04 Kasım 2024 04:21

Bolivya: Morales, Arce’ye karşı

Evo Morales ve Acre

Fotoğraf: Bolivya Devlet Başkanlığı (CC BY-SA 2.0)

Paylaş

Latin Amerika başkentleri kuzeydeki seçimler için nefesini tutmuş durumda. Cumhuriyetçi Aday Donald Trump, Başkan Yardımcısı Adayı J.D. Vance ile birlikte verdiği bir mülakatta Meksika’daki uyuşturucu kartelleri ile mücadelede gerekirse sınır aşırı operasyonlar yapılabileceğini, hatta Meksika’daki kartel hedeflerinin vurulabileceğini söylerken, zaten gergin olan Meksika-ABD ilişkilerinin Trump seçilirse ne yöne evrilebileceği konusunda bir mesaj da vermiş oldu. Aslında mevcut ABD idaresinin de Meksika’nın uyuşturucu kartelleri ile olan yeni stratejisini onayladığı söylenemez. Ancak Trump, özellikle fentanil bazlı uyuşturucuların ülke ekonomisinde yarattığı tahribata dikkat çekerek sınır güvenliğinin arttırılmasını istiyor. Göç meselesi ise Trump’ın başkan seçilmesi halinde iki ülke arasındaki ilişkileri zorlayacak başat konulardan biri olacak ve ABD, Meksika ekonomisinin kendisine olan bağımlılığını bu konularda rahatlıkla kullanacak. Aynı tedirginliğin Kolombiya için de geçerli olduğu söylenebilir. Kolombiya’da tüm aktörler ABD’deki seçimleri beklerken, ELN ile olan silah bırakma müzakerelerine bile ara verilmiş durumda.

Hiç şüphesiz, Trump’ın başkan seçilmesini arzu eden başkentler de var. Arjantin’in ultraliberal iktidarı Trump’ın seçilmesi durumunda halen uygulanmakta olan IMF programına desteğin arttırılması beklentisi içinde. Başkan Milei Washington’daki muhafazakarlar kongresinde Trump’ı gördüğünde izleyeni başkası adına utanma hissine gömecek bir biçimde hayranlığını saklayamazken, Bolsonaro ailesi ile birlikte Trump ekibi ile en doğrudan ilişkiye sahip bölge lideri olma özelliğini taşımaya devam ediyor.

Bölge, ABD’deki seçim sonuçlarına odaklanmışken Bolivya’da Eski Başkan Evo Morales ile mevcut iktidar ve Başkan Luis Arce arasındaki gerilim, ülke 2025 başkanlık seçimlerine doğru ilerlerken açık bir çatışmaya dönüştü. 12 yıl boyunca Morales’in kabinesinde Ekonomi ve Maliye Bakanı olarak görev yapmış olan Arce, bizzat Morales tarafından başkan adayı olarak seçilmişti. Ancak, yaşanan askeri darbe öncesi kazandığı seçimlerin elinden alındığı gerçeği Morales’in peşini hiç bırakmadı ve Morales sürgünden Bolivya’ya döndüğünde siyaset sahnesinde beklediği pozisyonu alamamayı kabul etmedi. Arce’nin kabinesini oluştururken Evocu isimlerden çok teknokratları seçmesi ikili arasındaki ayrılığın ilk başlangıç noktası olmuştu.

Morales’in siyasete dönüşüne ve yerli taban arasındaki faaliyetlerine şüphe ile yaklaşılırken, Morales, iktidarın kendisini yok etmeye çalıştığı yönündeki eleştirilerini daha açıktan yapmaya başladı. Arce’nin 2023’te Morales’e yönelik en sert eleştirileri yönelten Eduardo del Castillo’yu kabineye alması Morales ile Arce arasındaki ilişkilerin tamamen kopması ile sonuçlanmıştı. Bu tarihten sonra MAS’ın 2025 seçimleri için adayının kim olacağı tartışması alevlenmiş, Morales ne pahasına olursa olsun partinin adayının kendisi olacağını ilan etmişti. Koka yaprağı üreticilerinin çoğunluğunu oluşturduğu kongrede MAS’ın 2025 adayı seçilen Morales, yüksek seçim kurulunun bu kongreyi iptal etmesi ile birlikte Arce’ye kongreyi toplama yönünde çağrılarda bulunduğu esnada, haziran 2024’te Bolivya ordusunun bir kesiminin başını çektiği darbe girişimi başarısız oldu. Morales bu darbe girişimini MAS içerisindeki çatışmaları bastırmak için Arce tarafından tertip edilmiş bir ‘autogolpe’ olduğu iddiasında bulundu.

Tüm bu iç karışıklıklara paralel olarak Bolivya’nın yaşamakta olduğu ekonomik sorunlar, gıda fiyatlarındaki artış, döviz kıtlığı ile birlikte yakıt ithalatının azalması ve benzin yokluğu köylülerin bazı bölgelerde otoyolları kapatma eylemleri yapmasına sebep olurken, Arce bu eylemleri Evocuların gerçekleştirdiğini ve bunun bir darbe girişimi olduğunu iddia ederek kolluk kuvvetlerinin eylemlere müdahale etmesi emrini verdi. Arce’nin güçlü olduğu işçi sendikaları da kongredeki Evocu vekillere baskı yapmak için mobilize oldular. 17 Eylül’de yaklaşık 5 bin kişilik bir kortej ile ‘Bolivya’yı kurtarma yürüyüşü’ne başlayan Morales’e müzakere çağrısında bulunan Arce’nin çağrısı karşılık bulmazken El Alto’da iki grup arasında taşlı sopalı sokak çatışmaları cereyan etmeye başladı. Çatışmanın en son halkası ise geçen hafta polis güçleri tarafından Morales’in arabasının kurşunlanması ve şoförünün yaralanması oldu.

Bolivya aynı siyasi harekete bağlı ve 4 sene öncesine kadar çok yakın olan iki liderin harekete hakim olma ve liderlik mücadelesinin iç savaşa dönüşmesinin bir ön filmini izlerken, yerli ve işçi hareketini ve kazanımlarını ezmek üzere tetikte bekleyen, bunu neredeyse 2019 darbesi ile gerçekleştirmeye çok yaklaşmış olan bir tehdide rağmen bu iç çatışmanın güçlenerek devam etmesine belirli bir anlam kazandırma çabası boşa çıkıyor. Morales’in üç dönem yaptığı başkanlığı dördüncü (ya da kim bilir kaçıncı) defa ‘taçlandırmakta’ gösterdiği ısrarı hareketin kazanımlarını korumak için göstermediğini görmek elzem. Ancak bununla birlikte Arce’nin de tüm bu süreçte müzakere adına kaçırdığı fırsatları hareketin kontrolünü ele almaya feda ettiği gerçeğini de kabul etmek gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa