‘İktidarın bekası’ eğitimi yolcu uçağına çarptı

Geçtiğimiz çarşamba günü askeri bir helikopter ABD’nin başkenti Washington’daki sivil havalimanının dibinde gece görüşlü eğitim uçuşu yaparken bir yolcu uçağına havada bodoslama çarptı ve yolcu, mürettebat herkes öldü. ABD’nin işgallerinden ve Hollywood filmlerinden tanıdığımız Black Hawk tipi helikopterin kalkış noktası ile ilgili spekülasyonlar sürerken¹ Trump’ın yeni atanmış, eski FOX TV sunucusu savunma bakanı, bu helikopterin orada “iktidarın bekası” programı dahilinde eğitim uçuşu yaptığını deyiverdi.

Son halini Reagan döneminde alan bu program içeride ya da dışarıda gelişebilecek “Ulusal güvenliği tehdit eden” herhangi bir durumda, anayasayı askıya almak dahil, mevcut düzenin devamı için bir nevi sıkıyönetim öngörüyor. En son pandemi döneminde adını duyduğumuz ve içeriği oldukça geniş bırakılmış bu acil durum senaryosunu, örneğin savaş ya da soykırım karşıtı toplumsal hareketler bile tetikleyebilir. Ülkenin en yoğun havalimanlarından birinin dibinde bile bu program dahilinde gece eğitim uçuşu yapılıyorsa akla gelen ihtimallerden biri Pentagon’un dışarıda sürdürülecek işgal, savaş, soykırıma içeride sert muhalefet ve kitlesel eylemler beklentisinde olduğu.

DIŞ POLİTİKA İTİRAFLARI

Trump iktidarlarının bir özelliği Amerikan barbarlığının üzerindeki plastik örtüleri aralaması. Helikopter kazasının kuş uçuşuyla az ilerisindeki Kongrede, kabine atamalarının görüşme ve oylanması yapılıyor bir süredir. Bir oturumda Cumhuriyetçi bir senatör dış politika konuşulurken “Bir ülkenin demokratik olup olmaması değil, Amerika yanlısı ya da Amerikan karşıtı olması önemli” dedi. Aynı oturumda Trump’ın ulusal istihbarat direktörü adayı Suriye’yi şu an el-Kaidenin yönettiğini ve ABD’nin Obama döneminden beri el-Kaide’yi silahlandırıp beslediğini anlattı. Ataması henüz onaylanan dışişleri bakanı Çin’in etki alanı ile ilgili kaygılarından ötürü Panama ve Grönland’ı işgal planlarının şaka olmadığını ilan etti. Bir başka Cumhuriyetçi senatör Trump’ın iki günden bile az bir süre yürürlükte kalan ve tüm federal yardımları dondurduğu kararnamesini savunmak için dar gelirli çocukların okullarda ücretsiz kahvaltı ya da öğlen yemeği almamaları gerektiğini, geçinemiyorlarsa bu çocukların gidip bir işte çalışmaları gerektiğini savundu.

Askeri helikopter kazası, bütçe kısıntıları ve kamu çalışanlarının toplu işten çıkarılmaları planları ve kararnameleri ortasında gerçekleşti. Kaza sırasında o gece havalimanı kulesinde personel yetersizliği yüzünden herkes iki kişilik iş yapıyormuş. Üstelik zaten oldukça eskiyen havalimanı kapasitesinin de çok üstünde çalıştırılıyor; yıllık 15 milyon yolcu kapasitesi var ama 25 milyon yolcuya hizmet veriyor.

ABD’nin dünya genelinde yaklaşık 800 askeri üssü var. Orada bir gerileme yok. Ancak ülkenin her yanındaki yollar, köprüler, trenler ve tren hatları, rampalar, tüneller, barajlar, su kaynakları ve enerji şebekeleri dökülüyor. ABD’nin yapay zeka teknolojisindeki hakimiyetini de Çin, bütün aksi çabalara ve harcanan milyarlarca dolara rağmen, daha ucuza, üstelik açık kaynaklı ve daha iyi performans veren yapay zeka sistemlerini piyasa sürerek bir haftada dağıttı. Bu arada ABD’de hemen her eyalette yumurta krizi var. Yumurta ya yok ya da absürt fiyatlarda.

[1] Bazı kaynaklar helikopterin sinyal vermeye başladığı yerin civardaki bir CIA üssüne çok yakın olduğuna dikkat çekiyor.