Avrupa kulvarı: Makas açılıyor
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/283285.jpg)
Fotoğraf: Mustafa Yalçın/AA
Okan Buruk maçtan önce iki şeyi vurgulamıştı. İlki Ajax’ın hem iyi savunma hem de iyi hücum yaptığına dikkat çekerek dengeli olmak gerektiğinin altını çizmişti. İkinci olarak da Ajax’ın sağ kanat forveti Bertrand Traoré’nin ön alan baskısına katıldığını vurgulayarak Ajax baskısını kırmak için sol bekte görev yapan Berkan Kutlu’yu kullanmaya çalışacaklarını söyledi.
Buruk’un son dediğini biraz açmak istiyorum.
Son Konyaspor karşılaşmasında Recep Uçar takımına altı oyuncuyla ön alan baskısı yaptırarak ilk yarıda Galatasaray’ı susturmayı başarmıştı. Bu maçı iyi analiz eden Ajax teknik heyeti Galatasaray’a karşı benzer bir strateji belirlediği anlaşılıyor. Beş oyuncuyla yapılan ön alan baskısı sırasında Ajax teknik heyetinin temel önceliği oyun kurulumu esnasında Abdülkerim Bardakcı’yı devreden çıkarmaktı. Bu nedenle Ajax Bardakcı’nın topla buluşmasını önlemek amacıyla yönlendirmeli bir ön alan baskısı yaparak Galatasaray’ın Davinson Sànchez’le oyun kurmasını arzuladı.
Bu alan baskısında aşağıdaki görselde de görüldüğü gibi Berkan Kutlu boş kalıyordu.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Ajax’ın Galatasaray’a yaptığı ön alan baskısına bakıyoruz. Bu ön alan baskısında Ajax’ın amacı Galatasaray’ın Sànchez üzerinden oyun kurmasıydı. Görüldüğü gibi her Galatasaraylı futbolcunun başında bir Ajax’lı oyuncu var ve Sànchez’in pas açıları kapatılmış durumda. Burada marke edilmeyen tek Galatasaraylı sol bek Berkan Kutlu.
Okan Buruk maçtan önceki açıklamasında oyunu Berkan Kutlu üzerinden kurmayı amaçladıklarını söylerken bunu kastediyordu. Ancak bu plan çalışmadı. Çünkü yönlendirmeli baskı sonucunda topla buluşan Sànchez ve Kaan Ayhan maçın başında oyunun yönünü değiştirerek Berkan Kutlu’ya ters paslar atmayı akıllarına bile getirmediler. Sıkıştıkları zaman sekanslarında sık sık ileri vurmak zorunda kaldılar.
Şimdi kendi tuttuğum bir istatistiği paylaşmak istiyorum. Maçın ilk 10 dakikasında Galatasaray kendi sahasından sekiz kez uzun top kullandı ve bunların yedisini Ajax’lı futbolcular kazandı. Sadece bu gözlem bile bize Galatasaray’ın Okan Buruk’un istediği gibi maça dengeli başlayamadığını, karşılaşmanın Francesco Farioli’nin maç öncesi stratejisine uygun aktığını gösteriyor.
Farioli’nin bunun dışında bir planı daha vardı. O da ilerideki Brian Brobbey’yi sırtı Galatasaray kalesine dönükken topla buluşturmaktı. Çok kuvvetli ve temaslı oyunu seven bir santrfor olan 22 yaşındaki Brobbey çoğunlukla eşleştiği ve temas aldığı Sànchez’e belirgin bir üstünlük sağlayarak Ajax hücumlarını şekillendiren oyuncu oldu.
Ajax, Brobbey’nin Galatasaray savunması üzerindeki tahripkâr etkisini daha da yukarı çekmek amacıyla sık sık klasik hücum kurgusuna baş vurdu.
ÜÇ PASLI HÜCUM SETİ
Neydi bu hücum kurgusu? Ajax bir dikine, ardından bir geriye ve nihayetinde tekrar dikine bir pasla, yani üç pasla rakip defansı kolayca delebilen bir paslaşma sistematiğine sahip.
Bu paslaşma sistematiğini bir örnekle göstermek istiyorum.
Dakika 12,21. Ajax kalecisi Remko Pasveer kontrol ettiği topu hemen eliyle Kenneth Taylor’a aktarıyor. Taylor bir süre topu sürüyor, bir yandan da sahayı tarayarak hücum setini uygulayacağı forvet oyuncusunu belirliyor: Chuba Akpom. Üç paslı setin en önemli oyuncusu ise Jordan Henderson.
