Esaaad

Esad gitti. Gideceği anlaşılınca bizimkiler hep birlikte yine Esed’e döndüler. Aslında biz bu işten büyük paralar kazanan veya kazanmayı uman hükümet tepelerini, yandaş müteahhitleri anlıyoruz. Suriye’nin güzel kentleri, 5 bin yıllık Halep yerle bir edilirken “Oh oh, çimento, demir, kum satarız. Zaten içeride inşaat işi sıkıntıda. Suriye’ye hücum” diye sevinenlere, dini, imanı, mezhebi, aşireti, tarikatı para olanlara şaşırmıyoruz. Ama işin komiği şimdilerde iktidarı destekleyen eski solcuların (?) Esad’ın gidişine üzülmesi. Onlar halen destekledikleri AKP iktidarının ABD emperyalizmine karşı dik durduğuna inanıyorlar. HTŞ’ye karşılar ama HTŞ’nin Suriye’yi ele geçirmek için cihat ilan etmesini destekleyenlerin, onların beslemesine, donatılmasına, silahlandırmasına, İdlib’te korunmasına, kollanmasına yardım ve yatakların edenlerin yanındalar. Kafaları karışık. Emperyalizm ile mücadeleyi her sınıftan milli dediği güçler verir sanıyorlar. Paranın bu insanlar için en temel değer olduğunu unutmuşlar. Sınıf mücadelesinden kopmuşlar. Örgütlü emeğin isterse dünyayı durdurabileceğini, dünyayı değiştirebileceğini akıllarına bile getirmiyorlar. Baş düşman ABD emperyalizmi ve her kim buna karşı savaşıyor gibi görünüyorsa onu destekliyorlar ama günün sonunda sapla samanın birbirine karıştığını görseler de ders almıyorlar. Koskoca devlet hazinesini götüren Esad’ın Saray’daki avizeyi kaçıramamış olmasına seviniyorlar. Bunlar bizim eski solcularımız.

Bir de ülkemizdeki Suriyelilerin okumuş yazmış olanları var. “Esad İsrail iş birlikçisi” diye yıllardır yürütülen algı yönetiminin kandırılmış Suriyeli üniversite öğrencileri. Daha ilk günden HTŞ’nin Golan Tepelerini terk edip İsrail’e altın tepsi içerisinde sunduğunu, Suriye’nin yıllarca uğraşarak yaptığı sanayi kuruluşlarının İsrail tarafından öncelikli hedef alınmasını görünce enselerini kaşımaya başladılar. Her namaz kılıp kelimeişehadet getirenin, bir de sakal bırakanın antiemperyalist olmadığını, hatta emperyalizmle kolayca iş birliği yapabildiğini gördükçe başları daha öne eğildi. Esad hapishanelerindeki zulmü görüyor ama daha birkaç yıl önce HTŞ’nin ağabeylerinin kafa kestiklerini unutuyorlar.

Yakında “Esad’ı ararlarsa şaşırmamak gerekiyor.