Kesik

Fotoğraf: Pixabay
Hedef tahtası
Bir ileri, bir geri derken durduk kaldık orta yerde. Hedef tahtası olduk. Kurşunlar birbiri ardına. Siperi olmayan yerde.
Kesik
Ekmeğini kesiyorlar. Suyunu. Ölümü getiriyorlar sofrana. Sözlerini kesiyorlar. Tutuklayarak sözcükleri. Duyulmasın diye sesin.
Yaşamdır öykü
Emeği, sevgiyi, barışı, adaleti, tüm iyi ve yararlı kavramları öyküler sayesinde benimseriz. Nefret, savaş, kibir kıskançlık gibi kavramları da öyküleri sayesinde öğrenir, uzak durmaya çalışırız.
Mehmet Zaman Saçlıoğlu
Uyanış
Bir rüzgar esti mi su kamışları arasından üflenen bir ney sesiyle titrer hava. Uykudan uyanır gibi ayaklanır insan.
Üzümün gözü
Kapkara üzümün gözün den devşirilir. İnce belli kızların ayaklarında. Kıpkızıl ince ayaklı kadehleri doldurur. Ne üzümün gözü ne çıplak ayakları kızların ne kızıllığı görülür ışıldayan kadehlerde. Şarabın yoksa.
Çoğullaşma
Birken iki olur her şey. Değdikçe eller ellere. Çoğullaşırız verdik mi el ele.
Televizyonlarla
Savaşın, ölümün, açlığın, yoklukla yoksulluğun seyircileriyiz. Televizyonlarla seyrettirilen.
Ant olsun
Yaşamın bitmeyen şiirini yazdı. Karanın aklanışını, karanlığın ışıldayışını, dağı, taşı delerek denize akan ırmakla. Cana can kazan suya, ekmeğe dönüşen buğdaya ant olsun diyerek.
Evrensel'i Takip Et