Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne?
Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel
Aile hekimlerinin “eziyet yönetmeliği” bahsinde grev yolu ile halkı uyarmaya çalıştıkları yeni süreç, özel sağlık sigortalarının iştahını kabartıyor. Bu yönetmelik ile sigortasından hastanesine özel sektörü mü gözetmişler hep birlikte göreceğiz.
Özel sağlık sigortaları her geçen gün hayatımıza daha da yerleştiriliyor. Kamusal sağlık hizmetlerine ulaşmanın zorlaştırıldığı her an bu özel şirketler için yeni müşteri demek.
Özel sağlık sigortaları müşteri sever, hasta değil. Müşteri olarak kapsamına aldıkları kişi hasta olduğunda en kısa zamanda sigortasını sonlandırmak ister ya da bir sonraki yıl ya ücreti çok artırır ya da o hastalığı kapsam dışına alırlar.
Yoksulluk ile yoksunluğun her alanda benzerliği var. Siz hiç bir bankann yoksullara kredi verdiğini duydunuz mu? Hastalık ise sağlığa dair bir yoksunluktur. Bankacılık ihtiyacı olan yoksullara değil zaten parası olan zenginlere para satma zanaatıdır. Benzer şekilde özel sağlık sigortaları hasta olmayana yani sağlıklı insana sağlık poliçesi satmayı sever.
Bakmayın siz Diyanet İşleri Başkanlığının 2004 yılında bir fetva ile “özel sağlık sigortaları ve SSK arasında özü itibarı ile fark yoktur” demesine. Benzer tarihlerde sanatçı Ata Demirer “şişman olduğum için hiçbir özel sağlık sigortası beni sigortalamıyor” demekteydi.
Halk kamu hastanelerinden muayene randevusu alamadıkça, güçleri de özel hastanelere yetmediği için, el mahkûm tamamlayıcı sağlık sigortasına başvuruyor. Yani hem SGK’dan hem de özel hastanedeki ücret farkları için özel sağlık sigortalarından yararlanıyor. Ama kazın ayağı öyle değil: Birçok durumda SGK’a ilaveten tamamlayıcı sağlık sigortası yapmış olsanız da özel sağlık kurumları ek ücret alıyorlar. Tamamlayıcı sağlık sigortaları özü itibari ile sağlık sigortası olmaktan ziyade ‘kolaylık vergisidir’. Yani hakkınız olan sağlık hizmetine ulaşmak için bir daha para ödemeniz gereken sistem.
Şimdi “eziyet yönetmeliği” ile aile hekimliklerinde ilaç yazmadan hastanelere sevklere yeni zorlaştırıcı düzenlemeler, hem özel sağlık kurumları hem de özel sağlık sigortalarının tamamlayıcı sigorta pazar payını artıracak. Bunun bir tesadüf değil amaç olduğu ayan beyan ortada.
Tamamlayıcı sağlık sigortalarının hayatımıza girmesi ‘sağlıkta dönüşüm’ denilen neoliberal sürecin ivme kazandığı 2004-2006 yıllarına rastlar. SSK hastanelerinin kapatılıp Sağlık Bakanlığı’na devri, sağlık ocaklarının sonlandırılarak aile hekimliği sistemine geçiş, SSK-Bağkur ve Emekli Sandığı’nın tek çatı SGK olarak dönüşümü, Genel Sağlık Sigortası (GSS) aynı sürecin birer parçasıdır. İşte tamamlayıcı sigorta bahsi GSS yasalaşma sürecinin bir mahsülüdür.
Tamamlayıcı sağlık sigortası SGK’lı bireyler tarafından kullanılabilen devlet destekli bir özel sigorta türüdür. Bu sigorta türünde SGK’nın karşılamadığı tedavi masrafları özel sigorta tarafından karşılanıyor. Ama tamamlayıcı sağlık sigortasından faydalanabilmek için gittiğiniz özel hastanenin hem SGK ile hem de seçtiğiniz sigorta şirketi ile anlaşmalı olması gerekiyor.
Madem ismi yani ‘tamamlayıcı’ adını muktedirler koydu isimden başlayarak soralım: SGK primlerini ödemiş, kamusal ya da SGK anlaşmalı özel sağlık kurumlarında sağlık hizmetlerinden yararlanmaya hak kazanmış bu ülke insanları için tam olmayan eksik bıraktığınız ne?
“Aile hekimliklerinde eziyet yönetmeliği ikinci ve üçüncü basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini, gelirini keserek cezalandırmakta”. Aile hekimleri daha az hasta sevk ettiğinde geriye kalanlar ne yapacak sizce? Alın size yeni tamamlayıcı sağlık sigortası pazarı!
Hazine Müsteşarlığı tarafından 23 Ekim 2013 tarihinde, “Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği‟ yayınlanmış ve bu yönetmeliğin 18. maddesinde “Tamamlayıcı ve Destekleyici Sağlık Sigortası Ürünleri‟nin düzenlenmesine ilişkin kapsam belirlenmişti.
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) 13 yaşına bastı. Türkiye Sigorta Birlikleri verilerine göre 2022 yılılında, TSS’de sigortalı adedi 3 milyonu geçti. Pandemi döneminde sigortalı adedi 2 yılda 2’ye katlanmıştı. Bunu pandemi sürecinde kamusal sağlık hizmetlerine ulaşmanın iki kat geriye gitmesi olarak da yorumlayabiliriz. Yani pandemi sürecini yönetemediklerinin bir başka kanıtı.
TSS’nin hayata geçtiği 2013 yılında “Özel Sağlık Sigortalı sayısı, toplam nüfusumuzun yüzde 2’siydi. O dönem Türkiye’de SGK kapsamında yaklaşık 65 milyon kişi bulunuyordu‘. 10 Yıl sonunda 2022’de 3 milyon sınırı aşıldı TSS’da. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) 2023 yılsonu verilerine göre ise “özel sağlık sigortalarının lokomotifi haline gelen Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda toplam prim üretimi bir önceki yıla göre %163,9 oranında artarak 20 milyar 600 milyon liraya ulaşmıştı.” 2024 yıl sonu verileri ile muhtemelen daha da artacak.
Özel hastane patronlarının Sağlık Bakanı olarak atanma süreci TSS ile benzer bir tarihselliğe sahip: 2013. O yıl Sağlık Bakanı kılınan Mehmet Müezzinoğlu’nun sahibi olduğu Avcılar Hospital Hastanesi’nin ruhsatı “çete soruşturması” bağlamında geçen ay iptal edildi.
Son 10 yıl Sağlık Bakanlarının ekseriyeti özel hastane patronlarından seçildi. Aynen özel okul sahibi patronların Milli Eğitim Bakanı atanması gibi. Saadet zincirinin son halkası özel sigorta şirket sahiplerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı kılınması ile devam edeceğe benziyor. Malum bu bakanlık SGK’dan sorumlu.
Meslek onuruna sahip çıkmak ve halkın sağlığı için 6-10 Ocak’ta aile hekimligi çalışanları, 8 Ocak’ta ise 2. ve 3. basamak hekimleri iş bırakmayı planlıyor. Bir meslek grubunun grevi olarak görürsek yanılırız. Söz konusu bir ülkenin sağlık geleceğidir. Unutmayalım.
Sağlıcakla kalın.
- Piyasalaşma ektiler, biçilen sağlığımız oldu 13 Ocak 2025 04:07
- Verem değil yoksulluk ve yoksunluk öldürüyor 06 Ocak 2025 04:41
- Alfa kuşağı: Çeyrek yüzyıl biterken sağlık 30 Aralık 2024 04:32
- Nar: Sağlık, barış, esenlik 23 Aralık 2024 04:45
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53