İki tarafı keskin bıçak
Fotoğraf: AA
Günlerdir, haftalardır Devlet Bahçeli’nin, “Öcalan gelsin DEM grubunda konuşsun, örgütünü lağvetsin, umut hakkından da yararlansın” çıkışı konuşuluyor. Erdoğan’ın haberi vardı, yoktu üzerinden tartışmalar, arka arkaya gelen kayyımlardan da Bahçeli’nin haberinin olmadığı tartışmaları yürütülüyor.
Bir gerçek var ki Cumhur İttifakının iktidarlarının devamı için her yolu deneyecekleri. Bir yandan havuç, bir yandan sopa yöntemini uygulamayı ya da aralarında “uyumsuzluk varmış” gibi göstererek asıl amaçlarını gizlemeyi kısmen başarıyor olsalar gerek ki “Cumhur İttifakı çatlıyor”, “Erdoğan-Bahçeli arasında kavga” benzeri tartışmalar yapılırken, deyim yerinde ise “Atı alan Üsküdar’ı geçiyor”.
Bahçeli’nin “uzattığı el”in ardından Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atandı. Bu da uzatılan o elin çözüm için tokalaşmak değil, Kürtleri teslim almayı amaçlayan, “iki tarafı keskin bıçak” olduğu değerlendirmelerini de beraberinde getirdi. Bahçeli’nin son grup toplantısında da Öcalan’ın DEM grubunda konuşması önerisinin arkasında olduğunu yinelemesi ama arkasından sarf ettiği şu sözleri asıl niyetlerinin, Kürt siyasetini, temsilcilerini terörist ilan edip, kriminalize etmek olduğunu ortaya koymuyor mu? “Öcalan İmralı'da yatıyor ama DEM grubunda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu neden görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz? 1967'den bugüne devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin Meclis çatısında görev aldığını size nasıl anlatalım?”
***
Kayyımlara karşı tepkiler, özellikle DEM tarafından örgütlenen kitlesel eylemler, yürüyüşler, CHP’nin Esenyurt’ta nöbet eylemleri devam ediyor. Ama bir yandan da “Sırada neresi var?”, “Hangi il, ilçeye daha kayyım atanacak?” gibi tartışmalar da yürüyor. Tam da iktidarın istediği yönde süren tartışmalar...
Zira Mecliste 2025 bütçesi bu tartışmaların gölgesinde, adeta sessiz sedasız görüşülüyor. Gazetemizin günlerdir gündemde tuttuğu dün de manşetinde verdiği, “Koç, Sabancı, Cengiz, Kolin… Peynir ekmek gibi teşvik dağıtıldı”, “Patron besleme bakanlığı- Vergi istisnası, prim desteği adı altında sermayeye aktarılacak kaynağın 2.5 trilyonu bulacağı…” haberleri… İktidar kamu kaynaklarını patronlara dağıtmayı bütçe ile sürdürüyor.
Açlık ve yokluğa karşı mücadele veren milyonlarca emekli, asgari ücretten beklenti içindeki asgari ücretliler, özelleştirmeler, kaynakların yine devlet değil, özel hastanelere aktarılması, daha yeni gün yüzü görmüş bebeklerimizin öldürülmesine kadar giden gözü dönmüşlüğe varan çürüme… Hepsi Erdoğan-Bahçeli arasında pinpon topu gibi gidip gelen sözler ve uygulamalar arasında görünmez kılınıyor.
Mecliste de, kulislerde, bahçede, yemekhanede, Genel Kurulda da konuşulan konu Bahçeli’nin Öcalan çıkışı, Erdoğan’ın kayyım uygulamaları… Bir üst katta, Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmelerinde, kıyamet kopartılması gereken kaynak aktarmaları ise adeta görülmüyor. Birkaç milletvekilinin çabaları ile şöyle bir gündeme geliyor, sonrası yok…
Bu hafta görüşülmesi planlanan etki ajanlığı yasa teklifi ise yine bu tartışmaların gölgesinde sessiz sedasız çıkartılacak gibi. Artık o zaman iktidarın bütün bu uygulamalarına karşı çıkmak, haber yapmak, gündeme getirmek ajanlıkla suçlamaları da beraberinde getirecek.
