Okan Buruk muhafazakarlığına devam ediyor hâlâ
Fotoğraf: DHA
Victor Osimhen transferinden sonra Galatasaray kamuoyu birden formasyon tartışmasının içinde buldu kendini. Şundan; Galatasaray analistlerinin çoğu Icardi-Osimhen ikilisinin birlikte oynamasının takımda bir savunma güvenliği yaratacağı gerekçesiyle Okan Buruk’un üçlü formasyona geçmesi gerektiğini söylemeye başladılar.
Bu önermenin başka bir dayanağı Tête, Wilfried Zaha ve Kerem Aktürkoğlu’nun takımdan ayrılmalarından sonra kanat rotasyonunun zayıflamasıydı. Galatasaray sadece Icardi-Osimhen ikilisi nedeniyle değil, bu zayıf rotasyon nedeniyle de üçlü oynamalıydı.
O zamanlar her Galatasaraylının en büyük merakı ideal 11’i oluşturmaktı. Çoğunlukla Abdülkerim Bardakcı ilk 11’in dışına atılarak sol stopere Ismail Jacobs yazılıyordu. Sağ kanat beki için Rolland Sallai/Elias Jelert ikilisi, sol kanat beki için de Barış Alper Yılmaz isimleri revaçtaydı. Ayrıca en öndeki Icardi-Osimhen ikilisini desteklemek amacıyla Galatasaray merkezde üç orta saha oyuncusuyla oynamalıydı. Bu pozisyonlar için de Lucas Torreira-Gabriel Sara-Kerem Demirbay üçlüsü uygun görülüyordu.
Aslında benzer tartışmalar geçen sezon da yapılmış, Galatasaraylı analistlerin çoğuna göre Okan Buruk’un 4231’i terk ederek 433 oynatması yerinde olacaktı, özellikle de UEFA Şampiyonlar Ligi’nde.
Ne var ki Okan Buruk bu görüşlere pek itibar etmemiş ve Şampiyonlar Ligi de dahil yoluna 4231’le devam etmişti.
Bu sezon başında da benzer tartışmalar başlayınca ben Okan Buruk’un 442 görünümlü 4231’le devam edeceğini öngörmüştüm. Sanıyordum ki Buruk, Mertens’in yerine Icardi’yi monte edecek ve yoluna böyle devam edecekti. Yanılmışım. Okan Buruk UEFA Avrupa Ligi’nde şu ana kadar Galatasaray’ın oynadığı en önemli maçta takımını 343 formasyonuyla sahaya sürdü hem de en önde Mertens-Icardi-Osimhen üçlüsüyle.
Burada Okan Buruk’un formasyon tarihçesini uzun uzun anlatacak değilim. Tek amacım var; Okan Buruk’un 343 formasyonunu niçin tercih ettiğine dair bir teklifte ve tahminde bulunmak.
ÖYKÜNÜN BAŞI
Okan Buruk Abdullah Avcı’nın ardından Başakşehir’in başına geçtiğinde oynatmak istediği ana formasyon 4231’di. Ancak Avcı’dan devraldığı takım yıllarca 433 formasyonuyla oynadığı için Buruk’un 4231 denemeleri ilk dönemde başarıyla sonuçlanmadı. Bu nedenle de 433’e dönmek zorunda kaldı. Ta ki 12 Aralık 2019 tarihinde Başakşehir’in UEFA Avrupa Ligi J Grubu’nda Borussia Mönchengladbach’la oynadığı deplasman maçına kadar.
Buruk o maça 433 formasyonuyla başladı. Ancak Borussia 1-0 öne geçince 4231’e geçti, daha doğrusu geçmek zorunda kaldı. Bu hamle işe yaradı ve Başakşehir 1-1’i yakaladı. Grup birinciliği için galibiyet şart olduğundan Okan Buruk ikinci yarının ortalarında bir hamle daha yapıp Demba Ba’yı sahaya sürerek 442’ye döndü. Beklenen gol 90’ıncı dakikada geldi, Başakşehir grubunu birinci olarak tamamlamıştı.
Bu maçtan sonra Okan Buruk gönlündeki 4231’i Başakşehir’in ana formasyonu haline getirdi. Galatasaray’da görev aldıktan sonra da bu formasyonla devam etti. Ta ki yaz transfer penceresinde Osimhen gelene dek.
Elimde hiçbir bilgi yok ama Okan Buruk’un Osimhen’in gelmesinden sonra da yine dörtlü savunmayla (442) devam etmek arzusunda olduğundan neredeyse emin gibiyim. Nedeni dört hücum futbolcusuyla oynanan 4231’in Okan Buruk’un oynatmak istediği hücum futboluna uygun olduğunu düşünmem (Ki Okan Buruk’un 4231 formasyonundaki dört forvet oyuncuyla yetinmeyerek sağ veya sol bekte oynattığı Barış Alper Yılmaz sayesinde takımdaki forvet karakterli oyuncu sayısını zaman zaman beşe çıkardığını da biliyoruz).
Kanımca Okan Buruk 343’ü ya da diğer üçlü sistemleri tam da bu nedenden, hücumdan bir oyuncu eksilterek savunmaya aktardığı için pek tercih etmiyordu. Yine elimde hiçbir veri yok; Okan Buruk’un yakın bir tarihe kadar üçlü sistemlere biraz mesafeyle baktığından ancak bu fikrini 8 Eylül 2024 tarihinde değiştirebileceğini fark ettiğinden de neredeyse emin gibiyim...
SOL KANAT BEKİ YUNUS AKGÜN
O tarihte Galatasaray Esenler Erokspor’la bir hazırlık maçı yapmış, Okan Buruk bu karşılaşmada elinde fazla savunma oyuncusu olmadığı için takımını üçlü savunmayla oynatmıştı. Ancak burada Buruk aslında üçlü savunmayı değil, forvet karakterli bir oyuncu olan Yunus Akgün’ün kanat beki olarak oynayıp oynamayacağını deniyordu. Akgün o gün o maçta denemeden başarıyla geçti. Böylece Buruk Barış Alper Yılmaz dışında başka bir forvet oyuncusunun da kanat beki oynayabileceğini gördü ve formasyon paletine 343’ü de eklemeye karar verdi. Bunun için en uygun tarih Galatasaray’ın “bye” haftasıydı. O süre zarfında Buruk takımına 343 formasyonunu çalıştırdı.
Tottenham karşısına da 343 formasyonuyla oynayan bir Galatasaray çıkardı. Ancak burada bir kez daha altını çizmek istiyorum; Buruk için burada birinci amaç Galatasaray’ın üçlü oynaması değildi. Onun temel amacı Mertens-Icardi-Osimhen üçlüsünü bir arada oynatmak, bu forvet hattını beklerde görev yapacak olan iki hücum karakterli oyuncuyla (Yılmaz ve Akgün) destekleyerek takımının hücum gücünü yukarı çekmekti. 343 de bunun için ideal bir formasyondu.
Çoğu analiste göre Tottenham gibi elit bir EPL takımına karşı beş forvet oyuncusuyla çıkmak akla bile getirilmemesi gereken çok büyük bir riskti. Okan Buruk bu riski aldı. Böylece Galatasaray Tottenham karşısında sadece skoru değil, oyunu da kazandı.
TEMEL NEDEN
Görüldüğü gibi şunu ileri sürüyorum: Okan Buruk 343’ü Icardi-Osimhen ikilisinin yol açacağı savunma güvenliği açığını ancak geride oynayan altı oyuncu yok edebilir mantığından hareketle tercih etmedi. Tam tersine 343 formasyonunun temel paradigmasını değiştirdi, bu değişiklik sayesinde formasyonun öngördüğü forvet sayısını üçten beşe yükseltti.
Bu konuyu daha iyi anlaşılması için bir de tersten anlatmak istiyorum. Okan Buruk’un o zaman elinde mutlaka yer vermek istediği 11 oyuncu vardı (Ayrıca Ismail Jacobs da sakattı). Fernando Muslera dışında Buruk’un mutlaka oynatmak istediği Futbolcular Kaan Ayhan, Davinson Sànchez, Abdülkerim Bardakcı, Lucas Torreira, Gabriel Sara, Barış Alper Yılmaz, Dries Mertens, Yunus Akgün, Mauro Icardi ve Victor Osimhen’di.
Okan Buruk bu futbolcuların hepsini nasıl oynatabilirim diye düşündü ve çareyi 343’te buldu. Tottenham karşısında sahaya kaleci hariç üç safkan savunmacı, iki safkan orta saha ile beş forvetten oluşan bir takım sürdü. Dolayısıyla ne Mertens, Icardi ve Osimhen’i bir arada oynatma fikrinden ödün vermiş oldu ne de Yılmaz ve Akgün’den vazgeçti.
Okan Buruk’un yaptığı şey aslında şu: Mertens, Icardi, Osimhen, Akgün ve Yılmaz sahadayken büyük bir savunma güvenliği açığı ortaya çıkar diye düşünen tüm futbol analistlerine sahada yanıt verdi.
Dolayısıyla Buruk için şunu hâlâ diyebiliyoruz; o bir muhafazakar devrimci.
- Bodrumdan giriş katına 29 Kasım 2024 09:30
- Rüzgâra karşı 24 Kasım 2024 13:00