3 Kasım 2024

Orman yanıyor, endüstri büyüyor, OGM camdan bakıyor

Ne güzel dağların var Denizli

Gökyüzüne dikilmiş bir deniz dersin

Köpük köpük, çakıl çakıl

Dolansın dolansın dolansın

Dolansın durguna tırmansın akıl…

Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun Denizli gezisi sonrası yazdığı bu şiir Denizli Destanı’yla gördüklerini, insanlarını, doğasına ve özellikle dağlarına olan hayranlığını dile getiriyor. Denizli şehir merkezi coğrafi olarak bir çukurda yer alır gibi görünse de etrafı Eyüpoğlu’nun da tasvir ettiği gibi yemyeşil ormanların olduğu dağlarla çevrili bir kent. İşte o dağlar geçen hafta 6 gün boyunca yandı. Karcı Dağı zirvesinde 24 Ekim’de başlayan orman yangını 6’ncı gününde ancak söndürülebilirken, karaçam ve kızılçam türü ağaçlar başta olmak üzere ekosistemdeki birçok canlı yanarak ya yok oldu ya geri dönülmez bir tahribata uğradı.

ORMAN YANGINLARI TAŞERONUN TAŞERONU

Orman yangınlarına iktidarın yaklaşımı rant odaklı ve politik. Dağı taşı ranta çeviren iktidar, orman yangınlarının birincil sorumlusu. Ormanları ranta açmayı genel politika edinen AKP’nin orman yangınlarıyla mücadeleyi çözmeyeceği, çözmek istemediği ortadadır.

Son İzmir ve Denizli yangınlarında Orman Genel Müdürlüğünün yangınla mücadele için yaptığı helikopter ihalelerini AKP’ye yakınlığı ile bilinen bir firma aldı. Yüklenici firmanın ihale bedelini OGM’den almasına rağmen kendi taşeronlarına ödeme yapmadığı için yangına müdahale edilemediği ortaya çıkıyor. Yani orman yangınları ile mücadele taşeronun taşeronu bir sisteme dönüştürülmüş.

Denizli’de iki aydır bu konuda fikri takip yapan Yerel Gazeteci Bülent Öztürk; MGİ Savunma Uluslararası isimli ihaleyi alan firmaya servis ve tercümanlık hizmeti veren firma yetkililerinin kendisine ulaşarak MGİ firmasını icraya verdiklerini ihbar etmişti. MGİ ana yüklenici firma tarafından Rusya’dan kiralanan helikopterlerin pilotlarının, şirketlerine para ödenmediği ve akaryakıt temini yapılamadığı için uçmadıklarını, uçanların da birkaç ay önce Denizli’de olduğu gibi yakıt ikmali yapamadıkları için Denizli’nin Çivril ilçesinde tarlaya iniş yapmak zorunda kaldıklarını Öztürk’e anlatmışlar ve taşeron olan bu şirketler (Ali Uğurcu ve Ayhan Yılmaz) suç duyurusunda bulunduklarını söylemişler.

TEK SORTİDE SÖNECEKTİ

Peki 24 Ekim günü Karcı Dağı yangınında ne olmuştu? Eğer ihaleyi alan firma OGM’den parasını almasına rağmen, hizmet satın aldığı Rus firmalarına parasını ödemiş olsaydı, Denizli Orman Bölge Müdürlüğü bahçesinde bekleyen helikopter havalandığı andan itibaren 15 dakika içinde göletten suyunu alıp, hemen tepesindeki duman tüten başlangıç noktasına tek sorti yapıp suyu boşalttığı an bu felaket yaşanmamış olacaktı.

ORMAN YANGINLARINA AYRILAN BÜTÇE AZALMIŞ

Anayasa’nın 169. maddesi gereğince, devletin ormanları koruması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli tedbirleri alması, yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Orman Genel Müdürlüğünün yıllık faaliyet raporlarına göre 2022 yılında 2 bin 160; 2023 yılında 2 bin 579 adet orman yangını çıkmış. 2022’de 12 bin 799 hektar, 2023’te 15 bin 520 hektar orman alanı zarar gördü. 2022’de orman yangınlarıyla mücadele için harcanan tutar 12 milyar 384 milyon TL iken; OGM 2023 yılı performans programında orman yangınlarıyla mücadele için ayrılan bütçe 10 milyar 224 milyon TL idi.

ORMANLAR PARAYA ÇEVRİLEBİLİR META

22 yıldır ülke yönetimini elinde bulunduran AKP iktidarı, ormanları bir doğal varlık olarak değil paraya ve belli çevreler için imtiyaza dönüştürebileceği bir arazi olarak görüyor ve bu anlayışla yönetiyor. Bunun için ormancılık mevzuatı ve örgüt yapısını günden güne değiştirerek, ülke ormancılığını kafalarındaki kalıba sokmaya çalışıyorlar. Türkiye’de 2021 büyük Antalya ve Muğla yangınlarının olduğu yılda pik yaparak yalnızca 2017-2021 yılları arasındaki beş yıllık dönemde endüstriyel odun üretiminde yüzde 78.7, yakacak odun üretiminde yüzde 25.9 ve toplam odun üretiminde yüzde 69.5’lik bir artış yaşandı.

2022 ve 2023 yıllında da endüstriyel odun üretiminde yüzde 51 artış görünüyor. Orman endüstri tesislerini işleten şirketler yanan odunları çok ucuz, hatta komik fiyatlara aldılar. Metreküpü 1000-2000 lira olan odunu yangından sonra 50 liraya aldılar. Yanan ağaçları sahadan temizlemek için milyonlarca metreküp alım yaptılar ve birkaç yıllık üretim maliyetlerini düşürmüş oldular. Bu tabloyu, orman yangınlarına iktidarın ve sermayenin bu kadar pervasızca yaklaşımının bir başka ekonomi politiği olarak görmek gerekiyor.

SARAYA DEĞİL ORMANA BÜTÇE

“Orman yangınlarına ortalama ilk müdahale süresini 40 dakikadan 11 dakikaya düşürdük” diyen bakan bu yangınla ilgili günlerce açıklama yapmadı. Yangın çıktığında yangının çıktığı dağın dibinde park halinde bekleyen helikopterin neden devreye girmediği ve ilk hava müdahalesinin gecikmeli yapılmasının yüzlerce hektar ormanın yanmasına, habitatın tahribatına ve su kaynaklarının tehlikeye girmesine Saray’ından tasarruf etmeyenlerin neden olduğunu biliyoruz.

Evrensel'i Takip Et