***
Cumhur İttifakının çatladığı, biteceği, aralarında anlaşmazlık olduğu yönündeki tartışmalar da asıl gündemi karartmaya devam ediyor. Kimin söylediğini hatırlayamadığım ama “En güçlü ortaklık suç ortaklığıdır” sözü öyle iyi anlatıyor ki bu iktidarın devam edeceğini. Cumhur İttifakının her iki ortağı birbirine göbekten bağlı, zira biri olmazsa diğeri olmayacak. MHP AKP iktidarına yanaşmasaydı, belki grup bile kuramayacak sayıda vekille temsil edilen bir parti olacaktı. AKP de MHP’nin desteği olmadan bugünkü gücünü bulamayacaktı. Mecliste yasaların kolayca geçmesi, muhalefet önergelerinin içeriğine bile bakılmadan reddedilmesi, istedikleri gibi at koşturmaları bu ortaklığın sürmesine bağlı. Bakmayın öyle birbirlerine salvolarına. İktidarlarını sürdürmek için her yolu denemekte sakınca görmeyeceklerdir.
***
Benim de içerisinde yer aldığım Hastanemi Açın Platformu (HAP), Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Sami Ulus Çocuk Hastanelerinin kapatılmaması için bir mücadele yürütüyor. Hastane önünde basın açıklaması yapıldı, afişler, bildirilerle bu hastanelerin önemine dikkat çekilmeye çalışılıyor.
HAP Sözcüsü Dr. Bayazıt İlhan, “Hastalarımızın bu hastanelere ihtiyacı var. Hekimlerimiz, asistanlarımız, sağlık çalışanlarımız tedirgin. Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz, gelin yanlıştan dönün, hastanelerimizi kapatmayın, kalkındırın, hekimlerini, personelini ötekileştirmeyin. Doğrusunu yapın, destekleyelim” diyor. Ankara Tabip Odası, “Yenidoğan bebeklerimiz para hırsı için ölürken, sağlığımız ticarete kurban giderken Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Sami Ulus Çocuk Hastaneleri KAPATILAMAZ! HASTANEME DOKUNMA!” diye sesleniyor.
Hekimler, HAP içerisindeki örgütler hep bir ağızdan sesleniyor; “Yenidoğan bebekleri para hırsı için ölürken, sağlığımız ticarete kurban giderken, Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Sami Ulus Çocuk Hastaneleri kapatılamaz” diye…
***
İki gündür Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin dava sürüyor. Bu yazının yazıldığı saatlere kadar duruşmadan bir sonuç alınamamıştı. En önemli sorular, "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" denilerek yanıtsız bırakıldı. Hâlâ şu sorular yanıt bekliyor: “Narin'i kim, niye öldürdü? Kim, neden korunuyor? AKP’li Salim Ensarioğlu'nun bilip söylemediği gerçek nedir?”
- 'Enerji, haberleşme, ulaşım en stratejik alanlar' 23 Kasım 2024 05:07
- AKP iktidarıdır ölümlerin sorumlusu 16 Kasım 2024 04:30
- AÜTK lime lime edilmiş, Türk-İş’ten çıt yok! 02 Kasım 2024 05:47
- Yasayı meclisler yapmıyor! 19 Ekim 2024 05:00
- Halkın nabzı ve TBMM 12 Ekim 2024 05:01
- Diller başka, eller başka söylüyor 05 Ekim 2024 05:01
- MEB okulları mı kapatmak istiyor? 28 Eylül 2024 04:44
- AKP’nin cumhurbaşkanı adayı kim? 21 Eylül 2024 05:42
- Narin’in köyü ve AKP 14 Eylül 2024 05:27
- 22 yıldır ülkeyi kim yönetiyor? 07 Eylül 2024 04:59
- ‘Yokluk ve yoksulluk bitmiş!’ 31 Ağustos 2024 05:36
- ‘Söyleyene değil, söyletene bak’ ya da tepkileri geçiştirmek! 24 Ağustos 2024 05:34