Kartlar yeniden karılıyor

Esad kaçtı. Tekrar geri dönmek üzere mi kaçtı. Gerçi kaçan diktatörlerden geri dönenine pek rastlanmadı. Yerine kardeşi Mahir mi yedek diktatör olarak hazırlanıyor? HTŞ ekonomik sorunlar ve irili ufaklı güç odakları ile baş edemeyip, Suriye açlık ve sefalete sürüklenince Beşar ya da Mahir Esad  kurtarıcı olarak geri mi dönecek?

Esad yönetimi HTŞ’ye teslim oldu. Ama henüz Suriye’yi HTŞ yönetmiyor. SDG’nin egemen olduğu bölge, SMO’nun egemen olduğu bölge ve daha küçük grupların etkin olduğu adacıklar, Dürzilerin bölgesi ve Arap Alevilerinin bölgesi var. HTŞ kendini tek egemen güç ilan edip yukarıda saydıklarımızla uzlaşma görüşmeleri ile egemenliğini kabul ettirmeye mi çalışacak yoksa her bir grubun temsilcileri ile ortak bir platform içinde ortak bir iktidar yolunu mu tartışacak? Belirsiz.

Bir de Suriye’de yabancı askeri güçler var. ABD, Rusya, İsrail. Onlar ne olacak? Ne zaman Suriye’yi terk edecekler? Terk edecekler mi? HTŞ şimdilik bu konuda tek söz etmiyor.

Bir de HTŞ’nin silahlı gücü meselesi var. Teslim olan Esad ordusunu Şam’a kadar kovalamaya yetti ama İsrail tarafından Esad’ın ordusunun önemli bir kısmı imha edildi. HTŞ kalanı ile diğer silahlı güçlerle gerçek bir savaşta başarılı olabilir mi?

İsrail güneyden Suriye’ye girdi ve toprak işgal ediyor. ABD buna izin verdiği için kimse fazla ses çıkaramıyor. Türkiye de aslında benzer bir harekatı Kuzey Doğu Suriye’de yapmak istiyor ama ABD bunu engelliyor. Türkiye bu harekatı yapamayınca SDG Fırat’ın doğusuna çekilsin, Türkiye sınırında 30-40 kilometrelik silahsızlandırılmış ve hatta mümkünse T.C. askerlerinin de bulunduğu çok uluslu sınır karakolları kurulsun, bölgede daha önce ikamet etmeyenler bölgeden ayrılsın ve 2011 öncesi bölge sakinleri eski evlerine yurtlarına dönsün istiyor. Böylece bölgedeki PKK etkinliğinin ortadan kalkacağını ya da azalacağını düşünüyor. ABD de muhtemelen PKK ismini değiştirsin, silahı bıraksın, siz de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile olduğu gibi bu bölge ile iyi ilişkiler, ticari ilişkiler kurun diyor. Bahçeli’nin çağrısı da muhtemelen bu ihtimale yönelik.

Yandaş basının propagandasından anlaşıldığı kadarıyla Cumhur İttifakı içinde böyle bir eğilim de var. Osmanlı’nın canlanması, Suriye’nin Türkiye’nin himayesine girmesi, Suriye’nin Katar ve Türkiye tarafından yeniden imar edilmesi gibi konuları gündem yaparak ABD önerisini destekliyorlar. Fakat bir kesim de 100 yıllık korkuyu dile getiriyor. Kürtler Irak’ta devlet kurdu, Suriye’de de kurarlarsa sıra Türkiye’ye gelir diyorlar. Onların çözüm önerisi ise HTŞ ve SMO Kürt bölgesine askeri olarak müdahale etsin ve 2011 öncesi gibi yeni yönetim burada da iktidar olsun. Irak’taki gibi Suriye Kürdistan Bölgesel Yönetimi gibi bir şey olmasın.

Cumhur İttifakı belki gelişmeler biraz daha netleşsin diye, belki de Öcalan ile istedikleri mutabakatı sağlayamadıkları için İmralı görüşmesini geciktiriyor.

Daha önce de yazdığımız gibi, pek çok şeyin netleşmesi zaman alacak. Bilinen sözle anlatmaya çalışırsak “Bu pilav daha çok su kaldırır.”