9 Aralık 2024

Siyasette dip temizliği

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

İzmir, yağmurlu bir pazar sabahına uyandı. Dışarıda aralıksız 8 saattir yağıyor. Toprak bu yağmura hasret. Bitkiler, ormanlar, tüm canlılar ve deniz.

İzmir Körfezi de bu yağmurları bekliyordu ne zamandır. Yağmurların az yağdığı, yangınların her köşe başında harlandığı bir yazı geride bırakmışken, Körfez’in Bayraklı kıyılarında binlerce ölü balık kıyıya vurdu geçenlerde. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİB) Körfez’deki balık ölümlerinden kentin yerel yönetimini sorumlu tuttu. “İzmir’e, Körfez’e iyi bakamıyorlar. Bu işi yapamıyorlar” demeye getiren açıklamalar yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ise bu suçlamaları reddederken, bakanlığa kendi sorumluluklarını hatırlattı ve iş birliği çağrısında bulundu. Çağrılar yine yanıtsız kaldı.

DERELER BETONA BOĞULUNCA KÖRFEZ DE ÖLDÜ

Balık ölümlerinin nedenleri konusunda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar gazetemize “Biz bunun olacağını biliyorduk. Bilimden uzaklaşmanın bedeli bu” derken, denizdeki kirliliğin en önemli nedeninin arıtılmadan derelere bırakılan fabrika suları olduğunu söylüyordu. İzmir’in en önemli atık su arıtma tesislerinden Çiğli Atık Su Arıtma Tesislerinin de yetersiz kaldığını dile getiren Yaşar, “Körfez neden kötü kokuyor” sorusuna ise “Dereleri betona boğarsanız Körfez’i de kokutursunuz. 2000’li yıllarda derelerin altının betonlanması en büyük yanlıştı. O zamanda Körfez’i öldürürsünüz demiştik dinletemedik. Toprakla suyun ilişkisinin kesilmesinin kaçınılmaz bir sonucunu yaşıyoruz. Bir an önce betonlar sökülmelidir” yanıtını verdi.

KÖRFEZDEKİ KİRLİLİKTEN KİM SORUMLU?

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Kasım ayının ilk haftasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki bütçe görüşmelerine eline aldığı bir şişe kahverengi renkli su ile gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum şunları söyledi; “Artık İzmir Körfez’imizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, Körfez’in içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir”.

İzBB Başkanı Cemil Tugay ise ÇŞİB Bakanlığının Körfez’in kirlilik yükünü azaltmaya yardım bir tarafa İzmir’in su ve kanalizasyon idaresine (İZSU) ceza keserek var olan bütçesine de göz koyduğunu söylüyordu. Tugay, “ÇŞİB’nin bugün bizim arıtmaların denetiminde gösterdiği hassasiyeti, Körfez’i kirleten diğer unsurların denetiminde de göstermesini bekliyoruz. Mesela derelere İzmir sınırlarının dışından yapılan kirletilmeler, limana yanaşan yük gemileri ve o gemilerden boşaltılan sular. Şunu da hatırlatmak isterim… Hep 25 yıldır diyorsunuz. Ben hatırlıyorum. 50 yıl önce de Körfez kirliydi” dedi.

KÖRFEZ ÇALIŞTAYINA ÇİN’DEN BİLİM İNSANLARI GELDİ AMA İZMİRLİLER GELEMEDİ!

İzBB tarafından 28 Kasım tarihinde İzmir Tarihi Havagazı Fabrikasında yapılan “Körfez’in Geleceği, İzmir’in Geleceği” başlıklı çalıştay ilginç olduğu kadar ibretlik bir olaya da tanıklık etti. 9 saat süren bu bir günlük çalıştaya alanlarında uluslararası çalışmalara imza atmış isimlerin de yer aldığı 200 uzman katıldı. Çalıştayın çıktılarından, katılanlarından öte katılmayan ya da katılamayanları daha çok tartışma konusu oldu.

Çalıştayda yaşananlar aslında İzmir Körfezi kadar ülke siyasetinin de neden bu kadar kirli olduğunu ortaya koydu.

