16 Ocak 2025 04:36

İkinci çocuk

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Sabahın köründe telefonum uzun uzun çaldı. Önce alarm sandım, kapattım. Israrla çalmaya devam edince açtım, arayan kardeşim.

Sanki bütün gece hiç uyumadan sabahı iple çekmiş sesiyle fısıldadı.

“Gördün mü? Ben senden 3.33 kat daha değerliymişim.”

- Değerlisin elbette. Ama 3.33’ü nasıl hesapladın? Mübarek bir rakama benziyor.

“Cıvıtma. Sadece ben değil, ablam da senden değerliymiş, hem de aynen 3.33 kat.”

- Hafazanallah. Yani sen bütün gece oturup değerlerimizi mi hesapladın? Aşk olsun doğrusu. Sabah sabah iyi oldu.

“Dur, hemen beni suçlama. Hesabı yapan ben değilim, devlet. Ya da devletli. Şimdi, ablam ilk çocuk değil mi?

- Evet

“Sen iki.”

- Eeee

“Ben 3. Reis ne dedi? İlk çocuk ablamın değeri 5 bin. Senin 1500, benim 5 bin. Arada kalanın canı çıksın” dedi ve kapattı. Sonra uyu uyuyabilirsen.

5 bin lira için kim çocuk yapar?

Kur korumalıda milyonu olan mı? Tatlı ihale alan hırsız ve komisyoncu müteahhitlerin çocukları mı? Mala çökmeyi meslek edinmiş eşkıya mı? Onlar için 3-5 bin lira bir öğün yemek parası bile değil. Teşvik(?) fakir fukaraya, işsiz gence, asgari ücretli çalışana. Zamanı geçmemiş ise emekliye.

Neden?

Nüfus yaşlanıyor. Tepede değil ama aşağıda, tarlada, fabrikada, askerde, yedekte genç insana ihtiyaç var. Tıpkı ham madde ihtiyacı gibi. Ayda 5 bin lira ile artık bu çocuk ne yer, ne içer, ne okur, sanayi girdisi olarak MESEM projesinde ne öğrenirse. Şimdi zengini teşvik etmek istese pastadan pay azalacak. Zenginin azı, mümkünse teki iyidir. Yoksul çok olmalı. O kadar çok olmalı ki, parçalara bölünüp birbirlerini yiyebilsinler. Onların hareketi, zengine bereket.

Yazdım.

Ve yazıyı ilk önce, benden 3.33 kat değerli kardeşime gönderdim.

Ve tüm 3.33 kat değersiz ikinci çocuklara ithaf ettim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa