11 Kasım 2024 04:20

Bakım yükümlülüğü nedeniyle ayrıldığım iş yerinden haklarımı alabilir miyim?

Fotoğraf: Pexels

Paylaş

SORU: Merhaba avukat hanım. Ben 2023 yılında doğum yaptıktan 2 ay sonra kaynanam beyin kanaması geçirdi ve tamamen yüzde 99 engelli kaldı. Ben de bebeğime bakacak kimse kalmadığı için işten ayrılmak zorunda kaldım. Benim o dönemki ruhsal halim çok bozuktu kafam karışıktı, kağıda bu sebepleri yazdım. Çalıştığım senelerin haklarını istiyorum diye yazıp imzaladım. Dava açsam hakim inanmaz mı? Kandırıldım. 9 senem çöp oldu.

CEVAP: Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Maalesef sorunuzda belirtmiş olduğunuz husus çocuk bakma, yaşlı ve hasta bakımı yükümlülüklerin kadının üzerinde bırakılması sonucu iş hayatından da kadınlarımızın haklarını alamadan ayrılmalarına neden olmaktadır. Tam sizin durumunuzda olduğu üzere.

Analık halinde çalışma ve süt iznine yönelik düzenleme İş Kanunu’nun 74. maddesinde düzenlenmektedir.Buna göre, kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre daha eklenir. Kadın işçinin sağlık durumunun uygun olması durumunda, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar iş yerinde çalışabilir ve bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı Yasa ile getirilen ek düzenleme ile, kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak sürelerin, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılacağı hükmü madde metnine eklenmiştir.Ücretli iznin yani, on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra, kadın işçiye isteği halinde altı aya kadar ücretsiz izin verileceği kanunda yer alan emredici nitelikte bir düzenlemedir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında da dikkate alınmaz. İşveren, kadın işçinin kullanmak istediği bu altı aylık süreden indirim yapamaz. Yani işveren, “Sen altı ay değil de üç ay izin kullan” diyemez.Kanunda yer alan bu düzenlemenin kullandırılmaması veya eksik kullandırılması, işçi açısından haklı nedenle fesih sebebi olarak kabul edilmektedir.Ancak bu süreler geçtikten sonra çocuğunun bakımını bırakabileceği kimsenin bulunmaması ve bu nedenle yapılan fesihler kadın işçi açısından haklı nedenle fesih olarak değerlendirilmemektedir. İş Kanunu’nda da böyle bir düzenleme bulunmamaktadır ayrıca Yargıtay kararları doğrultusunda haklı nedenli bir fesih olarak kabul edilmemekte ve istifa olarak ele alınmaktadır. 

Ancak, bazı iş yerlerinde belli sayıda kadın çalışanın bulunması halinde işverene kreş açma yükümlülüğü getirilmiştir. Buna göre, yüz elliden fazla kadın çalışan olan yerler için böyle bir zorunluluk bulunmaktadır. Dolayısıyla sizin daha önce çalışmış olduğunuz iş yerinde bu belirtilen sayının üzerinde çalışan kadın işçinin bulunması halinde işverenin kreş açma yükümlülüğü bulunmasına rağmen işverenin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi Yargıtayın bazı kararlarında, çalışma şartlarının uygulanmaması olarak değerlendirilmiştir.

“Davacı, kreş bulunmaması hususunu da içerecek şekilde çeşitli talepler ileri sürerek iş akdifesih ihbarında bulunmuştur. İşveren tarafından bu sebepler kabul edilmeyerek istifasayılmıştır. Bahsedilen iddialarda bulunan davacı işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem veihbar tazminatı alacağını talep etmektedir. Yerel mahkeme ise kreş temininingerçekleştirilmemesini istifa olarak değerlendirmiştir. Bu sebeple davayı reddetmiştir. Temyizedilen kararda Yargıtay, İş Kanunu’ndaki haklı nedenle fesih hallerine atıf yapmıştır. Çalışmaşartlarının uygulanmaması, haklı fesih nedenleri arasındadır. Bahsedilen iş yerinin deyönetmelik ile belirlenen kreş açma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sebeple kreş olmamasınedeniyle iş sözleşmesi haklı nedenle fesih hakkına tabidir.” (Yargıtay 9. HD, 2015/5175 E. , 2016/19971 K.)

Dolayısıyla eğer çalıştığınız iş yerinde işverenin kreş açma yükümlülüğü bulunması halinde haklı nedenle fesih talebi ile kıdem tazminatınızı alabilmek için dava açabilirsiniz. Ancak, yazılı olarak sunduğunuz belgede ayrıca kandırıldığınızı belirtmiş olduğunuz için bunun için de ayrıca iradenizin fezada uğratıldığını da açacağınız davada ispatlamanız gerekecektir. Sonuç olarak açacağınız davada elinizdeki belgeler ile bir avukat meslektaşıma danışmanız sizin için faydalı olacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa