13 Ocak güçlendirilmeli
Fotoğraf: KESK
5 memur konfederasyonu 13 Ocak’ta greve gidiyor. KESK, Birleşik Kamu-İş, ASİM-SEN, HÜR SEN, BASK’ın yaptığı ortak açıklamada, “Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin yaşam şartlarını her geçen gün daha da katlanılmaz kılan; vergide adaletsizliğe, TÜİK’in siyasal manipülasyona dayalı rakamlarına, gerçek grevli toplu sözleşme yasası ile emekçilerle masaya oturmak varken, tüm ipleri siyasi iktidarın eline veren sahte sendika yasasına, bizleri kayıt dışı çalıştırma mantığına mahkum eden, ek ve yan ödemelerimizin taban ve emekli aylıklarımıza dahil edilmediği ve bu sebeple emekli aylıklarımızda yüzde 55’e varan kayıplarımıza karşı; 13 Ocak Pazartesi günü, üretimden gelen gücümüzü kullanarak, tüm iş yerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz” deniliyor. 1 milyondan fazla üyesi olan Memur-Sen ise bu eylemin dışında! Memur-Sen üyesi emekçilerin bu greve katılımının sağlanması için gerekli çağrıların ve çalışmaların yapılacağını tahmin edebiliriz ve onların küçümsenmeyecek bir kesiminin de grevi destekleyeceğini varsaymak için ortada yeterince neden var. Çünkü diğer emekçi kardeşleriyle aynı koşullarda yaşıyorlar.
Bu konfederasyonların grev kararı almaları, işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesi için son derece önemli ve işçi konfederasyonlarının bu olanağı kullanmaları gerekiyor. Bütünüyle iş bırakma kararı almasalar da 1 saat destek, fabrikalarda açıklamalar yapmak vb. gibi eylemler geliştirebilirler ve bu durum sermaye iktidarına karşı birleşik mücadelenin, genel grev ve direnişin yolunu açmaya hizmet edebilir. Burada tekrar bütünüyle tekrarlamak gerekmiyor ama tablo ana hatları ile ortadadır: Ülkede yaklaşık 35 milyon işçi ve emekçi asgari ücret ve biraz yukarısı ile sefil bir yaşam sürüyor. Aileleri ile birlikte düşünüldüğünde bu halkın yarısından fazlasının açlık sınırının altında bir yaşam sürdürdüğü anlamına geliyor. En düşük emekli mamaşı 14 bin 469 lira olarak belirlendi ve milyonlarca emekli için yaşam daha da ağırlaştı. Ama iktidar 2025 için vergide yeniden değerlenme oranını yüzde 44 olarak belirledi ve bu, ilan edilen vergi hedefinin 12 trilyon 651 milyon olduğu dikkate alındığında bu yıl ortalama kişi başına 150 bin TL vergi alınacağı anlamına geliyor.
ASM’lerde doktorların ve sağlık emekçilerinin iş bırakma dahil mücadeleleri devam ediyor ve emekliler pek çok ilde alanlara çıktılar. Fiilen grevde, direnişte olan işçi sayısı da giderek artıyor. Bütün bu belirtiler içten içe kaynayan toplumun artık iktidara karşı tüm tepkisini ve öfkesini açığa vuracağı, kitle eylemlerinin ve mücadelelerinin yaygınlaşıp güçleneceğini gösteriyor. Mücadele yolunu tutanların kazandığı ve kazanacağını başarıyla biten son işçi eylemleri -metal grevleri, Polonez işçileri vb.- açıkça ortaya koydu. Gelen her yeni gün bir önceki günden daha kötü koşulları beraberinde getiriyor. Asgari ücrete yüzde 30 “zam” yapan iktidar vergilere, harçlara, cezalara en az yüzde 44 zam yaptı ve büyük sermayenin aşırı kârları ile şahlanan enflasyonu, işçi ve emekçilerin açlık sınırının altında kalan ücretlerine bağlamaya devam ediyor. Enflasyonun nedeni KÖİ -kamu özel iş birliği- ile yapılan ve her yıl yüz milyarları yutan -bu yıl hastaneler, köprüler, yollar, hava yolları vb. ile 202 milyar yutacaklar. Ürünlere fahiş zamlar yapan patronlar, günde 34 milyon yutan Saray vb. değil de ekmek almakta bile zorlanan işçi ve emekçilermiş! Pahalılığın, ekonomik zorlukların, krizlerin nedeni olanlar şimdi halkla dalga geçer gibi “Boykot yapın” diyorlar! Yalan ve demagoji ile yönetme sınıra geldi ve dayandı.
13 Ocak’ı büyük sermayenin azgın temsilcisi olan iktidara karşı güçlü bir mücadele gününe çevirmek, birleşik ve genel daha ileri mücadelelerin yolunu açan başlangıca dönüştürmek olanaklıdır. İşçi sınıfı ve emekçi halk sabrının ve dayanmasının sonuna geldi. Ekmeği için, toprağı için, ağacı ve doğası için, demokratik hak ve özgürlükleri için, kısacası insanca bir yaşam için mücadele eden her kesimin, birbirinden kopuk, aynı hedefe güçlü bir biçimde vurmayan eylemlerinin birleşmesi, genişlemesi ve yaygınlaşması bu iktidarın sonunu getirecektir. Bunun için 13 Ocak’ı iktidarı sarsan bir güne dönüştürmek için namuslu ve mücadeleci sendikacılara, işçi temsilcilerine, işçi ve emekçi mücadelesinin gelişmesi için çaba gösteren tüm kesimlere büyük bir sorumluluk düşüyor.
- Gelişmelerin kısa özeti 17 Ocak 2025 05:12
- Değişimin zorunluluğu 03 Ocak 2025 07:15
- 'Zaferden' işçiye düşen 27 Aralık 2024 05:25
- Seyredecek misiniz? 20 Aralık 2024 05:42
- Ücret asgari, yaşam sefalet 13 Aralık 2024 05:40
- Genel grev ve direnişi gerçeğe dönüştürmek için 06 Aralık 2024 06:15
- Birleşik ve genel mücadele için 29 Kasım 2024 06:55
- Siz ne diyorsunuz? 22 Kasım 2024 05:31
- Gelişmelerin anlamı üzerine 15 Kasım 2024 05:25
- Direnerek kazanmak 08 Kasım 2024 11:13
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05
- İktidara ve düzen partilerine güvensizlik 25 Ekim 2024 15:00