Anayasal haklar çiğnenirken
Fotoğraf: Pixabay
Evet, mevcut Anayasa, özellikle 2017 değişikliği sonrası savunulacak bir anayasa değil. Çünkü 2017 değişikliği Anayasa ve KHK’lerle oluşturulan rejim, hukuk diliyle keyfiliğe yol veriyor. Otoriter ve baskıcı yönetimin, tek adam düzeninin önünü açtı.
Ama aynı zamanda madalyonun diğer yüzü var. Anayasa’nın hak temelli maddeleri, laiklik esasları ve bu bağlamda Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları keyfi olarak uygulanmıyor. Uygulamayan ise mevcut iktidar.
Mevcudun olumlu taraflarını uygulamayan, anayasal ilkeleri çiğneyen, Anayasa Mahkemesinin uyulması zorunlu ihlal kararlarını kasten uygulamayan iktidar, son aylarda “yeni anayasa” söylemini söylem olmaktan çıkarttı. Yeni anayasa fikrini örgütlemek üzere eyleme geçti. Ekim ayında “akademisyenlerle” başlattığı yeni anayasa çalıştaylarının ikincisini bazı sendikalar ve bazı meslek örgütlerinin katılımıyla geçtiğimiz perşembe günü gerçekleştirdi.
Mekan olarak AKP Genel Merkezinin tercih edildiği çalıştaya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN) genel başkan düzeyinde, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) ise başkan yardımcısı veya başkan vekili düzeyinde katılım sağladı.
Basına kapalı olduğu ve ayrıca haber sızdırılmadığı için çalıştayda ne konuşulduğu konusunda bir bilgimiz yok. Başlangıcında konuşan AKP Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, bir süredir sürekli tekrarladıkları gibi “sivil”, “Katılımcı ve şeffaf yöntemle hazırlanan”, “özgürlükçü” bir anayasa yapma azim ve kararlılığında olduklarını söyledi. Basın toplantısını izleyen hiç kimse, hiçbir gazeteci, “Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ı cezaevinde tutmanız; AYM ve AİHM tarafından hak ihlali kararı verilen Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmaması; seçme ve seçilme hakkının, Anayasa’nın değişmez maddeleri dahil birçok maddesinin ihlali anlamına gelen kayyım uygulamaları; AYM’nin defalarca sendika hakkının ihlali yönünde karar vermesine rağmen etkili tüm grevleri yasaklamanız özgürlükçü bir anayasa söyleminizle çelişmiyor mu” sorusunu dahi yöneltemedi.
Hatta “Şeffaf bir şekilde hazırlıyoruz dediğiniz anayasa için yaptığınız çalıştayları, neden sadece özel davetlilerle kapalı kapılar arkasında düzenliyorsunuz” sorusu da sorulmadı.
Cevabı da içerisinde yer alan bu sorular, AKP’nin amacının “sivil, demokratik ve özgürlükçü” bir anayasadan ziyade 2017 sonrasının rejimini kalıcı hale getirmek olduğunu göstermiyor mu?
Grevleri yasaklayan, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı sendika ve toplu iş sözleşmesi hakkını kullanılamaz hale getiren, yetki prosedürü ile sendikaların örgütlenmesini zorlaştıran, sendikalı işçi oranının yüzde 15’lerde kalmasını sağlayan iktidarın bu sorunları yeni anayasa ile çözeceği iddiası ile kendi rejimini inşa etme çabasına sendikaların destek vermesi kabul edilebilir mi?
Bu sorunun cevabına evet diyenler oldu maalesef.
Bu çalıştayla iktidarın sivil ve özgürlükçü anayasasından ne anlamamız gerektiğini gösteren ironiye de tanık olduk. Aynı 12 Eylül askeri darbesi günlerinde olduğu gibi bir sendikanın Genel Başkanı, Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan gözaltına alınmışken bu çalıştay düzenlendi. Sendikacılar da bu “sivil anayasa” çalıştayına koşarak gitmekte beis görmedi.
***
Sendikaların saflığı ilkesi önemli ve temel bir ilkedir. Bu ilkeye uymayan sendikalara sarı sendika denir.
Sendikalar bağımsız olmak zorundadır. Özellikle iktidarlardan ve işverenlerden.
İktidar partisinin merkezindeki kapalı toplantılara katılarak, iktidarın koltuğunun altına sığınarak, iktidarın devamını sağlayacak manevralara katkı sağlayarak işçilerin hakları geliştirilemez. İşçi sınıfının tarihi tanıktır.
- Yargılama sürelerini kısaltmak iktidarın görevi 24 Kasım 2024 04:06
- Sömürü için yabancı hukuk 17 Kasım 2024 04:32
- AYM kararı kamu TİS’lerini nasıl etkileyecek? 10 Kasım 2024 05:00
- AYM’nin yapısal sorun tespiti ve TİS hakkı 03 Kasım 2024 04:16
- Grev hakkını kullanmanın yolu 27 Ekim 2024 04:44
- Grev kırıcılığı ve mevzuat 20 Ekim 2024 04:50
- Amaç hakları genişletmek olsaydı... 06 Ekim 2024 04:41
- Sendika hakkı ve iki yargı kararı 29 Eylül 2024 04:40
- As Plastik ve kağıt üzerinde kalan haklar 22 Eylül 2024 04:31
- Ara buluculuğun işçiden götürdükleri 15 Eylül 2024 06:34
- Tarihsel gerçek: Emeklilik hakkı, temel bir sosyal haktır 08 Eylül 2024 05:05
- Sözleşme belirli ise hak sıfır 01 Eylül 2024 04:51