Top Taylor’ın ayağındayken Akpom aldatıcı biçimde öne doğru koşuyormuş gibi yapıyor. Onu takip eden Kaan Ayhan da Akpom’un bu koşusuna eşlik ediyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Ajax’ın klasik üçlü hücum şablonuna bakıyoruz. Top Taylor’ın ayağında. Ajax’ın sol kanat forveti Akpom sahte bir koşuyla Kaan Ayhan’ı geriye koşturuyor.
Ancak Akpom hızla geri dönerek Kaan Ayhan’ı ekarte ediyor ve Taylor’ın yerden uzun pasıyla buluşuyor (birinci dikine pas).
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Akpom ileriye doğru koşarken aniden kendi kalesine doğru dönerek Kaan Ayhan’dan kolayca kurtuluyor ve Taylor’ın dikine pasında topla buluşuyor. Bu sırada üçüncü adam Henderson da Akpom’a doğru hareketleniyor.
Topla buluşan Akpom hemen gerisindeki Henderson’a bırakıyor topu (geriye pas) ve kendi kalesine doğru koşusunu sürdürerek peşindeki Kaan Ayhan’ı üzerine çekiyor, böylece takım arkadaşı Taylor’a alan açıyor. Tam bu sırada Taylor soldan bindiriyor ve Henderson dikine pasla onu kaçırıyor (ikinci dikine pas).
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Üç saniye sonrası. Akpom’un geriye pasıyla Henderson dikine bir pasla Taylor’ı kaçırıyor.
Burada Taylor’u marke eden Galatasaraylı futbolcu Lucas Torreira. Ancak Torreira’nın hızı onunkine yetişebilecek seviyede değil. Böylece Ajax üç pasla Taylor’ı kolayca Galatasaray savunmasının arkasına kaçırmış oluyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Ajax üç pasla Taylor’ı Galatasaray savunmasının arkasına kaçırmayı başarıyor. Böylece Galatasaray’ın dörtlü defans çizgisi bozulmuş. Sànchez Taylor’ı basmak için hareketleniyor. Kaan, Torreira ve Sara ise hızla geri dönmeye çalışıyor.
Üç pasla gerçekleştirilen bu klasik hücum şablonu üzerinden Ajax’ın attığı ilk golü anlayabilecek duruma geldik. Şimdi bu golü analiz etmeye çalışacağım. Ancak bu Ajax hücumunu, hemen öncesinde gerçekleşen Galatasaray hücumuyla başlatacağım.
ÖNCE GALATASARAY
Dakika 21,22. Ajax’ın Galatasaray ikinci bölge sonunda kullandığı taç atışı sonrasında topu kesen Abdülkerim Bardakcı Victor Osimhen’e doğru yüksek ve uzun oynuyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Galatasaray’ın maçtaki ikinci tehlikeli hücumuna bakıyoruz. Bardakcı uzun ve yüksek topla Osimhen’i kaçırıyor.
Bardakcı’nın yüksek pasını kontrol eden Osimhen hızla ilerleyerek çaprazdan Ajax ceza sahasına giriyor ve kaleye şutluyor. Ancak bu şut uzak direğin dibinden auta çıkıyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Altı saniye sonrası. Topla Ajax ceza sahasına giren Osimhen’in çektiği şut uzak direğin dibinden dışarı çıkıyor.
Ajax aut atışıyla oyunu başlatıyor. Top kaleci Pasveer’in ayağında. Tam burada görüntüyü dondurarak sahaya bakıyoruz.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Ajax’ın ilk golünün 15 saniye öncesine bakıyoruz. Kadrajda yer alan yedi Galatasaraylının amacı rakip oyunculara bire bir basarak ön alan baskısı gerçekleştirmek. Ancak hepsi birbirinden o kadar habersiz ki, baskıda başarısız olacakları anlaşılıyor.
Gördüğümüz şu: Galatasaray bire bir adam alarak ön alan baskısı yapmaya çalışıyor. Ancak tüm takım oyuncuları ahenkli biçimde beraber hareket etmekten çok uzak. Osimhen, sağ öndeki Baas’ı almak yerine elleri dizlerinde gelişmeleri izliyor. Yunus Akgün marke ettiği Sutalo’ya oldukça uzak. Sara solundaki Gaaei’yi göz ucuyla takip ediyor. Mertens’in marke ettiği Henderson’a doğru koştuğu görülüyor. Torreira Taylor’a yakın, buna karşın Barış Alper Yılmaz Hato’ya çok uzak.
HATA ZİNCİRİ BAŞLIYOR
Anlaşılacağı gibi büyük bir hata zinciri başlamak üzere. Hata zincirini Mertens başlatıyor. Mertens kaleciye basmak üzere hızlanıyor. İkinci hatayı kadrajda yer alan yedi Galatasaraylı arasında marke ettiği rakibine en yakın olan Torreira yapıyor. Taylor’ın aldatıcı koşusu sonrasında rakibine uzak kalıyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Mertens adamını bırakarak kaleciye baskıya gidiyor. Torreira ise Taylor’ın sahte koşusuna aldanıyor.
Böylece hatalar zinciri start almış oluyor. Taylor’ın aldatıcı koşuyla Torreira’dan ayrıldığını gören kaleci Pasveer topu hemen ona oynuyor. Kaleciye baskıya giden Mertens ise marke etmesi gerektiği Henderson’ı gözden kaçırıyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Torreira’yı ekarte eden Taylor kalecisinin attığı dikine pasla buluşmak üzere. Tam bu sırada Mertens’in takibinden kurtulan Henderson Taylor’a yaklaşarak pas istiyor.
Burada Ajax’ın klasik üç paslı hücumunu görüyoruz yine. Aldatıcı koşuyu yapan Taylor Torreira’dan kurtularak kalecisinin yerden pasında topla buluşuyor (birinci dikine pas). Taylor hemen Mertens’in takibinden çıkmış olan Henderson’a bırakıyor topu (geri pas). Henderson da en uçtaki Brobbey’ye doğru yerden uzun bir pas atıyor (ikinci dikine pas).
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir saniye sonrası. Henderson un uçtaki takım arkadaşına yerden dikine bir pas atıyor. Böylece üç pasla Galatasaray’ın ön alan baskısı yerle bir oluyor.
Temaslı oyun sevdiğini söylediğimiz Ajax’ın güçlü santrforu Brobbey hemen arkasındaki Sànchez’e sırtını dayayarak topun kendisine gelmesini bekliyor. Bu sırada Bardakcı ve Fitz-Jim koşuya başlıyorlar. Ancak Bardakcı rakibinin bir-iki metre önünde.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir saniye sonrası. Sırtını Sànchez’e dayayan Brobbey Henderson’ın dikine pasıyla buluşmak üzere.
Bu Ajax hücumunda üçüncü hatayı Sànchez yapıyor. Sırtını kendisine dayayan rakibi Brobbey’le birlikte yere düşüyor. Tam bu sırada Bardakcı’ya bakıyoruz ve koşuya önde başlayan Bardakcı’nın bir saniye içinde rakibi Fitz-Jim’e yakalandığını görüyoruz. Yerde yatan Brobbey başarılı bir hamle yaparak topun takım arkadaşı Fitz-Jim’e gelmesini sağlıyor. O da hemen solundaki Akpom’u görüyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Yerde yatan Brobbey’nin pasıyla buluşan Fitz-Jim hemen solundaki Akpom’u kaçırıyor. Bu sırada Henderson Torreira ile aynı hizada.
KUSURSUZ HÜCUM
Burada neredeyse kusursuz bir Ajax hücumu izliyoruz. Topu gelişine solundaki Akpom’a kazandıran Fitz-Jim merkeze doğru koşusunu sürdürüyor. Torreira’yla aynı hizada olan 34 yaşındaki Henderson da hızlanarak kendini en sol koridora atıyor. Bundaki amacı Kaan Ayhan’ı üzerine çekerek Akpom’a boş alan açmak.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Beş saniye sonrası. Topla ilerleyen Akpom kaleyi görünce şut çekmeye hazırlanıyor. Akpom’a pası veren Fitz-Jim ise merkeze hareketlenerek Berkan Kutlu’yu üzerine çekiyor, böylece en sağdaki Traoré’nin boş kalmasını sağlıyor.
Akpom’un çektiği şutu Muslera soluna yatarak çelmeyi başarıyor, ancak boşta kalan topu Traoré kolayca Galatasaray kalesine gönderiyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Traoré, Akpom’un çektiği şutu çelen Muslera’dan dönen topu Galatasaray kalesine gönderiyor.
GOLÜN ANALİZİ
Bu hücumu bir önceki Galatasaray hücumuyla karşılaştırırsak Ajax ile Galatasaray arasındaki farkı daha iyi anlayabiliriz.
Hatırlayalım, Galatasaray Bardakcı’nın uzun topu sonrasında Osimhen’le ciddi bir tehlike yaratmış, ancak bundan yararlanamamıştı. O hücumu ileriye koşarak desteklemeye çalışan tek Galatasaraylı futbolcu vardı; Barış Alper Yılmaz. Galatasaray’ın forvet hattında görev yapan diğer iki futbolcu Mertens ve Yunus Akgün ise Osimhen kaleye şutunu atarken kadrajda bile görülmediler, çünkü ileriye koşmadılar.
Buradan hareketle Galatasaray’ın hücumunda bir takım çalışmasından daha çok bireysel çözümlerin ve arayışların öne çıktığını söylemek mümkün. Buna karşın Ajax hücumuna baktığımızda üç şey dikkati çekiyor.
- Takım oyunu: Top kaleci Pasveer’deyken nasıl hücum yapacaklarını antrenmanlarda defalarca çalıştıkları belli olan Ajax’lı oyuncuların üstlendiği görevlerin çok açık ve her oyuncunun takım arkadaşının ne yapacağını çok iyi bildiği anlaşılıyor. Örneğin top kendisine gelmeden önce Henderson, Taylor’ın aldatıcı bir koşuyla Torreira’yı ekarte edeceğini çok iyi biliyor. Keza Brobbey de Henderson’ın kendisine dikine bir pas atacağını. Bu nedenle Brobbey daha top gelmeden önce sırtını Sànchez’e dayayarak rakibini tesirsiz hale getiriyor.
- Atletizm ve hız: Burada bütün Ajax’lı oyuncuların seti çok iyi bilmelerinin yanı sıra ikinci bir avantaja daha sahip oldukları görülüyor. Hepsi bire bir eşleştikleri Galatasaraylı oyunculardan atletizm, çeviklik ve hız bakımından daha üstün. Bu üstünlükleri sayesinde Henderson Mertens’i, Taylor Torreira’yı, Brobbey Sànchez’i, Fitz-Jim de Bardakcı’yı kolayca alt edebildiler.
- Geriden oyun kurma tuzağına düşme: Bilindiği gibi rakibi üzerine çekerek boş alan yaratma konusunda bir dönem futbol dünyasında yeni bir trend başlatan Roberto de Zerbi, Sassuolo’nun başındayken Farioli onun yardımcısıydı. Bu açıdan Farioli’nin ilk istediği şeyin Ajax geriden oyun kurarken Galatasaray’ın ön alan baskısı yapması olduğundan eminim. Ajax’ın ilk golünde açık biçimde gördüğümüz üzere Galatasaray dezorganize ve ahenksiz olarak gerçekleştirmeye çalıştığı ön alan baskısıyla Farioli’ye istediğini vermiş oldu. Buradan hareketle Farioli’nin taktik açıdan Okan Buruk’a; Ajax’lı oyuncuların da atletizm, çeviklik ve hız dışında Galatasaraylı rakiplerine futbol anlayışı anlamında net bir üstünlük sağladığını söyleyebiliriz.
Bu konuda son olarak şunu eklemek istiyorum. Maç sonunda Okan Buruk bu golde örtük olarak sadece Sànchez’i suçladı. Oysa göstermeye çalıştığım gibi bu Ajax hücumunda Galatasaraylı minimum dört oyuncu (Mertens Torreira, Sànchez ve Bardakcı) ağır kusurluydu.
Kanımca Galatasaray oynadığı oyunu savunma anlamında geliştirmek istiyorsa işe ilk olarak gerçekçi olmakla ve ahenksiz ön alan baskısını dengeli hale getirmeye çalışmakla başlamalı.
KORNER AĞRISI
Bu köşeyi izleyenler Galatasaray’daki temel sorunun çoğu futbol yorumcusunun bahsettiği gibi formasyon (dörtlü yerine üçlü oynamak) olmadığını, temel sorun olarak Galatasaray’ın takım savunmasını gördüğümü biliyor olmalılar. Kanımca öne geçilmesine rağmen beraberlikle sonuçlanan tüm maçlarda (sırasıyla Kasımpaşa, FK Rigas FS, Eyüpspor, Malmö FF ve Dinamo Kyiv) temel sorun hücum değil, savunmaydı.
Bu sorun dün de değişmedi, Galatasaray AFC Ajax’a kötü savunma yaptığı için yenildi. Bu kötü savunmanın en çarpıcı örneklerinden birini Galatasaray ikinci yarıda kullandığı korner sonrasında yaşadı. Son lig maçında Konyaspor’un Galatasaray’ın kullandığı iki korner sonrasında nasıl tehlikeli hücumlar yaptığını, ilkinde Torreira, ikincisinde ise Yunus Akgün’ün özverili çabası sayesinde gol yenmediğini kaleme almıştım.
Dün de aynısı oldu. Galatasaray ikinci yarıda kullandığı bir korner sonrasında tehlikeli bir hücum yedi ve Ajax’ın bu geçiş hücumu golle sonuçlandı.
Şimdi bu golü analiz etmeye çalışacağım.
Dakika 57,10. Mertens’in sağdan kullandığı korner atışında topu Osimhen kafayla kaleye gönderiyor. Ancak vuruşu zayıf. Ajax kalecisi Pasveer topu kolayca yakalıyor ve hızlı hareket ederek oyunu eliyle Henderson’a attığı pasla başlatıyor. Tam bu sırada görüntüyü dondurup sahaya bakalım.
Gördüğümüz şu: Galatasaray’dan toplam altı futbolcu Ajax’ın bu hızlı hücumunu savunmak amacıyla geriye koşmaya çalışıyor. Bu altı futbolcu en geriden başlayarak Yunus Akgün, Torreira, Mertens, Sànchez, Kaan Ayhan ve Bardakcı.
Ayrıca korner atılırken geri hattı sağlama aldıkları için kadraj dışında kalan Berkan Kutlu ile Gabriel Sara da var. Yani toplam sekiz Galatasaraylı kalesini savunuyor, ya da savunmaya çalışıyor diyelim. Ajax’ta ise hücumu destekleyen altı var. Bunlardan dördü kadrajda: Henderson, Anton Gaaei, Brobbey ve Taylor. Kadraj dışında ise iki Ajax’lı futbolcu daha var; Traoré ile Fitz-Jim.
Anlaşılacağı üzere Galatasaray Muslera dahil kalesini dokuz kişiyle savunmaya çalışırken, Ajax sadece altı kişiyle hücum ediyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Ajax’ın ikinci golünün 11 saniye öncesine bakıyoruz. Görüldüğü gibi Yunus Akgün, Mertens, Torreira ve Sànchez Galatasaray kalesine top ayağında olan Henderson ile onun sağında koşan Anton’dan daha yakınlar.
Henderson topu biraz sürdükten sonra sağındaki Anton Gaaei’ye aktarıyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Dört saniye sonrası. Başlangıçta kalesini dokuz futbolcuyla korumaya çalışan Galatasaray’da topun önünde sadece iki futbolcu kalabiliyor. Onlar da Berkan ve Sara. Diğerleri teker teker yarış dışı kalıyor.
3'E 2 AJAX ÜSTÜNLÜĞÜ
Henderson’ın pası sonrasında Anton Gaaei topla buluştuktan sonra hücumu tek başına sürüklüyor. Sànchez onu yakalamaya çalışıyor, ancak bunu başaramıyor. Bu nedenle hücum 3’e 2 Ajax’ın sayısal üstünlüğüne dönüşüyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Anton topla hareket ederken bir yandan da takım arkadaşlarının durumunu tarıyor.
Bir yandan dribling yapan, bir yandan da ceza sahasına koşan takım arkadaşlarını tarayan Gaaei topu, ön direğe koşu gösteren Traoré’nin olduğu bölgeye gönderiyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir saniye sonrası. Anton topu Traoré’nin bulunduğu noktaya gönderiyor. Ancak orada Berkan Kutlu var.
Berkan Kutlu bu topa dokunmayı başarıyor. Ancak hamlesi yetersiz, çünkü topu uzaklaştıramıyor. Bu topu kazanan Traoré hemen geriye oynuyor. Fitz-Jim zor da olsa bu topu kontrol ettikten sonra Muslera’nın sağından kaleye vuruyor.
TRT yayınından alınan ekran görüntüsü
Dört saniye sonrası. Traoré’nin verdiği pası kontrol eden Fitz-Jim attığı şutla Muslera’yı mağlup ediyor.
Peki burada ne görüyoruz? Aynı şeyi. Ajax’lı futbolcuların Galatasaraylılardan daha hızlı, daha atlet ve daha çevik olduklarını. İlk görüntüde topa ve hücumu sürükleyen iki Ajax’lı oyuncuya göre kendi kalelerine daha yakın olan Yunus, Mertens, Torreira ve Sànchez dörtlüsünden Mertens ilk metrelerde hemen yarışı bırakıyor. Diğer üçü ise yaklaşık 60 metrelik bu yarışı kaybederek rakiplerinin gerisinde kalıyorlar.
Golle sonuçlanan bu Ajax hücumunda elbette Berkan Kutlu’nun yeterli hamleyi yapamadığı için topu uzaklaştıramaması büyük hata. Ancak Kutlu’nun bu hatası, atletizm, hız ve çeviklik anlamında Galatasaraylıların Ajax’lıların gerisinde kalmış olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bu fark Galatasaray’ın fizik kalite anlamında UEFA Avrupa Ligi düzeyinin altında yer aldığını belgeliyor.
TARTIŞMA
Dediğim gibi Galatasaray’ın temel sorunu takım savunması. Ancak bunu tetikleyen bazı faktörler de söz etmek gerekiyor.
Kanımca ilk faktör Galatasaray’ın yeterince çalışmamış olması. Şöyle; Galatasaray ligde Konyaspor’la Cumartesi günü karşılaştı. Pazar günü antrenman vardı. Ancak bu antrenmana Konyaspor karşılaşmasının büyük bölümünde forma giyen oyuncular katılmadılar. Dolayısıyla rotasyonda dahil olamayan futbolcular katıldı bu idmana. Pazartesi günü ise tüm takım izinliydi. Taktik antrenmanı hariç tutarsak Galatasaray UEFA macerasında en önemli dönemeç olan Ajax karşılaşmasına sadece Salı günü yaptığı bir günlük antrenmanla hazırlandı.
Teknik heyetin futbolculara rakiplerini anlatmakla yetindiği, ancak bu rakiplere karşı oyuncularını sahada yeterli biçimde hazırlayamamış olduğu anlaşılıyor. Bu hazırlıksızlığı, temaslı oyunu seven Brobbey’ye karşı onu nasıl savunacağını bilemeyen Sànchez’de, ele aldığım iki pozisyonda Ajax’ın üçlü hücum setindeki sahte koşuları süzemeyen Kaan Ayhan ve Torreira’da, Ajax’ın üçlü paslı hücum setinde en kritik olan ikinci dikey pası Henderson’ın atacağını bilemeyen Mertens’in marke ettiği oyuncuyu bırakarak ezbere biçimde kaleciye basmasında gördük.
Yeterince çalışmamanın dışında bir sorun daha var. O da Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk’un bazı yavaş ve hantal oyunculara forma adaletini sarsacak düzeyde gereğinden fazla önem verirken (Kaan Ayhan, Mertens ve Torreira örnekleri) bazı futbolculara (Victor Nelsson, Elias Jelert, Yusuf Demir, Efe Akman örnekleri) bir bilgisayar programcısı gibi sıfır ve bir düzeyinde yaklaşarak sıfır vermesi ve rotasyona dahil etmemesi.
SONUÇ
Galatasaray’ın fizik kalitesi oynamak istediği futbolu artık kaldıramıyor. Artı dün şu da görüldü ki takımda sadece fizik değil, kimya sorunu da var.
Bu nedenle rakibine göre ortalama dört yaş daha yaşlı olan; daha az koşan; daha az atlet, daha az çevik ve daha yavaş olan Galatasaray gerçekçi bir planla sahaya çıkan ve takım oyunu oynayan Farioli’nin AFC Ajax’ı karşısında oldukça acemi kaldı.
Bundan daha da kötüsü, eğer bahsetmeye çalıştığım kimya sorunları aşılmazsa UEFA Avrupa Ligi’nde yitirilen fırsat gibi Türkiye Süper Ligi’nde elde edilen avantaj da bir anda buharlaşabilir.
Evrensel'i Takip Et