünyanın en büyük ihracatçısı; yüzde 14.5’lik oranı ile.

BRICS ülkeleri yaklaşık 3.2 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 40’ını kapsıyor.


Kalkınma Bankası hamlesi

BRICS Yeni Kalkınma Bankası (NDB) 2014 yılı ortalarında, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika hükümetleri tarafından kuruldu. ‘Altyapı finansmanında önemli bir araç olarak devreye sokuldu.

NDB’nin resmi rakamlarına göre halihazırda 32.8 milyar dolarlık kredi verilerek 96 proje finanse ediliyor. Projelerin yoğunlaştığı ülkeler Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan ve Mısır.

Verilen kredinin ağırlığı Batı finansal sisteminin para birimleri. Şöyle ki verilen kredinin 20 milyar doları Amerikan doları, 3 milyarı avro cinsi.

Öte yandan 5 milyar dolardan fazla yuan cinsi kredi bulunuyor.

Diğer ülkelerin para birimleri daha küçük paylara sahip.

***

Batı hegemonyasının para birimlerini ve para sistemini bir silah olarak kullanmasına karşı başlangıç hedeflerinin dışında, karşı küresel rezerv paranın oluşturulması yakın hedef olarak belirlenmiş durumda.

Bangladeş, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Uruguay, genişleme hamlesinin bir parçası olarak 2021 yılında bankanın yeni üyeleri olarak kabul edildi.


Ortak para yok dijital olur mu?

ORTAK para birimi yerine BRICS içi dijital para kullanımı daha yoğun tartışılıyor.

Çin yönetimi ülkesinde harekete geçmiş durumda. Dijital yuan pilot bölgelerde kullanılmaya başladı. Son zamanlarda hızla yaygınlaştırılıyor.

Bazı şehirlerde dışarıda yemek sektörüne yardımcı olmak için milyonlarca dolar değerinde dijital yuan (e-CNY) dağıtıldı.

Pekin yönetiminin hedefi açık: Başlatılan dijital para biriminin kullanımını artırmak.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa