07 Kasım 2024 04:24

2025 bütçesi üzerine-3

'Sermayeye değil emekçiye bütçe' dövizi

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Paylaş

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri devam eden 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin, geçmiş yıllardaki bütçelerle benzer şekilde, sermayeye daha fazla destek, emekçilerin sırtına daha fazla yük mantığıyla hazırlandığı görülüyor. Temel kamu hizmetleri alanlarına bütçeden ayrılan pay ve harcamaların niteliğine bakıldığında hükümetin 2025 bütçesinde halkın ihtiyaçlarından çok sermayenin beklentilerinin dikkate aldığı anlaşılıyor.

2025 bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) 1 trilyon 452 milyar lira ayrılırken, MEB bütçesinin yüzde 80’i personele yapılan zorunlu harcamalara gidecek. Eğitim bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay ise yüzde 9.73 ile 23 yıl öncesinin neredeyse yarısına (yüzde 17.38) gerilemiş.

MEB bütçesinin rakamsal olarak büyük görünmesinin tek nedeni, iktidarın eğitime verdiği önemden çok alanının büyüklüğü nedeniyle zorunlu harcamaların fazla olması. MEB bütçesi, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin 2025’te artarak devam edeceğini, velilerin cebinden yapacağı eğitim harcamalarının artacağının habercisi. Bu veriler, hükümetin her yıl tekrarladığı ‘Bütçede aslan payını eğitime ayırdık’ söyleminin gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.

Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı yıllık programına göre 2025 yılında sağlık alanında özel sektör yatırımları (572 milyar 391 milyon) kamu yatırımlarından (146 milyar 191 milyon) 3.91 kat daha fazla olacak. Tek başına bu veri bile sağlıkta yaşanan özelleştirmenin boyutlarını görmek için yeterli. 2025 sağlık bütçesine bakıldığında Sağlık Bakanlığı için 2025 yılında toplam 1 trilyon 20 milyar 317 milyon lira bütçe belirlenmiş. Sağlık bütçesinin 274 milyar 404 milyon lirası (yüzde 26.9’u) koruyucu sağlık hizmetlerine, 826 milyar 722 milyon lirası (yüzde 73.1) tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrılmış. 2024 ile karşılaştırıldığında koruyucu sağlık hizmetlerinde azalış, tedavi edici hizmetlerde artış yaşanacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi 2025 yılında 130 milyar 119 milyon lira olarak belirlenmiş. Merkezi yönetim bütçesinden ‘Din Hizmetleri ve Yaygın Din Eğitimi Hizmetleri’ için 2024 bütçesinde 79 milyar 718 milyon lira ayrılırken, 2025’te bu rakam yüzde 60 artışla 127 milyar 269 milyon liraya çıkartılıyor. Merkezi bütçeden ve bakanlıklara ait bütçelerden ‘cari transferler’ kalemi altında aktarılan kaynaklarla ülke çapında dini eğitim veren okullar ve sınıflar, 4-6 yaş grubu çocukları kapsayan sübyan mektepleri, kreşler, yurtlar, Kur’an kursları açılmaya devam edilecek.

2025 yılında savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılan bütçe 1 trilyon 608 milyar lira ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaşıyor. Savunma bütçesinin yüzde 57’si savunma, yüzde 43’ü iç güvenlik için ayrılmış. Savunma ve güvenlik harcamalarındaki tek adam rejimi ile kalıcı hale getirilen baskıcı otoriter yönetim anlayışının (muhalif belediyelere kayyım atanması gibi) devam edeceği, ülkede yaşanan ekonomik ve siyasi krizin derinleşmesine paralel olarak, iç ve dış politikada tehdit ve gerginlik stratejisinin artarak sürdürüleceği anlaşılıyor.

Hükümet, bugüne kadar hazırladığı bütün bütçeleri ‘en büyük’, ‘en sosyal’, ‘Eğitime ve sağlığa en çok pay ayıran bütçe’ olduğunu iddia etse de yıllar içinde bütçe yükünün büyük oranda halkın sırtına yıkılmış olması, halkın gözünün içine baka baka yalan söylediklerini gösteriyor.

2025 bütçesinde kamu hizmetlerine ve kamu yatırımlara bütçeden ayrılan payın azalması, halkın sırtındaki vergi yükü ve cepten yapacağı özel harcamaların belirgin şekilde artacak olması 2025 bütçesinin gerçekte kimin için hazırlandığını açıkça gösteriyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa