Sigorta kaydı yapılmayan ücretli öğretmenin hukuk mücadelesi
Fotoğraf: DHA
SORU:
1994-2004 yılları arasında toplamda 4 yıl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı bir devlet okulunda ücretli öğretmenlik yaptım. Ancak Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü, sigorta kaydımı hiç yapmamış. 2020 yılında çalıştığım okullardan aldığım, çalıştığım süreleri gösteren resmi belgelerle dava açtım. Ancak hak düşürücü süre nedeniyle dava düştü. Temyiz dilekçesi verdik. Danıştay mahkemenin kararını onadı ve biz mağdur olduk. Yaptığımızda bir eksiklik mi var veya farklı bir yöntemle yeni dava açabilir miyiz? Bize yol gösterirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
CEVAP:
İyi günler ve ilginiz için teşekkür ederim. Ücretli öğretmen statüsünde çalışan kişiler, sosyal güvenlik yönünden 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Dolayısıyla bu kanun kapsamında sigortalı çalıştırılmaları zorunludur.
"657 sayılı Kanun’un 4/A ve 86’ncı maddesi kapsamında istihdam edilen öğretmenler, sosyal güvenlik yönünden 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(c) maddesi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilen öğretmenler ise 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Fiilen çalışılan sürelere ilişkin ise sigorta priminin yatırılması hususu kanuni bir zorunluluktur.
*Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılan bir değerlendirme neticesinde; kurumumuza iletilen bilgi ve belgelerden, başvuranın 1997-2000 yılları arasında lisesinde ve ilköğretim okulunda ücretli öğretmen olarak fiilen çalıştığı sürelere ilişkin sigorta primi ödenmemesi işlemlerinde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmamaktadır."
(Kamu Denetçiliği Kurumu, 08.03.2023 tarih, 2022/18848 B.No)
Sorunuzda da belirtmiş olduğunuz üzere, çalıştığınız süre açısından hizmet tespit davası adı verilen bir dava açmanız gerekmektedir ki siz bu davayı açıp yürütmüş ve karar verilmiştir. Ancak bu dava açısından önemli olan husus, davanın açılmasında 5 yıllık hak düşürücü süre bulunmasıdır.
Sigortalılık ile ilgili belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya SGK tarafından tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıkları yılların sonundan başlayarak 5 yıl içinde mahkemeye başvurmalıdır. Sizin de 1994-2004 yılları arasındaki çalışma süreniz boyunca, işveren tarafından sigortalılık ile ilgili belgeleriniz SGK’ye sunulmamışsa bu durumda 5 yıllık hak düşürücü süre ne yazık ki geçmiş bulunmaktadır.
Kaldı ki bu husus mahkeme kararı ile de tespit edilmiş ve sorunuzda da belirtildiği üzere kesinleşmiştir.
Maalesef şu an aynı konu ile ilgili, aynı taraflar arasında aynı nitelikte bir dava açmanız mümkün değildir. Zira bu durum, taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde sayılmaktadır. Yani bir mahkeme kararının, aynı taraflar arasında, aynı konuda yeniden dava konusu yapılamayacağı anlamına gelmektedir.
- Sosyal medya paylaşımları işten atmaya gerekçe olur mu? 06 Ocak 2025 05:01
- Özel okul öğretmenleri kıdem tazminatı alabilir 16 Aralık 2024 04:42
- Patron, istemediğim halde vardiyamı değiştirebilir mi? 02 Aralık 2024 04:34
- ‘Ameliyat oldum tazminatımı alıp çıkabilmek için belli bir süre var mıdır?’ 25 Kasım 2024 04:30
- Elden aldığım ücretim ödenmeden işten ayrılsam daha sonra bu parayı alabilir miyim? 18 Kasım 2024 04:30
- Bakım yükümlülüğü nedeniyle ayrıldığım iş yerinden haklarımı alabilir miyim? 11 Kasım 2024 04:20
- Eski iş yerime dönersem kıdem tazminatım kaldığı yerden hesaplanır mı? 28 Ekim 2024 04:39
- Yazılı bir iş sözleşmesi olmasa dahi işçi, hakları için ihtarname çekebilir 14 Ekim 2024 05:05
- Hukukta zamanın geçmesi düzenlemeleri: Zaman aşımı ve hak düşürücü süre 30 Eylül 2024 04:45
- İş yerinde bir yılını dolduran işçi yıllık izin hakkı kazanır 23 Eylül 2024 04:53
- Çalışma koşullarında esaslı değişiklik işçiye yazılı olarak bildirilmeli 09 Eylül 2024 04:50
- Gelir vergisi kesintisi işçi için haklı nedenle fesih sebebi olur mu? 02 Eylül 2024 06:39