Metin Göktepe ve Metin Göktepe gazeteciliği hep yaşayacak

Metin Göktepe | Fotoğraf: Evrensel

Metin Göktepe, 29 yıl önce bir haberi takip ederken Evrensel gazetesi muhabiri olduğu için polis tarafından önce gözaltına alındı ve sonra yine aynı nedenle çok sayıda polis tarafından dövülerek öldürüldü. Metin ile Gerçek dergisi ve Evrensel gazetesinde birlikte çalıştık. Evrensel’de daha çok insan hakları ihlalleri ile ilgili haberleri takip ederdi. Bir ayağı İnsan Hakları Derneğinde (İHD) idi.

Öldüğü günden bir ya da iki gün önce de Haydarpaşa Numune Hastanesinde birlikteydik. Cezaevinde işkence edilerek, dövülerek yaralanan mahpuslar hastaneye getirilmişti. O Evrensel muhabiri, ben ise İHD temsilcisi olarak oradaydım. Metin gibi birkaç gazeteci daha vardı orada. Bu gazetecileri insan hakları ihlallerini takip ederken çoğu zaman birlikte görürdük. Farklı gazetelerde olmalarına rağmen birbirlerinden haber kaçırma, haber atlatma gibi dertleri yoktu. Haber paylaşırlar, birbirlerine yardımcı olurlardı.

Haydarpaşa’da filmi biten Metin’e bir arkadaşının film verdiğini hatırlıyorum. Metin’in öldürüldüğü gün de zaten dört arkadaş birinin aracı ile ölen mahpusları Cerrahpaşa’daki Adli Tıptan alıp Alibeyköy Cemevine götüren cenaze arabasını takip etmişlerdi. Dört gazeteci polis barikatında engellendi. Polis Alibeyköy’e kimseyi sokmuyordu. Sarı basın kartı olan muhabir barikatı aştı. Diğerleri barikatın ilerisinde bir kahvehanede biraz beklediler.

‘O EVRENSEL MUHABİRİ HANGİNİZ?​’

Metin “Ben girmek için ısrar edeceğim” dedi. Tekrar barikata gitti ve gazeteci olduğunu, kendisini engelleyemeyeceklerini, haberi takip edeceğini polislere anlattı. “Alın bunu” dedi komiser. Gözaltı otobüsünde polisler tekrar tekrar “Evrensel muhabiri hanginiz?​” diye sordu. Gözaltına alınan bin üç yüz küsur kişinin konulduğu Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda da polisler “O Evrensel muhabiri hanginiz?​” diye onu aradılar ve diğer gözaltındakilerden ayırarak dövdüler. Polislerin “kahrolsun insan hakları” sloganları ile yürüyüş yaptığı, emniyet müdürünün “İstanbul’a kafa koparmaya geldim” dediği günlerdi…

Metin Göktepe ve çalıştığı dergi ve gazete gerçekleri halka aktarmaya çalışan, insan hak ve özgürlüklerini savunan, emeğin hakkı için mücadele eden insanların sesi olmaya çalışan bir gazetecilik yapıyordu. Metin öldürüldükten sonra bu tür gazeteciliğe ülkemizde “Metin Göktepe gazeteciliği” denildi. Metin Göktepe ve Metin Göktepe gazeteciliği hep yaşayacak.

Evrensel'i Takip Et