17 Ocak 2025 04:02

Okul yok, yemek yok, elektrik yok, internet yok ama "uzaktan, "kesintisiz" eğitim şahane

Paylaş

MEB, milli görüşün eğitimde 20 yıldır yaptıklarını, hazırladığı "Geleceğin İnşası: Eğitim 2002-2024" kitabında anlatıyor. “Afet ve kriz dönemlerinde eğitim çalışmaları” bölümünde pandemi ve deprem sürecinde yaptıkları anlatılmış, geçen hafta pandemide yaptıklarına bakmıştık. Bu hafta deprem sürecinde yaptıklarını ele alacağız.

Kitapta şu sorulara yanıt arandığı belirtiliyor:

  • “Afet ve kriz durumlarının eğitim sistemine olan etkileri nelerdir?
  • Türkiye’de afet ve kriz dönemlerinde uygulanan eğitim politikaları nelerdir?
  • Kovid-19 pandemisi ve Kahramanmaraş depremleri gibi kriz dönemlerinde hangi önlemler alınmıştır?
  • Kriz dönemlerinde psikososyal destek hizmetleri nasıl organize edilmiştir?
  • Uzaktan eğitim ve dijitalleşme süreçleri afet dönemlerinde eğitimi nasıl desteklemiştir?
  • Eğitimde fırsat eşitliğini sağlama adına hangi uygulamalar geliştirilmiştir?
  • Afet ve kriz dönemlerinde eğitim sistemlerinin dayanıklılığı nasıl artırılmaktadır?​”

Kendi sorduğu soruları yanıtlarken MEB, kriz yönetimini başarılı şekilde yürüttüğünü, hızla önlemler aldığını, eğitim faaliyetlerini birkaç haftalık kesinti dışında sürdürdüğünü, çok büyük çaplı psikosoyal destek hizmetleri verdiğini, hatta fırsat eşitliğini ve eğitim sisteminin dayanıklılığını daha da artırdığını iddia etmektedir.

DEPREMDE TÜM ÜNİVERSİTELER ‘UZAKTAN’ ÖĞRETİME GEÇİRİLDİ, OKULLAR BİR DÖNEM KAPALI KALDI

MEB, Pazarcık-Elbistan-Hatay depremlerinde eğitimi çok başarılı bir şekilde yönettiğini ve sürdürdüğünü iddia ediyor ancak yaklaşık iki yıl önceki depremleri hatırlarsanız en somut yaptıkları tüm Türkiye’de tüm üniversiteleri “uzaktan” öğretime geçirmekti. Deprem bölgesindeki 4 ilde 2023-2024 akademik yılı da uzaktan sürdürüldü. Okullar ise bu dört ilde depremin olduğu bahar yarıyılı kapalı kaldı, sadece 8. ve 12.sınıflara sınav desteği yapılmaya çalışıldı. Deprem bölgesinde aradan iki yıl geçmesine rağmen, bina ve derslikler yeniden hazır hale getirilemedi. Hatta sağlam kalan bazı okullar da başka kurumların hizmetine verildi.

Raporda maalesef bunlara değinilmiyor ama her tür bilimsel etki analizi yapıldığı iddia ediliyor.

Basit bir soru. Üniversitelerde dijital/uzaktan öğretime geçtiniz de bölgede, özellikle dört ilde elektrik sağlıklı çalışmıyor, internet sağlıklı işlemiyor, oturacak insanların başını sokacak çadırı, konteyneri bile sağlanmamış, ortam zaten yok, nasıl “uzaktan dijital öğretim” sürdürüldü?

Çocukların çok büyük bir kısmı bugün bile çadır ve konteynerlerde, bu şartlarda çalışacak, okula hazırlanacak asgarileri bile yok.

Israrla Türkiye geneli deprem kontenjanı verilmesi için bu köşede yazdım. YÖK-ÖSYM deprem kontenjanını bile sadece deprem bölgesindeki illere verdi, zaten buralarda üniversiteler zordaydı, hatta 4 ilde zaten kapalıydı. Kapalı üniversiteye ek kontenjan verdiler.

Öğretmenin öğrencinin yaşadığı güçlükler psişik sorunlardan öte duş almaya, sağlıklı su bile bulamamaya kadar vardı.

DEPREM DÖNEMİNDE YÜZDE 10 NAKİL, YÜZDE 90 NE OLDU?

Rapordan deprem sürecinde yaptıkları ile ilgili birkaç veriyi katarayım: “Depremden etkilenen illerde bulunan toplam 166 bin 238 öğrenci, tercih ettikleri illere nakledilmiştir. Ayrıca OHAL ilan edilen illerdeki ortaokul ve lise öğrencileri, talep etmeleri halinde eğitimlerine devam edecekleri illerdeki yatılı okullara ücretsiz olarak yerleştirilmişlerdir. Bu bağlamda, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde, e-Devlet sistemi üzerinden deprem bölgesindeki 10 ilden 24 bin 226 ilköğretim ve 12 bin 986 ortaöğretim öğrencisinin nakil işlemleri gerçekleştirilmiş olup toplamda 37 bin 212 öğrenci yer değiştirmiştir (Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2024, s.39). (…) Özel öğretim kurumlarına ait kontenjanların yüzde 3’lük tam burslu öğrenci kotası, yüzde 10’a yükseltilmiş ve 35 bin 280 öğrenci özel okullara geçiş yapmıştır. (…) yaklaşık 254 bin öğrenci başka illere nakil olmuştur.

