Güç bende artık
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/284390.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Yıllar öncesinin çizgi filmi. O zamanlar bu kadar televizyon kanalı ve bu kadar çizgi film olmadığı için 25, 30 yıl öncesinde çocuk olan herkes ve anne babalar bilir uçan kazı, He-Man’i.
He-Man, “Güç bende artık” deyince cümle kötülerin sonu gelmiş demekti. Kendini kaptıranlar evde He-Man kılıcı bile yapmışlardır. Başta bizim çocuklar.
Güç kimde?
He-Man’de mi?
En tepede ülkeyi yönetenlerde mi?
En tepedekilerin emri ile kafasını kaldıranı tepeleyerek sınıfına ihanet eden kollukta mı?
“İşten atarım ha” diye işçisini tehdit eden patronda mı?
Bir gün sıranın kendisine de geleceğini bile bile memurunu her türlü örgüt üyesi yapmak tehdidi ile sindiren, susturan şefte, müdürde, genel müdürde, bakanda mı? Ya da daha yukarılarda mı?
Gazeteyi, gazeteciyi, televizyoncuyu, televizyonu yasaklayarak, tutuklayarak halkın haber alma özgürlüğünü engelleyen bugünün muktedirinde(?) mi?
Değil.
Bir zamanlar tepelerden bir ses patronlara:
“Olağanüstü hali sizin için aldık. İşçiler kafalarını kaldıramasınlar, grev yapamasınlar diye aldık” gibi bir şeyler söylememiş miydi?
Çünkü biliyorlar. Güç emekçide, işçide. Ellerinde öyle güçlü bir silah var ki ne topa, ne tüfeğe, ne SİHA’ya, ne atom bombasına benzer. Ellerinde “şalter” var. İsteseler, birleşseler dünyayı durdururlar. Ne Ortadoğu’da savaş, ne dünyada yoksulluk kalır. Ne zibidi milyarderler ortalıkta zoptiriklik yapabilir, ne diktatör bozuntusu devletliler.
Çayırhan işçileri, Antep’in tekstil işçileri, Viranşehir GES işçileri bin iken on bin, yüz bin olsa ne kötülük kalır ülkemde ve dünyada ne de kötüler.
O zaman anlaşılır gücün kimde olduğu.
Evrensel'i Takip Et