Arjantin mucizesi

Javier Milei | Fotoğraf: Celal Güneş/AA
Beklenen oldu, küresel haber ajanslarında yavaş yavaş yerini almaya başlayan ve Arjantin’de uygulanan ekonomik programın sonuçlarını öven haberler Türkiye’de de yankı bulmaya başladı. Javier Milei tarafından bir seneyi aşkın süredir uygulanan politikaların ne kadar sürdürülebilir olduğu, para birimi pesodaki aşırı değerlenmenin yaratacağı devalüasyon saatli bombasının ne zaman patlayacağı, üretken sermayenin ve özellikle ihracat sektörünün bu şok terapisine ne kadar dayanabileceğini detaylı bir biçimde inceleyen bir yazı ise Cem Oyvat, Sabri Öncü ve Joel Rabinovich imzası ile yeni yayımlandı, kesinlikle okunmalıdır. Ancak Milei’in başı dertte.
Geçen hafta gerçekleştirilen ve uzun yıllardır dünyadaki muhafazakar siyasal parti ve grupları bir araya getiren CPAC adlı konferans, bir ucube şovundan daha da ileri giderek Elon Musk’ın ayak izlerini takip eden Steve Bannon ve Meksikalı aşırı-sağcı/Eski Aktör/Başkan Adayı Eduardo Verastegui’nin çekinmeden verdikleri Nazi selamları ile korku filmine doğru evrildi. Milei’in de parçası olduğu bir sahne ise konferansın en çok paylaşılan anlarından biri oldu. Güneş gözlükleriyle bir pop yıldızı edası ile sahneye çıkan Musk’a, elinde tuttuğu bir elektrikli testereyi hediye eden Milei çılgınca tezahürat eden bir kalabalığı selamladı. Sahnede daha ne kadar durması gerektiğini kestiremeyen Milei, Musk’ın elini birkaç defa sıkma şerefine nail olduktan sonra da ortamdan kayboldu. Milei’in anarko-kapitalist bir ideolojiye dayandırdığı karakterinin en önemli sembollerinden biri olan elektrikli testere hükümet verimliliği departmanı adı verilen -ki bu aynı zamanda Musk’ın desteklediği bir kripto paranın da isminin kısaltılması- kurumun başındaki Musk tarafından havada sallanarak ABD’deki kamu harcamalarına vuracağı neşterin sembolü haline gelmeye de aday.
Milei açısından Elon Musk gibi isimlerle yan yana görüntü vermek kendi siyasi kariyeri açısından inanılmaz önemli. Çünkü Milei bir devlet insanından çok, siyaset dışı bir aktör olarak küresel bir kitleye hitap ettiğini, hatta Nobel Ödülü alması gerektiğini savunan bir şovmen. Ancak uzun süredir inşa edilmeye çalışılan bu imaj Başkanın geçen hafta karıştığı skandal ile en büyük darbesini almış bulunuyor. ABD’li ve Singapurlu iki genç girişimci tarafından üretilen ve Milei’in siyasi hareketinden esinlenerek LİBRA adı verilen bir kripto para, bu kişilerin başkan tarafından kabul edilmesi ve Milei’in sosyal medya hesabından parayı desteklemesi ile bir anda değer kazandı. LİBRA’nın astronomik bir hızla değer kazanması sonrası bu parayı aslen elinde tutan birkaç yatırımcının elindeki paraları satması ise, Milei’i destekleyen ve sayıları 50 bini aşan yatırımcının yaklaşık 300 milyon dolar dolandırılması ile sonuçlandı. Milei ve Arjantin başkanlık makamı da böyle bir soygunun doğrudan parçası haline gelmiş oldu.
Hal böyle olunca, bütün şimşekleri üzerine çeken Milei’in etrafında demirden bir filtre vazifesi gören ve Milei’in seçilmesinden bu yana tek dayanağı konumundaki kız kardeşi Karina Milei ile Danışmanı Santiago Caputo’nun bu kişileri nasıl Milei ile tanıştırabildiği ve neden görevleri olan filtreleme mekanizmasını çalıştırmadıkları sorusu sorulmaya başlandı. Skandalı göğüslemek için soruların önceden verildiği ve kayıttan yapılan bir mülakata çıkmayı kabul eden Milei’in kripto skandalı ile ilgili bir soruyu cevaplarken Danışmanı Caputo’nun yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldadığı ve televizyonda yayımlanan mülakattan çıkartıldığı anlaşılan görüntünün sosyal medyada viral hale gelmesi ise daha büyük bir bomba etkisi yarattı. Bu açıdan bakılınca dünyada ve Türkiye’de bazı çevreler tarafından Milei övmek moda haline gelirken gerçekleştiği iddia edilen sözde mucizenin dönüştüğü rezaletin hukuksal sonuçlarını görmemiz an meselesi olabilir.
Evrensel'i Takip Et