BÜYÜK ÖNLEM ALMIŞLAR, OKUL YOK, GELMEYENİ DEVAMSIZ SAYMAMIŞLAR, SINAVA O DÖNEM DERSLERİNİ DAHİL ETMEMİŞLER

Nakil yaptıranlar dahil “Depremden etkilenen on ilde (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Adana ve Kilis) eğitim gören öğrenciler, 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde devam şartından muaf tutulmuştur.” (…). “Ayrıca Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girecek olan 8. sınıf öğrencileri ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) katılacak olan 12. sınıf öğrencileri, ikinci dönem derslerinin sorumluluğundan muaf bırakılmıştır.”

DERSLİKLER HAZIR DEĞİL, OKULA VE ÖĞRETMENE KONTEYNER

Hasar tespit çalışmalarında eğitim kurumları ile ilgili 11 bin 699 birimde hasar tespiti yapılmış bulunuyor.

 

Bakanlığın  hasar  tespit ettiği 11 binden fazla birimden kaçı derslikti açık değil, ancak sadece “bu  dersliklerden  2 bin 571’i tamamlanarak yeni eğitim-öğretim dönemine  hazır hale  getirilmiştir” denmektedir.

Öğretmenlere yönelik ise konteyner sağlanmaya çalışılmıştır:“Öğretmenlerin aileleriyle birlikte konaklayabilmeleri için yapılmış ve belirlenen 11 bin 76 konteynerin  AFAD  tarafından  sevki  gerçekleştirilmiştir. (T.C. MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı, 2024)”.

Aradan 2 yıl geçti. Bugün de okulların, öğrencilerin ve öğretmenlerin ne durumda olduğu aşikar. Pek çoğu konteynerlerde yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor.

 

ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 10’U İLE GÖRÜŞME, YÜZDE 90 NE DURUMDA?

MEB’in nicelik bakımından en iddialı verisi psikososyal destek hizmetleridir. “Afetten etkilenen 10 ilde; 416 çadır/birimde, 4 bin 574 rehber öğretmen/psikolojik danışman ile psikososyal destek çalışmaları yürütülmüştür. Depremden yoğun etkilenen 10 ilde bulunan 41 rehberlik ve araştırma merkezinde psikososyal destek hizmetleri yaz döneminde sunulmaya devam etmiştir. Deprem bölgesinde bulunan; 11 milyon 848 bin 36 öğrenci, 513 bin 650 veli ve 954 bin 414 öğretmen olmak üzere toplam 13 milyon 316 bin 100 görüşme yapılarak psikososyal destek hizmeti sunulmuştur.”

Deprem bölgesinde bu sayıda öğretmen ve öğrenci yok, görüşme sayısını ifade etmek istiyorlar. Bölgedeki öğrenci sayısı dikkate alınırsa öğrenci başına dört görüşme düşer.

Verilen tablo dikkate alınırsa 4 milyon 100 bin öğrenciden 440 bini ile görüşülmüş.

Yapılamayan kısma bakılırsa, depremden doğrudan etkilenen öğrencilerin yüzde 90’ına psikososyal bir destek sağlanamadığı anlaşılıyor.

ÖĞRENCİ SAYILARI: 4 İLDE KAYIPLAR

MEB’in istatistiklerinden hareketle öğrenci sayılarındaki değişimlere bakıldığında Malatya, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde öğrenci sayıları azalmış bulunuyor.

Depremin olduğu 2023 bahar döneminde Hatay’da 60 binden, Malatya’da 34 binden, Maraş’ta 28 binden, Adıyaman’da 15 binden fazla öğrenci azalmış.

Bir buçuk yıl sonra, haziran 2024 itibarıyla da durum toparlanamamış bulunuyor.

OKULDA SU VE BESLENME SORUNLARI: ÇOCUKLARIN TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILANDI MI, KARŞILANIYOR MU?

Aradan iki yıl geçti. MEB’e buradan açık bir soru soralım. Depremden bu yana sadece deprem bölgesindeki 11 ilde, alanı sınırlandırırsak depremlerde tarumar olan 4 il dikkate alınırsa, çocukların en temel ihtiyaçları karşılanabildi mi, hatta çocukların okulda su ve yemek ihtiyaçları karşılanabildi mi, karşılanıyor mu? Kaçının karşılandı ve karşılanabiliyor?

Depremlerden iki yıl geçtiği halde bugün bile deprem bölgesindeki öğretmen ve çocukların hali nicedir acaba?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa