Tadı yok

Tevfik Taş | Fotoğraf: Kadir İncesu
TUTUNMAK
Attila İlhan, “Yağmur Kaçağı” şiirinde “Elimden tut yoksa düşeceğim” demiştir.
DÜŞMEDEN
Tut elimden, bırakma. Yol, bozuk, hava soğuk. Yaslanalım birbirimize. Isınalım. Düşmeden/düşürülmeden tüketebilmek için yolu.
BAMBAŞKA
Gecekonduları üst üste koysan bir gökdelen eder mi? İnsan başka, insanlık başka. Yaşam başka, yaşanan başka. Yukarıdan aşağı bakmakla aşağıdan yukarı bakmak bambaşka.
ÜZÜM TANELERİ
Yapraklar örter üzüm salkımlarını. Gölgelendirerek taneleri. Afacan bir rüzgar kanatlandırdıkça yaprakları, güneşi içer üzüm taneleri.
IŞIKSIZ
Güneş yakıcıdır, göz kamaştırır. Gölgelenir. Isıtıp aydınlatır. Serinler. Karanlık gölgelenmez. Yıkıcıdır, kör eder. Açılmaz ışık sızmayınca.
ALTINDA KALAN
Acı, yokluk, yoksunluk, ölüm. Kara günlerle birikiyor en üstte. Sevgi, mutluluk, yaşam altında hepsinin.
TADI YOK
Hiçbir şeyin kokusu yok. Domates domates gibi kokmuyor. Hıyarın kokusu da öyle. Eski tadı kalmamış hiçbir şeyin.
TAŞ GİBİ
Kabuklar sertleşti. Kaskatı. Cevizi avucunda parmaklarının arasında sıkarak kıramıyorsun. Dişinle kırılmıyor fındık. Çekiçle ya da özel kırma aygıtıyla kırıyorsun. Taş kırar gibi.
KÖRDÜĞÜM
Her şey birbirine dolandı. Art arda. Düğümlendi. Çözecekleri yerde, iki yanından çekiştirip sıkıladılar düğümü. Kördüğüm oluncaya dek.
TEVFİK TAŞ
Tevfik Taş, resimleri şiire, şiiri resme dönüştürmüştür. Resmi de şiiri de büyüterek görünür kılmıştır.
Evrensel'i Takip Et