17 Aralık 2024 05:56

Milli güvenlik, Türkiye ve İsrail siyonizmi...

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel 

Paylaş

Erdoğan, grevdeki Hitachi, GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik işçilerinin ve daha greve bile çıkmadan Arıtaş Cryogenics işçilerinin grevlerini yasakladı. Gerekçe, “milli güvenlik”!

İşçiler, insanca çalışıp yaşama gibi son derece masum çıkarlarını savunarak, bu şirketlerle kapitalist patronlarının sefalet ücreti ve yüksek enflasyona rağmen 3 yıllık sözleşme dayatmasını kabul etmeyip grev dedi.

Gerçekte sadece bu şirketlerle kapitalist patronları değil metal sektörü kapitalistlerinin örgütü MESS dayatıyor düşük ücretle 3 yıllık sözleşmeyi. Ve asgari ücret tespiti görüşmelerinden biliyoruz ki, bütün kapitalistler ve örgütleriyle hükümetin dayatması düşük ve hatta diyebiliriz ki açlık ücreti.

Grev yasağı tüm kapitalist patronlar adına geldi, ama grevin yasaklandığı şu şirketlerin hangisi milli ki, dayattıkları çıkarları “milli güvenlik” konusu olsun?

Şu dört şirkete bir bakın, isimlerinde bile sadece iki Türkçe sözcük var. Gerçekte bir, “elektrik” de yabancı sözcük aslında, “electric”, şirketin gerçek adı “Schneider Electric”. Şirketin Türkiye’de üreten kolu olduğu için “elektrik”i Türkçe yazmışlar. İkinci Türkçe sözcük “Arıtaş”! O da ortağının adı olduğu için. Yoksa şirket gerçekte bir Hollanda şirketi!

Japon, Alman, Hollanda şirketleri milli ve çıkarları milli güvenliği konusu sayılıyor! Nasıl millilik ve nasıl güvenlikse! İşçiler milletten sayılmıyor ama Japonlarla Alman ve Hollandalı şirketlerin güvenliği “milli”!

Benzetmek gibi olmasın, ama herkes biliyor ki, kendi “milli” çıkarları için Filistin halkına soykırım uygulayan İsrail’in saldırganlığı ve saldırının başkomutanı alçak olmasına alçak Netanyahu evinin önünde protesto edilebiliyor. Bizde konuştuğu bir toplantıda protesto edilmeye çalışılan Erdoğan’a yönelik söz söylemeye teşebbüs eden Saadet Partililer çıplak aramadan geçirilerek tutuklandı. Protesto gösterisine teşebbüs eden Çayırhan işçilerine örneğin ya da Çankaya Belediyesi önünde gösteri yapmaya çalışan işçilere izin vermek bir yana ters kelepçe takılıyor! İşçiler greve mi teşebbüs ediyorlar, anında yasak konuyor! Netanyahu’nun kendi milletine serbest saydıkları bizim millete milli güvenlik yasağı oluyor!

Bitmiyor.

İsrail’le ticaretin hâlâ “Durdurduk”, durdurulmadığı kanıtlanınca “Filistin’e gönderiyoruz” denip ya da düzmece irsaliyelerle başka ülkelere gönderiliyormuş gibi yapılıp sürdürülmesiyle de bitmiyor.

Alın Erdoğan Hükümetinin savunmak ve desteklemekle kalmayıp bilfiil örgütleyicileri arasında olduğu Suriye’nin başına örülen “çorabı”. Sadece Suriye Kuvayımilliyesi olduğu iddia edilerek donatılıp maaşa bağlanan SMO’nun (ÖSO) sevk ve idare edilmesiyle değil, Astana sürecinde gözetleme kuleleri kurarak Esad ve Rusya karşısında savunduğu ve donatılmasına katıldığı HTŞ’yi yönlendirenler arasında oluşuyla da “Suriye operasyonu”nun örgütleyicilerinden Erdoğan Türkiye’si. Asıl örgütleyiciler olan Amerikan ve İngiliz emperyalistleriyle ve sürecin Filistin’den başlayıp Lübnan’dan ve Suriye ile İran’ın füze ve uçaklarla vurulmasından gelerek sürükleyicisi olan İsrail’le birlikte hem de.

Üstelik HTŞ hâlâ tümünün “terör” listesindeyken! Türkiye ve milli güvenliği açısından SDG ile YPG “terörist” ama hâlâ “terör” listesinde olan HTŞ el üstünde tutulurken!

Milli güvenlik”, HTŞ terörizminin benimsenip reklamı yapılmasında aranmıyor sadece!

Türkiye kuzey cephesini düzenlerken, Amerikan ve İngiliz emperyalizmi ve güney cephesinden ilerleyen İsrail siyonizmiyle el ele yürütülen “Suriye operasyonu”yla “milli güvenlik”in savunulduğu propaganda ediliyor. “Milli çıkarlar” ve “milli güvenlik” denip üstelik milliyetçilik köpürtülmeye çalışılarak AKP’nin azalan itibarı yenilenmeye çalışılıyor!

Grev yasaklarıyla Japon, Alman, Hollanda şirketleriyle tamamen gayrimilli kapitalist patronlarının çıkarları savunulup kollanarak korunduğu iddia edilen “milli güvenlik”, ülke dışındaysa, çıkar ve görüş farklıklarına rağmen, Amerikan ve İngiliz emperyalizminin yönlendirip BAE ile Suudi Arabistan gibi Arap otokrasilerinin desteklediği İsrail’le örtülü ittifakla Suriye’nin yeniden dizaynında ve yayılmacılıkta aranıyor!

Sevsinler emperyalistler ve İsrail’le savunulan “milli güvenliği”!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa