Kamuda kıyım başladı; kitleleri ikna çabaları devam ediyor

Fotoğraf: AA
ABD’de emekçilerin gündemi kamuda başlayan işçi ve memur kıyımı. Uluslararası Kalkınma Ajansı, Ulusal Demokrasi Vakfı gibi kapatılması ya da zayıflatılması planlanan CIA’nın paravan örgütlerini ya da FBI’dan kovulanları bir tarafa bırakıyorum. Diğer bakanlık ve federal kuruluşlarda, örneğin Eğitim Bakanlığı, Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı, orman hizmetlerinde binlerce çalışanın işten çıkarma işlemi başladı.
Kamu emekçilerine bu kapsamlı saldırının temelde birkaç amacı var: Kapitalistlere verilecek ek vergi indirimlerini finanse etmek, birçok kamu kurum ve kuruluşunun işlevlerini fiiliyatta özel sektöre devretmek, kamu çalışanlarının kazanılmış haklarını ve sendikalaşma oranlarını geri sarmak, emekçiler arasındaki bölünmüşlüğü derinleştirmek ve kamuda Cumhuriyetçi Partinin etkisini ve kadrolaşmasını arttırmak.
Trump geçtiğimiz salı günü tüm federal kuruluşlara Elon Musk’ın başında olduğu ve kamuda iş gücünü azaltmakla görevlendirilen Verimlilik Departmanı ile yakından çalışmaları talimatını verdi. Kararname işten çıkarmaların yanında (göçmenlik ve kolluk kuvvetleriyle ilgili pozisyonlar hariç) işten çıkarılan ya da ayrılan her dört kişi için sadece bir yeni çalışanın alınabileceğini düzenliyor. Daha önce de kamu çalışanlarına 8 aylık maaşları karşılığı istifaya teşvik uygulaması getirilmiş ve 70 binin üzerinde kamu emekçisi bu yolla işten ayrılmıştı. İlk etapta yeni işe alınmış, deneme süresinde olanlar işten çıkarılıyor. Tüm kamu kurumlarında yüzde 30 ile 40 arasında bütçe kısıntıları hedefleniyor.
Trump 2017’de getirdiği ve zenginlere yarayan, bütçede büyük delikler açan vergi indirimlerini[1] devam ettirmekle kalmayıp arttıracağının ve genişleteceğinin sözünü verdi. Yıllık 5 milyon geliri olan bir kalemde 280 bin dolar cebe atacak vergi indiriminden.[2] Vergi indirimleri ve bütçe kesintileri ile trilyonlarca dolar aktarılacak milyarderlere.
Bununla birlikte örneğin Eğitim Bakanlığı çalışamaz, harcayamaz hale getirilip zaten neredeyse hiç yatırım yapılmayan devlet okulları ve bakanlığa bağlı diğer kuruluşlar tamamen özel sektöre devredilecek ya da şu anda Musk’ın denetime aldığı NASA artık sadece Musk ve Jeff Bezos’un şirketlerinden satın alacak tüm hizmetleri.
Neoliberal projelerin temel çelişkisi
Görevi kötüye kullanma gibi alanları denetleyen etik kurulları kapatılıyor ve işe alımlarda çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ilkeleri, dolayısıyla pozitif ayrımcılık terk ediliyor. Bu sırada emekçilere pozitif ayrımcılık ile haklarının yendiği, azınlıklara mensup her emekçinin haksız yere işe alındığı propaganda ediliyor. Zaten göçmen-göçmen olmayan, evraklı göçmen-evraksız göçmen, beyaz-siyah, sendikalı-sendikasız, mavi yaka-beyaz yaka diye uzayıp giden ayrımlarla bölünmüş, parçalanmış işçi ve emekçilere şimdi de kamu emekçileri sanki parazitmiş gibi, diğer emekçiler üstünde bir yükmüş gibi sunulup bu bölünme de iyice kışkırtılıyor. Sendikaları da direkt hedef alan bu saldırılar son yıllarda artan sendikalaşma, grev ve eylemlere ve bu grev ve eylemler sonucu kazanılmış haklara kapitalistlerin direkt cevabı niteliğinde aynı zamanda.
Ronald Reagan dönemi neoliberal uygulamalarının bugün bir versiyonu sahneleniyor. Karşımızda yine aynı çelişki var: Kapitalistler kitleleri bir yandan tarihsel-maddi kazanımlarından mahrum bırakırken bir yandan da aynı kitleleri bu projeye ikna etmek zorunda. İşçi ve emekçileri daha da bölme, parçalama amaçlı milliyetçi söylem ve uygulamalardaki artış da bu yüzden. Önümüzdeki dönem eylem ve direnişlerin boyutunu da bu çelişki belirleyecek.
[2] https://www.cnn.com/2024/07/08/politics/trump-tax-cuts-tcja-wealthy-benefit/index.html
Evrensel'i Takip Et