24 Şubat 2025

Dün siyah bugün beyaz: Hekim önlükleri

Fotoğraf: Pixabay

Hekimler neden siyah giyerdi, niçin beyaz renge geçtiler hatırlamakta yarar var.

Beyaz önlüğün miladı 19. yüzyılın sonlarında modern tıbbın doğuşuna denk düşer. Louis Pasteur, J. Lister ve R. Koch gibi bilim insanlarının mikroplar ve enfeksiyonlar üzerine yaptığı çığır açıcı çalışmalar o yıllarda tıpta devrim yarattı.

19. yüzyıla kadar tıp ziyadesiyle geleneksel tedavi yöntemlerine dayalıydı. Genellikle siyah cüppe veya koyu kıyafetler giyerdi hekimler. Malum, siyah renk ciddiyet ve otoriteyi simgeler ve bir o kadar da ölüm ile ilişkilendirilir. Doktorlar siyah giysileri ile, ölümün kaçınılmaz gerçekliğini yansıtıyordu o tarihsellikte. Şimdi beyaz renkle yaşamın ve umudun sembolü.

Beyaz renk tercihinin gerekliliğini hiçbir söz  Özdemir Asaf’ın “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler” dizeleri kadar anlatamadı bugüne değin. Malum, tıpta beyaz renk aşınmaya başladı sağlığın son hız ticarileştirildiği neoliberal iklimde.

‘Bütün renkler kirlenirken aynı hızda’, hekimler önlüklerine ve beyaz rengine bu bağlamda meslek örgütleri TTB öncülüğünde sahip çıkmaya bir kez daha devam ediyor. Bu yılki 14 Mart Tıp Bayramı ve SağLık Haftası’na ‘beyaz yürüyüş’ ile başlayacaklar. 25 Şubatta farklı kentlerden başlayacak beyaz hekim yürüyüşleri 1 Mart’ta Ankara’da ‘büyük hekim buluşması’ ile devam edecek: “Başka bir sağlık sistemi mümkün.” Ve sağlıkçılar 14 Mart’ta bayram değil ASM’lerde grev diyorlar. Talepleri net: “Eziyete dönüşen aile hekimliği performans ve ödeme yönetmeliği derhal geri çekilmelidir”

İlk beyaz yürüyüşler büyük madenci yürüyüşlerine denk düşmüştü seksenli yılların sonunda. Not düşmekte yarar var.

Tıp tarihindeki önemli gelişmeler hekim önlük renginin beyaza evrilmesiyle sonuçlanmış, nihayetinde insanlığa dair güçlü, evrensel bir sembole dönüşmüştür.

Hijyenin önemi anlaşıldıkça, hastanelerde temizlik standartları yükseldi, temizliğin dışavurumunda başat renk beyaz öne çıktı. Bu dönemde doktorlar, ‘saflığı, temizliği ve hijyeni’ temsil eden beyaz önlük giymeye başladılar.

Zarar vermemek ve yaşamı korumak hekimlerin bağlı olduğu etik ilkelerin başında gelir. Hekim andının bu olmazsa olmazı Hipokrat’a kadar uzanır. Bu bağlamda beyaz önlük aynı zamanda bu barışçıl ve koruyucu rolü sembolize eder.

Beyaz renk kir ve lekeleri kolayca gösterdiği için hijyenin korunmasında önemli bir rol oynar. Bu, doktorların ve hastanelerin steril çalışma ortamına vurgu yapmasını sağladı.

Saflık, tarafsızlık rengidir beyaz. Bu nedenle etik değerler ve hasta bakımından tarafsız olma ilkesini de simgeler. Doktorların, tüm hastalara eşit mesafede durmasını, ön yargısız bir hizmet sunumunu gerektirir: Mülteciler, hasılı tüm ötekileştirilenler için.

Beyaz önlüğe geçiş, tıbbın bir sanat olmanın yanı sıra bilimsel bir disiplin haline gelmesini de simgeler.

Beyaz, sosyal iyilik halinin olmazsa olmazı barışın da rengidir. Barış bu kadar gündem iken ülkede yeniden, sahiciliğine güç katacak ana toplum katmanların başında elbette sağlıkçılar gelmeli.

Beyaz renk aynı zamanda ‘güven ve umuttur’ hastalar için, Beyaz önlük, hastalara psikolojik olarak güven verir, tedavi sürecinde umudu diri tutan olumlu bir algı oluşturur. Güven ve umut endeksi bu kadar düşük kılınmış bir coğrafyada önemi büyük ve derin.

Modern tıp siyah rengi bilim ve aydınlanmanın ışığında terketti, beyazı sembolleştirdi. Bir anlamda tapınaklardan, ibadethanelerden ve cümle din adamlarının siyah cüppesinden azade oldu.

Şimdilerde aşı reddi dahil karanlık bir yüz, tıp içerisinde mevzi kazanma derdinde. Modern tıbbın mekanlarının bilimsel dayanağı olmayan kimi alternatif tıbbi uygulamalara açılma serüvenini biraz da böyle okumakta yarar var.

Hekim önlüklerinde beyaz ve siyahın öyküsü ile hekimlerin geçmişten geleceğe Beyaz Yürüyüş’ünü Turgut Uyar’ın ‘Su Yorumcuları’ şiiri ışığında okumakta yarar var:

“Aşkın ve tüberkülozun ve uranyumun bulucusuyuz. Karalarımız ve aklarımız bir duvarı yıkmaktır, anlatılır. Biz, çılgın bir yürüyüşün en tetik yolcusuyuz eririz tükeniriz, toplanır yaratırız. Bu bize aşktır biz belki de en uzun yaşamalı bir su’yuz”

Sağlıcakla kalın.

Evrensel'i Takip Et