Kurtuluş için omuz omuza

Beşiktaş’ta erken seçim sonuçlandı. Serdal Adalı, siyah-beyazlıların yeni başkanı. 4. kez aday olan ve sonunda başarıya ulaşan Adalı’nın aldığı oy oranına bakılırsa erken seçim kararının ne kadar doğru olduğu görülüyor. Öyle ki camia her ne kadar beyefendiliği ve maddi gücüyle ön plana çıksa da Hüseyin Yücel’i beklemeye alıp yepyeni bir başlangıç yapmak istiyormuş. En azından mayıs ayındaki seçime kadar Adalı’nın icraatlarını da görmek istiyor kuşkusuz.

Hasan Arat dönemine ilişkin ortaya atılan komisyon iddiaları, ödenen yüksek transfer bedelleri, profesyoneller arasındaki uyumsuzluklar derken kulüp hem maddi hem manevi büyük zarar gördü. Bunun yanı sıra eski başkanın imajına tamamen ters düşen bu gelişmeler ve kendisinin henüz hiçbir açıklama yapmaması camiayı kandırılmışlık hissiyle büsbütün kırdı. Her şeyin toplamıyla beraber sandıklara koşan kongre üyelerinin rekor katılımı gösteriyor ki artık Beşiktaş’a gönül vermiş her taraftar kurtuluş için elinden geleni yapmak istiyor. Umuyorum ki bu his ve istek ülkenin Beşiktaşlı varlıklılarını da harekete geçirir ve süreç içinde desteklerini esirgemezler. Çünkü altından kolayca kalkamayacağı maddi bir yükün altında kulüp. Nitekim Hüseyin Yücel ve Mete Vardar, seçimi kaybetmelerine rağmen Adalı’yı tebrik ederken görevlerinin bitmediğini, devam eden yolda ihtiyaç halinde hazır bulunacaklarını yeni başkana ilettiler. Diğerlerine örnek olması dileğiyle…

Seçim vaatlerinin en hızlı gerçekleştirilecek kısmı futbol takımına yapılacak takviyeler olacaktır. Öncelikle teknik direktör konusunu çözecek olan yeni yönetimin ilk adayı bilindiği gibi Sergen Yalçın. Yalçın’ın her koşulda mayıs ayını bekleyeceği sanılsa da eski ekip arkadaşı Murat Şahin’in açıklamalarına bakılırsa bunun gerçek olmadığı, yüz yüze görüşmelerden sonra durumun netleşeceği görülüyor. Elbette Beşiktaş gibi büyük bir kulübün tek alternatifi yoktur. Fakat Sergen Hoca hem futbolculuğunda yarattığı efsane hem teknik direktör olarak yaşattığı şampiyonluk ile birlikte taraftarların takıma yeniden sarılmasını sağlayacak sevgiye ve kriz zamanları için gerekli “camiayı tanıma” lüksüne sahip olduğu için en iyi seçenek gibi görünüyor. Aynı zamanda moral/motivasyon olarak çokça yıpranan futbol takımına ilaç gibi geleceği benim şahsi kanaatim…

Bu noktada tek iş Sergen Yalçın’a düşmüyor. Camianın liderliğine soyunan Serdal Adalı ve yönetim kurulu üyelerinin de önceliği Ümraniye olmalı. Seçim sürecinde vadedilen gibi futbolcuları tekrar saha içine döndürmek, yönetimin gücünü arkalarında hissettirmek onların görevi. Nitekim lig için aynı şeyi söyleyemesek de takımın Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi’nde hâlâ şansı sürüyor…

Yapılacak iş çok… Kiminin vakti var kimi ise ivedilik istiyor. Umuyorum ki her adımda bundan kârlı çıkacak sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü olur… 

Mutlu yıllar…