10 Kasım 2024 05:00

AYM kararı kamu TİS’lerini nasıl etkileyecek?

Türk-İş mitingi

Fotoğraf: Evrensel

PAZAR
Paylaş

Toplu iş sözleşmesi (TİS), işçilere, ekonomik ve sosyal haklarını geliştirmek için önemli bir imkan sağlamaktadır. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu kriz dönemlerinde hem geçmiş dönemin ücret kayıplarını telafi etmek hem de yeni kazanımlar elde edebilmek TİS’le mümkün olmaktadır.

Genellikle TİS’in ilk yürürlük tarihindeki ücret ve sosyal hak zamlarıyla geçmiş kayıplar telafi edilir, yeni kazanımlar elde edilir. Sonraki zam dilimleri ise çoğunlukla enflasyona endekslenir. Gerçek enflasyonla resmi enflasyon arasında uçurum olduğu dönemlerde reel ücretlerde büyük gerilemeler yaşandığından, her TİS, sendikalı işçilerin iple çektiği bir süreç olmaktadır.

Ücretleri eriyen, aylarca ek zam mücadelesi yürüten yüz binlerce kamu işçisi için TİS dönemi başladı. Kamu işçileri, yeni TİS’in ne getireceğini tartışıyor ve yoksullaşmasını durduracak beklenti içerisinde. Bu dönemin, geçmiş üç dönemden farkı da var. Artık TİS sürecinde bağlayıcı çerçeve protokol düzenlemesi olmayacak.

BAĞLAYICI ÇERÇEVE PROTOKOL DÖNEMİ

Çerçeve protokol dönemini kısaca hatırlamak gerekirse, 1990’lardan bu yana Türk-İş ile hükümet arasında kamu toplu iş sözleşmelerine ilişkin çerçeve protokoller imzalanıyor. 2018 yılına kadar imzalanan çerçeve protokoller prensip anlaşması niteliğindeydi. İş kollarındaki yetkili sendikalar için bağlayıcı olmadığından daha ileri TİS imzalama imkanı bulunmaktaydı.

Ancak 24 Aralık’ta yayımlanan 696 sayılı KHK ile Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na ek 2’inci madde eklendi. Ek 2’inci madde ile iş kollarında yetkili olan sendikaların TİS yapma yetkisi elinden alındı. 1 Şubat 2018 tarihinde yasaya dönüşen düzenleme ile konfederasyonlar kamuda imzalanacak toplu iş sözleşmelerinin tek muhatabı haline getirildi. Mali ve sosyal haklarla ilgili pazarlık ve imza yetkisi konfederasyonlara bırakıldı. Düzenlemeye göre hükümet (kamu işveren sendikaları) ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında imzalanan çerçeve anlaşma protokolü, taraf konfederasyonlara üye olan sendikalar için bağlayıcı idi.

ARTIK BAĞLAYICI DEĞİL

Anayasa Mahkemesi ek 2. maddenin “Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır” hükmünü iptal etti. Sendika hakkına ve sendika hakkının bir unsuru olan grev hakkına aykırı olduğu için iptal edilen karar, 17/4/2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık iş kollarında yetkili sendikalar, çerçeve protokolün dışına çıkamayız diyemeyeceği bir TİS süreci yürütebilecek. Ve çerçeve protokolün bağlayıcı olmadığı ilk TİS dönemi başladı.

Yeni TİS döneminde kamu işçilerinin sahip olduğu haklara değinmeden önce iptal kararı sonrasında da hükümet ile konfederasyonlar arasında çerçeve anlaşma protokollerinin yine imzalanabileceğini ancak bu protokollerin taraf idare ve üye sendikalar için bağlayıcı olmayacağını hatırlatalım.

KAMU İŞÇİSİNİN ÖNÜ AÇIK

Kamu işçisinin grev dahil önü açık ama işçileri arasında “Konfederasyon güçlüdür. Ek 2 iptali nedeniyle durumumuz daha kötü olacak. Bizim sendikalar zayıf. Eskisinden kötü sözleşmeler yapacaklar” kaygısı halen devam ediyor. Sendikaların durumu dikkate alındığında bu kaygıya hak vermemek elde değil. Ama kaygı ile yetinmek işçilere kazanım sağlamayacağına göre ne yapılabileceğini hatırlamakta fayda var.

Aslında AYM’nin iptal kararının gerekçesi, kamu işçilerinin imkanlarını göstermesi bakımından yeterli ipucunu veriyor. AYM, yasaya göre grev kararı alma imkanı olmayan konfederasyonlar eliyle yürütülen TİS sürecinin “sendika hakkına ve sendika hakkının bir unsuru olan grev hakkına” aykırı olduğunu belirtmişti. Çünkü iptalden önce mali ve sosyal haklar konusunda bağlayıcı sözleşme yapan konfederasyonların grev kararı alma yetkisi bulunmamaktaydı.

Artık kamu işçileri, son üç TİS döneminin aksine yasadaki prosedüre uygun bir TİS süreci yaşayabilecek. Süreç, 1 Ocak 2025 yürürlük başlangıç tarihli TİS’ler için eylül ayı başında, 1 Mart 2025’te yürürlüğe girecek TİS’ler içinse bu ay itibarıyla başladı.

İş yerlerinden başlayarak talepleri belirlemenin, TİS komiteleri oluşturmanın, talepler kabul edilmediğinde uyuşmazlık çıkarmanın, grev kararı almanın, grev imkanını kullanarak hak elde etmenin önünde hukuken herhangi bir engel yok.

Tek engel, kendi içerisinde bile demokrasiyi işletmeyen, sendikacılığı aidat gelirinden ibaret sayan, üyelerini iş yerlerinde örgütlemeyen, sürece dahil etmeyen mevcut sendikal anlayış olabilir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa