28 Kasım 2024 04:37

Niye dövüyoruz?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Ormanını, yaşadığı köyünü, bahçesini korumak için direnen, çabalayan Akbelen köylüsünü niye dövüyoruz?

Yaylasını, doğasını, deresini, suyunu, çocukları, torunları için korumaya çalışan, direnen Karadeniz insanını niye dövüyoruz?

Dünyanın en güzel havası, en derin ormanı, en ulu ağaçları ile güzelim Kaz Dağları üç kuruşluk altın çeteleri tarafından yağmalanmasın diye şarkılarla, türkülerle direnen insanları, kadın, çocuk demeden niye dövüyoruz?

Günde birden fazla kadının sırf kadın oldukları için öldürüldüğü ülkemde katledilme korkusu ile 7 milyondan fazla kadınımız cep telefonu uygulamasına sığınmışken ve “yeter artık” diyebilmek için yürümeye çalışırken, kadınlarımızı niye dövüyoruz?

Madende katledilen insanların çocuklarını, eşlerini, annelerini, babalarını sadece haklarını aradıkları, katillerden hesap sordukları için niye dövüyoruz?

Hem de bu dövme işini üzerine polis, jandarma diye üniforma giydirdiğimiz ve tam da direnen insanlarla aynı yerde olması gereken insanlara niye yaptırıyoruz?

Ülke nüfusunun en tepedeki yüzde 1’i ülke kaynaklarının yarıya yakını yesin diye olabilir mi?

Toplumun yarısından fazlası açlık sınırı altında yaşarken mübarek İstanbul’un necip 34 kişisi dolar milyarderi olsun ve kimsenin sesi çıkmasın diye olabilir mi?

Masayı, koltuğu ele geçirmiş zibidiler, yüzde 10 komisyonlarıyla şunun şurasında 20, 30 yıl daha rahat ve zengin yaşasınlar diye olabilir mi?

Kimse hırsıza “hırsız”, katile “katil”, uğursuza “uğursuz”, küfürbaza “arsız” diyemesin diye olabilir mi?

Bilmezler mi?

Sayılmayız parmağ ile

Tükenmeyiz kırmağ ile…

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa