Sabah esintileri
Fotoğraf: Pixabay
Bazı sabahlar bir tuhaf kalkarsınız uykudan. Kafanız karmakarışıktır. Neyi nereye koyacağınıza neyi yapmanız gerektiğini kavramanız için belli bir zamanın geçmesi gerekir. Bu durum dingin bir uyku uyuyamadığımızdan kaynaklanıyor. Kim bilir uykudayken bilinçaltımızda neler yaşanıyor. Gazeteye yazı göndermem lazım. Kaleme alacak o denli çok konu var ki bilirsiniz ülkemin gündemi hiç ama hiç bitmez. En kolay şey halkı oyalayacak, toplumun dikkatini çekecek, sansasyonel bir konu atmak ortaya. Artık ülkeyi yönetenler olarak siz bir kenara çekilirsiniz, ortaya salıverdiğiniz olayla varsın uğraşıp dursun insanımız. Bu güzel kasım gününü dedikodular için harcamak istemiyorum.
Doğanın en güzel renklerini armağan ettiği şu günlerde, içimize ferahlık getirecek bir şeyler düşünmek istiyorum. Mesela şiir gibi, müzik gibi, Monet, Renoir, Sisley’in resimleri gibi.
Neden insanları güzel şeylerle uğraşmaları için rahat bırakmazlar. Ortaokul sıralarında kimi hocalarımız insanı tanımlarken “hayvan-ı natık” derlerdi. Yani “konuşan hayvan” diye tanımlarlardı. Elbette insan varoluşun en gelişmiş modeli. Yalnız konuşması değil, düşünmesi, düşünce üretmesi, icatlar, keşifler yapabilecek düzeyde bir zekaya sahip olmasıyla da belirler kendini. Ne var ki böylesine kendisini donatabilmiş bir varlık. Birtakım duyguların da tutsağı olmaktan kurtaramaz kendini. Böylece zaman içinde insan bencilliği, güç sayesinde neler yapabileceğini, dünyaya egemen olma hayallerini yaşamaya başlar. Artık iki tür insan çıkar karşımıza. İyi insan, kötü insan. İyi insan öteki canlılarla da hiç hesabı olmayan, doğaya zarar vermeyen, diğer insanlarla yardımlaşmayı seven bir var oluşu temsil eder. Kötü insanlar ise gezegendeki tüm canlıları kendi buyruğu altında tutmak, yönetmek ister. Yeryüzünün tüm güzellikleri, yer altı servetleri kendilerinin olsun diye savaşlar çıkarır. Yaşanası bir dünyaya ölüm saçar. Ötekileri sömürmekten de büyük bir haz duyar. Kabaca insanın öyküsü bu. Biz neredeyiz derseniz? O size kalmış. İyi veya kötü olmak sizlerin ellerinizde.
Yazıyı Özdemir Asaf’ın sevilen bir şiiriyle bitirelim. “ALTRO”
Şarkı söylüyormuşum
Sokaklarda,
Görmüşler.
Yere yere bakıyormuşum
Yürürken,
Duymuşlar
Sonrasını kendileri uydurmuşlar.
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47
- Çivisi çıkmış toplumda çocuk olmak 18 Eylül 2024 04:28
- Çıkmaz sokak 11 Eylül 2024 04:44
- Çocuğun gördüğü düştür barış 04 Eylül 2024 04:10
- Orman Siyaseti 21 Ağustos 2024 04:24
- Akıncı ruhlar 14 Ağustos 2024 04:53
- Ne değişir? 07 Ağustos 2024 04:56