28 Ekim 2024 04:39

Eski iş yerime dönersem kıdem tazminatım kaldığı yerden hesaplanır mı?

Fotoğraf: Pexels

Paylaş

SORU: Merhabalar. Ben eski işyerimden 2022 yılında başlayan enflasyona ezilerek istifa edip daha fazla ücret veren bir iş yerine başladım. İki yıldır burada çalışıyorum. Eski iş yerim beni arayıp dönmemi istedi. Eğer gidersem, kıdem tazminatım, ücretim, yıllık iznim kaldığım yerden üzerine eklenerek devam eder mi? Ayrıca şu anki iş yerinde soyunma için tahsis edilen yerde kamera var ve çalıştığını gördüm. Bu nedenle haklı fesih yapabilir miyim? 6 Şubat depremlerinde bize 6 gün idari izin vermişler ve yıllık izinden düşmüşlerdi. Buradan ayrılırsam bu sebeplerle kıdem tazminatımı alabilir miyim? Teşekkür ederim.

CEVAP: İyi günler diler ve ilginize teşekkür ederiz. Genel olarak aynı işverene ait iş yerinde aralıklı olarak çalışan işçi açısından çalıştığı bu süreler işçinin kıdem süresinin hesaplanmasında birleştirilmektedir. Mesela, bir işçi bir işverene ait iş yerinde sekiz ay çalışmış ve daha sonra ayrılmış ve iki ay sonra aynı iş yerinde tekrar çalışmaya başlamış ise bu durumda, işçinin çalıştığı bu süre kıdem tazminatı hesaplanmasında birleştirilecektir. Ancak burada önemli olan husus işçinin işten ayrılmasının sebebi işçi açısından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde olması noktasıdır. Her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi birleştirme için aranan bir şarttır. Ancak, istifa eden işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Sorunuzda eski çalıştığınız iş yerinizden istifa ederek ayrıldığınızı belirtiyorsunuz. Dolayısıyla bu durumda çalışma sürenize kaldığınız yerden ekleme söz konusu olamayacaktır. Ancak, ücretiniz yeni anlaşmanız gereği elbette eski 2022 tarihli ücret olarak belirlenmeyecektir.

Şu an çalıştığınız iş yerinde işçilere giyinip soyunma için tahsis edilen yerlerde kamera bulunması söz konusu kameraların konulması amacına aykırıdır ve kişilik haklarını ihlal edici niteliktedir. Genellikle uygulamada kameralar güvenlik amacıyla bulunmaktadır. İş yerlerinde kamera bulunması her he kadar işverenin yönetim hakkı kapsamında kullanabileceği bir uygulama olsa da bu kameraların bulunması bazı şartlara bağlanmıştır. Öncelikle, kişisel verilerin korunması, işçilerin kişisel verilerinin korunabilmesi için işçinin açık rızasının bulunması gerekmektedir. İşveren, güvenlik kamerası kullanımıyla iş yerinin güvenliği, konut dokunulmazlığının korunması gibi bir fayda amacı taşımalıdır. Zira tek tek işçileri çalışırken kamera kaydı ile tespit etmek bu anlamda kanuna (KVKK) aykırıdır.

Danıştay da bir kararında, “Kameraların çalışanların iş yapış şekillerini denetlemek veya sürekli olarak belli kişileri çekecek şekilde kurulmasını” hukuka aykırı bulmuştur. Kamera izleme sisteminin güvenlik amacına yönelik ve sınırlı olması gerektiği hususu vurgulanmış ve görüntülere kimin ulaşım yetkisi olduğu ve kimin kontrol edeceğinin belirlenmesi, görüntülerin gereğinden uzun süre saklanmaması gerektiği de vurgulanarak aksi durumun kamera ile çalışma alanlarının görüntülenmesi özel hayatın gizliliğinin ihlali sayılacağı belirtilmiştir.

Dolayısıyla, kamera kullanımı teker teker işçiler üzerine yoğunlaşmanın ötesinde genel olarak iş yerini ve iş faaliyetlerini kapsamalıdır. Kişinin mahremiyetini güvenlik amaçlarını aşan şekilde müdahale sonucu doğurabilecek alanlarda (Örneğin, giyinme-soyunma odaları, tuvaletler vb.) izlemeye tabi tutulmamaktadır. Dolayısıyla sorunuzda belirtmiş olduğunuz husus işçi açısından haklı nedenle fesih olanağı doğurabilen bir durumdur. Ancak öncelikle bu durumun işverene bildirilmesi ve işverenin bunu ortadan kaldırmasını talep etmek gerekecektir. Ancak işveren soyunma odalarında kamera ile izleme uygulamasına devam ederse bu durumda işçi açısından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi gündeme gelecektir.

Ayrıca sorunuzda belirttiğiniz yıllık izin kullanılması ile ilgili olarak, genel kural olarak İş Kanunu’nun 56. maddesinde belirtilen düzenlemeye göre, “İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez” hükmü gereğince işverenin verilen bu idari izinleri yıllık izinden düşmemesi gerekir. Ancak, burada işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanabilmesi için Kanunun 26. maddesinde düzenlenen derhal fesih hakkını kullanma süresi olan, “Taraflardan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılması” düzenlemesine dikkat etmeniz gerekecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa