8 Şubat 2025

Kamusal alanın kutupsallaşması: Kalamış Yat Limanı örneği

Fenerbahçe Kalamış Dayanışması IG hesabından ekran görüntüsü alınmıştır

Bugün Ayvalık Fabrika mekânında, Ayvalık Tabiat Platformu’nun davetiyle, benim de emekçileri arasında yer aldığım “Yaşayan Üreten Dönüşen Haliç” belgeselini izleyip, müştereklerimiz/kamusal alanların sermaye tarafından çitlenmesine karşı mücadeleler üzerine konuşacaktık. Ancak bağımsız bir kültür-sanat alanı olan Fabrika, komşu yapıdan sıçrayan bir yangın nedeniyle hasar gördüğü için etkinlik yerimiz değişmek zorunda kaldı.

Kartalkaya’daki yangını ve 6 Şubat depremlerinin etkilerini dert ettiğimiz şu günlerde, doğal ve yapılı çevrenin yıkımına yol açan bu tür sorunlar karşısında neler yapılabileceğimizi de mesele ediyoruz. Neyse ki, dayanışma duygularımızla birbirimize maddi, manevi destek olmaya çalışıyoruz ve Fabrika mekânının da bu duygularla bir an önce sahnesini açacağına inanıyoruz. Öte yandan dayanışmaların güçlenmesinin önüne set çeken, insanları birbirine karşı kutuplaştıran tutumlar da oluyor.

İktidar ve sermaye ilişkisinin sistemde rıza/arzu üreten gücünü biliyoruz. Peki bu güce karşı hegemonya üretmeye çalışan bizler daha başka neler yapabiliriz? Diğer bir deyişle, “nasıl yapmalı” sorusunu, sürekli sorunsallaştıran bir yerden gücümüzü nasıl arttırabiliriz?

Böylesi dev bir mevzuya yönelik, bu yazının maksimum altıbin vuruşluk sınırlılığı dahilinde, yeterli sorunsal üretemeyeceğimin farkında olarak, konuyu bir örnek üzerinden tartışmaya açmak istiyorum.

Örneği İstanbul, Kalamış Yat Limanı olarak seçtim. Çünkü Kalamış’ın yat limanı ihalesi sürecindeki güçlü aktörlerden birisi olan Koç, İstanbul’u Ayvalık dahil birçok yerleşime, doğrudan siyasete ve sermaye çatışmasına bağlıyor.

Bugün Ayvalık’ta izleyeceğimiz ve üzerine konuşacağımız yerlerden biri olan -tarihi Lengerhane ve Şirket-i Hayriye’nin mekânı Hasköy Tersanesi’ni, bünyesine Fenerbahçe Vapurunu da alarak- dönüştüren sermaye grubu Koç. Ve Holding, kenti kendine mal etmeye devam ediyor. En son 27 Kasım 2024’te Hasköy Caddesi’ne, İBB eliyle Rahmi Koç ismi verildi.

Ayvalık’ta da Koç’un müzeye dönüştürdüğü iki tarihi alan var. Setur Marina’yı da %20 imar izniyle betonlaştıran Koç, şimdilerde açtığı yeni müzeye özel bir iskele daha istiyor.

Ayvalık Tabiat Platformu da kıyı hakkı ve kamu yararı bağlamında, Ayvalık Körfezi’nde zaten Koç’a ait bir marina olduğu ve oradan karayolu ile müzeye ulaşım sağlandığı için, bu özel-mülkleştirmeye karşı çıkıyor.

Kültürel ve doğal değerlerin sermaye lehine dönüşümüne bir örnek olan Kalamış’ta ise, taraf olan Koç’un karşısında, bir sermaye gücü daha var. Kamusal alanın kutupsallaşması, sadece burjuva ve yeni yükselen sermaye gücü çatışması nedeniyle değil, bu iki sermaye birikimine yönelik toplumun rıza/arzu üretimi ile de türüyor.

Önce Kalamış’daki dönüşüm sürecine kısaca bakalım. Kalamış/Fenerbahçe Parkı, Anadolu yakasının toprak değeri en yüksek, kamuya açık en büyük kıyı alanı. 2014’ten bu yana gündem olan Kalamış Yat Limanı’nın güncel ihalesi, Bahadır Özgür’ün ifadesiyle, “genişletilerek özelleştirme” denilen, marinanın işletmesiyle beraber imar planını da değiştirmeyi, alışveriş merkezi, otel, restoran vb. gibi yapıların inşası için denizden ve karadan iki kata varacak inşaat alanı yaratmayı içeriyor. İster Koç Holding, isterse de diğer aday Vahit Karaarslan alsın, ihale bu içerikte. Bahadır Özgür, Yalıkavak ve Kalamış Marinası’nın kuruluşundan bugüne işletmeci dönüşümünü anlatırken, ülkedeki siyasi dönüşümü, mülkiyet rejimini ve değişen güç ilişkilerini ortaya koyuyor.

Kamuyu Aydınlatma Platformu’nun açıklamasına göre de; 5 Şubat 2025 tarihinde ihale Koç lehine sonuçlanıp imzalanmış. Bu konuda detay için Fenerbahçe Kalamış Dayanışması ve Bahadır Özgür’ün paylaşımlarına bakılabilir (1).

Bu güç ilişkileri çerçevesinde, bir de “kıyılar halkındır, halkın kalacak; özelleştirmeye hayır” şiarı ile kıyılar vd. ortak alanların kullanım değerini savunan bir kent hakkı mücadelesi, 2011’den bu yana alanı korumak için emek veren Fenerbahçe Kalamış Dayanışması var. Benim de bu örneklerde dert ettiğim kısım, iktidar ve sermayeye karşı güç dengesini, kamudan, müştereklerden, halklardan yana kuracak bir dönüşümün yollarını geliştirmek.

Örneğimize geri dönersek, Bahadır Özgür’ün X paylaşımları altına gelen yorumlar, kentsel alandaki çatışmayı açıkça gösteriyor (2). Bazı yorumlar Fenerbahçe Kalamış Dayanışması gibi kamu yararı ve kıyı kullanımı üzerinden sürece itiraz ediyor. Bazıları, “Koç’un alana kalite ve prestij katacağını”, “yeşili yok etmeyeceğini”, “yandaş sermaye” yerine Koç’un daha iyi bir aday olduğunu düşünüyor. Koç, sahada Cumhuriyet değerleri ve Atatürk sevgisi ile taraftar buluyor. Hatta futboldan yola çıkarak, konu, Fenerbahçe-Galatasaray çatışmasına bağlanıyor ve Galatasaray’a verilen imar hakkı mesele ediliyor.

Daha önce de belirtmiştim; sınıfsal çatışmaların doğduğu ve mütemadiyen yeniden üretildiği kent mekânında, Pierre Bourdieu’nün işaret ettiği gibi sermayenin türleri boy gösteriyor. Bourdieu sınıf mücadelelerinde bireylerin dört sermaye türü üzerinden sosyal uzama konumlandığını ifade eder; ekonomik sermaye, kültürel sermaye, sosyal sermaye ve sembolik sermaye. Bourdieu, bu sermaye türlerini “alan ve habitus” kavramlarıyla ilişkilendirerek toplumsal ortamdaki güç hiyerarşisini de açar. Örneğimizdeki Koç, tüm bu sermaye güçleriyle kamusal alanın kutupsallaşmasına, kendisine öykünen arzuya veya daha kötüsüne kalmamak için rızaya zemin yaratıyor.

Yani iktidar ve sermayenin yaşama müdahaleleri; toplumsal olduğu kadar kişisel, kişisel olduğu kadar da politik. Tam da bu nedenle, yurttaşları ve toplumsal hareketleri kutuplaştıran, onlarda arzu/rıza üreten sistemin politik işleyişini lehimize bir güç oluşturmak için tartışmaya açarken, arzu coğrafyalarımızı da sorunsallaştırmamız, mücadeleyi daha güçlü kılacak yolları keşfetmemizin bir adımı olabilir…

1.https://www.instagram.com/p/DFYpioWM6Db/?igsh=MTVuMjFpMXdsNThsbQ%3D%3D ve

https://www.gazeteduvar.com.tr/kocun-1-milyon-dolarlik-trajedisi-ve-sermayenin-marina-savaslari-makale-1707196

2. https://x.com/bahadir_ozgr/status/1883072639297814853

Evrensel'i Takip Et