29 Ekim 2024 04:19

Tesadüfen uzatmalar

stadyumun üzerine futbol topu şeklinde asılan balonlar, dolu tribünler

Fotoğraf: Matthew Wilkinson/Flickr CC BY-SA 2.0

Paylaş

Futbolun en heyecan verici noktalarından birisi, hiç şüphe yok ki uzatma dakikalarında gelen gollerle el değiştiren galibiyetler. Öyle ya, Manchester United’ın 1999’da Şampiyonlar Ligi finalinde Bayern Münih karşısında 90. dakikada 1-0 mağlupken, 90+1 ve 90+3’te bulduğu gollerle kupayı 2-1’lik skorla müzeye götürmesi futbol tarihinin de en unutulmaz olaylarından biridir.

Geçen hafta 3. Lig 4. Grup’ta, amiyane tabirle ‘tıpkısının aynısını’ yaşadık. Hem de birkaç kez!

İlk örneğimiz Edirne’den.

Geride kalan yedi haftada bir galibiyet, bir de beraberlik alan Edirnespor; liderlik mücadelesine ortak giden Sebat Gençlik’i ağırlıyor. Maçta ilk yarıda ve ikinci yarının ortalarında bulduğu gollerle 2-0 öne geçen Edirnespor, 90. dakikaya da bu skorla giriyor. Ancak önce 2-1, ardından 2-2 ve en sonunda da 3-2’ye gelen skorla deplasman ekibi maçı 2-0’dan 90+’larda çevirmeyi başarıyor.

Edirnespor’un karnesine baktığımızda bu çok da şaşırtıcı değil zira bir önceki hafta 1-0 mağlup kapattıkları Bursa Nilüferspor maçında 90’da, ondan önceki hafta aynı skorla sahadan mağlup ayrıldıkları Zonguldak Spor FK maçında 85’te gol yemişlerdi. Ligin ilk haftasında da 4-0 yenildikleri Orduspor’dan iki golü de 90+’larda kalesinde gören Edirnespor bu hafta 90+ perdesindeki skor kaybı rekorunu genişletti.

İkinci örneğimiz başkentten.

1926 Polatlıspor, sahasında ağırladığı Bursa Nilüfer FK’ye karşı ilk devrede geriye düşüyor, ikinci devrenin ortalarına doğru bulduğu iki golle galibiyete koşuyor. Yetmiyor, 84’te skoru 3-1’e de getiriyor. Fakat bu yazıda yer aldığına göre, maçın bu skorla bitmediğini tahmin etmişsinizdir. Önce 89’da bir kırmızı kart görüyor ev sahibi ve bu pozisyonla beraber gelişen penaltıda deplasman ekibi farkı bire indiriyor. 90+’larda bir kırmızı daha geliyor ve peşinden deplasman ekibi skoru eşitleyen golü buluyor ve gole imza atan futbolcusu da kırmızı kart görüyor. Ancak maç 3-3 de bitmiyor. 3-1’den geri dönen Bursa Nilüfer FK bitiş düdüğünden önce bir gol daha atıyor ve 90+’larda biri penaltıdan bulduğu üç golle üç puanı hanesine yazdırıyor.

Polatlı ve geri dönüş dediğimizde bu sezon tersine bir hikaye daha görmüştük. Sezonun ikinci haftası, kendi sahasında ağırladığı Turgutluspor karşısında devreyi 2-1 mağlup kapatan 1926 Polatlıspor, ikinci yarının başında bir gol daha yemiş ve 3-1 geri düşmüştü. 75’te farkı bire indirmiş, üstelik 90+’lara girerken iki takımın da bir futbolcusu kırmızı kart görmüştü. Ancak 90+’larda başkent takımı iki gol birden atmış ve 4-3’lük skorla galibiyete uzanmıştı. Bu hafta tam tersi oldu.

90+’larda gelen gollerle puan durumu değişen 2. Lig Kırmızı Grup maçları da oldu bu hafta.

1-1 eşitlikle girilen uzatmalarda, Yeni Mersin İdman Yurdu kendi kalesine attığı golle rakibi Bucaspor 1928’e 3 puanı adeta altın tepside sunarken Elâzığspor’un yarım saate yakın 1-0 önde götürdüğü Erbaaspor maçında uzatmalarda ev sahibi ekip bulduğu golle beraberliği kopardı.

Benzer şekilde 1-1 eşitlikle girilen uzatmalarda 68 Aksaray Belediyespor rakibi Giresunspor’a karşı bir gol daha buldu ve 2-1’le galibiyete uzandı.

2. Lig Beyaz Grup’ta da Kırklarelispor 70 dakikasını 1-0 mağlup götürdüğü Isparta 32 Spor maçında 90+’larda skora ortak olurken benzer bir tablo İnegöl’de de yaşandı. İnegölspor, Sincan Belediyesi Ankaraspor’a karşı 50 dakika 1-0 mağlup götürdüğü maçı uzatmalarda attığı golle beraberliğe çevirdi. Kepezspor da kendi sahasında 24Erzincanspor’a karşı 64’te geri düştü, 90+’larda beraberliği kopardı.

Futbolun heyecan verici yönü elbette hiç eksik olmasın ama bu denli ‘efsanevi’ geri dönüşlerin ne hikmetse 2. Lig Beyaz Grup’ta hepsinin 1-0’dan 1-1’e döndüğü üç maç hariç 2. Lig Kırmızı Grup ve 3. Lig’deki 4. Grup’ta olması yani ağırlıklı olarak alt liglerin haftanın bahis listesine giren gruplarında yaşanması biraz kafa karıştırmıyor değil.

Elbette ki tesadüftür.

Ya ne olacaktı?

Not: Cumhuriyetimizin geride bıraktığımız 101. yaşı kutlu olsun. Dilerim ki hep ilk yaşındaki kadar dinç kalır ama hep 100 yılın bilgeliğini taşıyan bir vakurluk taşır. Ve (Aksi bir ihtimale aklı varmıyor insanın ama) en az bir 100 yıl daha görür.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa