27 Ekim 2024 04:44

Grev hakkını kullanmanın yolu

Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel

Paylaş

Yürürlükteki yasalar, uluslararası sözleşmeler ve Anayasa ile tanınmış hakların dahi kullanılamadığı veya kullanılması için fiili mücadelenin gerektiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu durumdan işçiler de nasibini alıyor.

Hükümetlerden polis ve jandarmaya kadar iktidar gücünü elinde bulunduranlar, hatta yargı, haklara saygı göstermek, hak ve özgürlükleri geniş yorumlamak bir yana elinden geldiğince yok sayma çabası içerisinde. Aynı zamanda anayasal hakların korunması ve kullanılabilmesini kolaylaştıracak yasal düzenlemelerde de önemli sıkıntılar var. Geçen haftaki yazımızda, yasaların bu yönüne dikkat çekmiş ve mevzuatın grev hakkını kullanmayı zorlaştırdığını ve grev kırıcı olduğunu yazmıştık.

Ama madalyonun tek bir yüzü yok. İşçilerin sendika, toplu iş sözleşmesi (TİS) ve grev hakkının sağlam dayanakları da var. Örgütlenme özgürlüğünün bir şekli ve özel bir yönü olan sendika hakkı ve sendika hakkıyla bir bütünlük içerisinde ele alınması gereken toplu iş sözleşmesi (TİS) ve grev hakkı anayasal haklardandır. Aynı zamanda uluslararası sözleşmelerle de bu haklar korunmuş, güvence altına alınmış ve pekiştirilmiştir.

Dolayısıyla fiili mücadele ile grev hakkını kullanan işçi, aslında Anayasa ve uluslararası sözleşmelerdeki bir hakkı kullanmaktadır.

Ne demek istediğimizi somut bir örnekle anlatalım. Bir önceki yazıda belirttiğimiz gibi, işverenler, grev süresince, grevci işçilerin yerine başka işçi alamaz ve çalıştıramaz. Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçilere de greve katılan işçilerin işleri yaptırılamaz ve bu işçiler de ancak önceden yaptıkları kendi işlerinde çalıştırabilir. Yani sözün özü grevci işçinin işinin başka işçilere yaptırılamayacağı açıkça ve detaylı olarak tarif edilmiştir.

Bu yanıyla mesele yasaklara uymamanın yaptırımının çok zayıf olmasıdır. Grevci işçinin yerine işçi alan, grevci işçinin işini başka işçilere yaptıran patronlara uygulanan güncel idari para cezası sadece 4 bin 738 TL’dir. İşte bu nedenle grev hakkının etkili bir şekilde kullanılabilmesi için hukuki ve fiili mücadele gereklidir.

Bu nedenle her grevde sendikaların avukatları birçok hukuki başvuru yapmakta, dava açmakta ve hukuka aykırı, grev hakkının etkili kullanımını imkansız hale getiren uygulamaları hukuki zeminde engellemeye çalışmaktadır. Tıpkı halen devam eden As Plastik grevinde, grevci işçilerin kullandığı makinelerde üretim yapılmasını engellemek için mühürleme dahil tüm tedbirlerin alınması çabasında olduğu gibi.

Ama maalesef salt hukuki mücadele anayasal hakların kullanılması için yeterli olmuyor. Haklarını geliştirmek için greve çıkan işçilere, yasaya aykırı bir şekilde kendilerinin yerine işe alınanların veya kendi işlerini yapan grev kırıcıların iş yerine girişini fiilen engellemekten başka çare bırakılmıyor.

TİS kapsamındaki grevlerin dışına çıkarsak madalyonun diğer yüzünü görüyoruz. İşverenlerin ve hükümetlerin işçilerin yasal ve anayasal haklarını yok saymasıyla fiili direnişlerin ve hak mücadelelerinin zeminini genişlemiştir. İşin en başında yetki ve baraj sistemi nedeniyle sendikal örgütlenmenin zorlaştırılması, sonrasında işçilerin grev hakkını etkili bir şekilde kullanmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yetersizliği, dönem dönem vahşi grev (wildcat strike) olarak tanımlanan düzensiz grevlere yol açmaktadır.

Hemen belirtelim ki anayasal hakkını fiilen kullanmak için fiili mücadeleden başka bir seçenek bırakılmayan işçilerin demokratik ve barışçıl eylem hakkı hukuk tarafından korunmak zorunda. Bu noktada Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, ILO Sendika Özgürlükleri Komitesi kararları işçilerin önemli yasal dayanaklarındandır. ILO Sendika Özgürlükleri Komitesi kararlarına göre barışçıl olması koşuluyla işi yavaşlatma, işi durdurma ve iş yeri işgali eylemleri örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak anayasal haklarını kullanmak için TİS kapsamında greve çıkıp her yöntemle grev kırıcılığıyla mücadele eden; düzensiz grevler, iş bırakmalar ve direnişlerle hak arayışında olan işçilerin çabasıyla sendika, TİS ve grev hakkını etkili bir şekilde kullanmanın yasal zemini oluşabilecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa