‘Hangi enflasyona ezdirmeyeceksiniz?’
Fotoğraf: DHA
Yaşam koşulları her geçen gün daha zorlaşıyor, alım gücü düşüyor, işçi ve emekçiler daha fazla yoksulluğa itiliyor. Dört kişilik bir aile için temel alınan 17 bin 2 liralık asgari ücret, bırakın bir ayı, bir hafta bile yetmiyor.
Yeni rakamın belirleneceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 10 Aralık Salı günü Çalışma Bakanlığında yapacak. 5 kişi ile temsil edilen Türk-İş, heyete başkanlık edecek Türk-İş, Yöneticisi Ramazan Ağar dışında 4 kişiyi çalışanlardan belirledi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın verdiği bilgiye göre gazeteci, aşçı, madenci ve kuaför komisyonda işçi kesimini temsil edecek.
İlk toplantıda bir rakamın konuşulması, öneri olarak gelmesi beklenmiyor, geçmişteki toplantılarda olduğu gibi ancak ikinci veya üçüncü toplantıda rakam konuşulacak, bu yıl bir değişiklik olmazsa. Ancak şimdiden patronlardan, iktidardan “İnsanca yaşamı, insanlık onurunu sağlayacak” bir rakamın da gelmesi beklenmiyor.
***
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyelerinin sorularını yanıtladı hafta başında. Ancak sorulara yanıttan ziyade dert yandı, şikayet etti demek daha doğru olacak. Hedef enflasyon, gerçekleşen enflasyon ifadelerini kabul etmediğini, TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçekleri yansıtmadığını belirten Atalay, “Enflasyon hesabında ne hedef ne gerçekleşen TÜİK enflasyon rakamları, ikisi de gerçekleri yansıtmıyor. Markette, pazarda biz bu rakamları hissetmiyoruz. Herkes neyin ne olduğunu yaşıyor, onların açıkladığı enflasyon ile tezgahtaki, pazardaki enflasyon hiç uyumlu gitmiyor” dedi. Hatta çalışma bakanının “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözlerine atıfta bulunarak, “Hangi enflasyona?” diye de sordu.
***
Asgari ücret, sadece sayıları 9 milyon civarında olan bir grubu ilgilendirmiyor, bütün ücretleri, zam hesaplarını ilgilendiriyor. 20 ayrı kalemi ilgilendiren asgari ücretin belirlenmesi için Atalay, “Türkiye’nin en büyük sözleşmesi” diyor ve ekliyor; “biz bu ülkede 35-40 milyonuz, bizi yok saymayın.” Atalay böyle dese de bunun gereği ortaya konulmadıkça, iktidar-patron el ele yine emekçilerin aleyhine, onların yaşam koşullarını dikkate almayan bir rakam çıkacağını söylemek için kahin olmaya da gerek yok.
Yine aynı toplantıda Atalay, “17 bin lira ile bir hafta geçinebilecek misiniz?” diye sordu. Biz de gazeteciler olarak bu soruyu Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarında patron temsilcilerine soruyorduk, “Siz bu rakama geçinilebilir misiniz?” diye. Aldığımız yanıt, daha önce de bu köşede yer verdiğimiz gibi öfke oluyordu. Atalay’ın bu sorusuna bir gazeteci arkadaşımız, “Sayın Başkan dörtle çarpıyorum, bu rakamların altında bir sonucu kabul etmeyeceğiniz anlamı çıkarabilir miyiz?” sorusunu yöneltince, Atalay “Bu rakamı nereden çıkardın?” dedi. Gazeteci de “Siz 17 bin lira ile bir hafta geçinilmeyeceğini söylediniz ya, o halde bunu dört ile çarpıyorum” dedi. Bu soruya da Atalay’dan net bir yanıt gelmedi.
***
Yeni asgari ücret rakamı için Atalay sık sık “İşçi ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak, insan onuru ile bağdaşacak bir düzey tespit edilmeli. Nefes alacak bir ücret..” vurgusu yapınca Anayasa’da asgari ücret nasıl yer alıyor diye baktım.
Anayasa’nın 55’inci maddesinde “Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” diyor. Bu ifade 12 Eylül ürünü. AKP iktidarı Anayasa’yı defalarca kendi çıkarına uygun şekilde değiştirdi, ancak bu maddeye hiç dokunmadı. Oysa 1961 Anayasası’nda, “devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun ve insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi sağlamalarına elverişli adaletli bir ücret elde etmeleri için gerekli tedbirleri alır” deniyordu.
Yani belirlenecek rakam, “İnsanca yaşamaya uygun, insan onuruna yaraşır” bir rakam mı olacak göreceğiz. Ya da Türk-İş’in 19. kez kabul etmeyeceği bir rakam mı olacak? Zira Ergün Atalay bugüne kadarki asgari ücret belirlemelerinde Türk-İş’in 18 kez rakama itiraz edip, imza atmadığını söyledi.
***
Narin Güran’ın katledilmesinin hemen ardından bu köşede sorduğumuz ve gerçek katili ve nedenleri ortaya çıkarılana kadar sormayı sürdüreceğimizi belirtiğimiz soruları tekrarlayalım: Koca bir aile küçücük bir kızın ölümünde neden suç ortaklığı yapıyor? Güran ailesi neyi saklıyor? Koca bir devlet neden hâlâ küçücük bir köydeki bu öldürümün gerçek faillerini ve neden öldürüldüğünü bulmadı/bulamadı? Gerçekleri biliyorum ama konuşamam diyen Galip Ensarioğlu’na ‘Bildiğin ama sustuğun gerçek ne’ diye soruldu mu, ne zaman sorulacak?
- Ateş düştüğü yeri mi yakar gerçekten? 25 Ocak 2025 05:34
- Milli görüş gömleği ve Colani'nin kravatı 11 Ocak 2025 05:30
- Asgari ücreti yükseltmenin yolu! 28 Aralık 2024 05:27
- ‘İflah olmaz bir iyimser, romantik devrimci’ 21 Aralık 2024 04:05
- Mücadele ile neler kazanılmaz! 14 Aralık 2024 04:32
- İşkencecilerin peşinde bir Yılmaz... 30 Kasım 2024 04:52
- 'Enerji, haberleşme, ulaşım en stratejik alanlar' 23 Kasım 2024 05:07
- AKP iktidarıdır ölümlerin sorumlusu 16 Kasım 2024 04:30
- İki tarafı keskin bıçak 09 Kasım 2024 04:43
- AÜTK lime lime edilmiş, Türk-İş’ten çıt yok! 02 Kasım 2024 05:47
- Yasayı meclisler yapmıyor! 19 Ekim 2024 05:00
- Halkın nabzı ve TBMM 12 Ekim 2024 05:01