Çalıştayın kapanışında konuşan İzBB Başkanı Tugay, yabancı ülkelerden gelen bilim insanlarının karşısında bundan bahsetmenin hiç de kolay olmadığını belirterek, “Çok uzaklardan gelen katkı veren konuklarımıza rağmen çok yakınlarımızda olan davet ettiklerimiz ama gelmeleri ne yazık ki engellenen bilim insanları da var” dedi. Tugay bir gün sonra da bilimsel toplantıya katılmak üzere davet edilen üniversite akademisyenlerinin, Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlükleri tarafından aranarak katılımın engellendiğini dil getiriyordu. Tugay, "Dünyanın dört bir yanından, Çin'den, Amerika'dan bilim insanlarıyla bu çalıştayı gerçekleştirdik ama kendi kentimizdeki akademisyenlerle yapamadık. Bu, hem İzmir'e hem de Türkiye'ye büyük bir haksızlık. Bu durum affedilemez" dedi.

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi

"İZMİR’İ OLDUM OLASI SEVMİYORLAR"

İzmir Körfezi ile ilgili bunlar olurken AKP’li Cumhurbaşkanı T. Erdoğan da topa girdi; “Lafa gelince çevreciyiz, doğayı seviyoruz diyorlar ama İzmir Körfezi’nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş, Körfez can çekişiyor; bunların umurlarında dahi değil.”

İzBB Başkanı Cemil Tugay ise “4 aydır İzmir’in arıtma tesisi için kredi onayı bekliyoruz. Bakan imzalamıyor. 5.5 milyar liralık Körfez’in temizlenmesi için dış kredi var, hazine onaylamıyor. İzmir’i oldum olası sevmiyorlar. Körfez’i bir siyasi malzeme olarak görüyorlar” diye yanıt veriyor bu sözlere.

Bakanlık ve İzBB’nin karşılıklı salvolarından çıkan sonuç şu; evet Körfez kirli, balıklar ölüyor, yerel ve merkezi idare birbirine laf yetiştirmekten, siyaseten birbirini alt etmeye çalışmaktan öte bu felaketin el birliğiyle ortadan kaldırılması için iş birliği yapmıyor, yapamıyor!..

Havagazındaki çalıştay bitti. Ortaya birçok yol haritası kondu. Ne kadarı ne oranda yaşama geçer şimdilik belli değil. Ancak gerçek olan bir şey var ki; AKP iktidarının kendinden olmayan dışında hiçbir şeye tahammülü yok, sevgisi yok, saygısı yok! İzmir’i, oldum olası sevmemelerinin nedeni de bu aslında. İzmirliler “Ya bizimlesiniz ya sürünürsünüz” kirli siyasetine, nobranlığına teslim olmuyorlar!

DİP ÇAMURU TEMİZLENİR, SİYASETTEKİ KİRLİLİK NASIL TEMİZLENECEK?

Kentin en önemli sorunlarından birisinin tartışılacağı bilimsel bir çalıştaya araya rektörleri sokarak üniversiteden bilim insanlarının katılımına engel olmak nasıl bir ruh hali ile açıklanabilir? Çevre sorunları ile ilgili bir tartışmaya katılması gereken bilim insanları nasıl, hangi hak ve hukukla engellenir? Körfez’in kirliliğinden, ölen yüz binlerce balıktan, canlıdan sizler de sorumlu değil misiniz? Bu kirlilik sizlere de ulaşmıyor mu?

Açıklamalara göre Körfez’de dip çamurunu temizlemek için çalışmalar yeniden başladı. Biriken dip çamuru temizlendiğinde İzmir Körfezi’nin de kötü kokudan, kirlilikten kurtulacağı söyleniyor. Ya ülkeye 22 küsur yıldır çöreklenen ve olan biten tüm olumsuzluklardan, kötü kokulardan, hukuksuzluklardan sorumlu olan bir kirli dip siyaseti nasıl temizlenecek?

Sanırım olan biteni halka iyi anlatmaktan geçiyor her şey. Bu dip siyaseti, dipten gelen halk siyaseti, emekçi seli temizleyip atacaktır…

Evrensel'i Takip Et