Macera dolu kupa maçı

Fotoğraf: Ahmet Okatalı/AA
İlk olarak bazı olguları yazmak istiyorum.
- Galatasaray 24 Şubat 2025, Pazartesi günü Fenerbahçe’yle Süper Lig maçı oynadı.
- 27 Şubat’ta, yani dün, Konyaspor’la Türkiye Kupası karşılaşmasına çıktı.
- Üzerinden 72 saat geçmeden 2 Mart Pazar günü Kasımpaşa deplasmanında oynayacak.
- Böylece Galatasaray Pazar günkü maç da dahil olmak üzere iki aydan daha kısa sürede toplam 16 maç yapmış olacak. Yani ortalama her hafta iki maç.
Belli ki Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk dünkü maç kadrosunu bu olguları dikkate alarak belirlemiş. Bu nedenle Konyaspor karşısına son lig maçında ilk 11’de yer almayan bir oyuncu grubunu sahaya sürdü. (Dünkü Galatasaray ilk 11’inde son Fenerbahçe maçında sonradan oyuna dahil olmuş dört oyuncu vardı; Yunus Akgün (21 dakika), Dries Mertens (12 dakika), Kaan Ayhan ve Ahmed Kutucu (birer dakika).
Buruk maç sonrasında yaptığı açıklamada niçin böylesi bir yolu tercih ettiğine değindi. “11 tane belki daha az oynamış, son maçta oynamamış” oyuncu tercih ettiğini belirttikten sonra şöyle dedi: “Ama bugün için buna mecburduk. Planımız buydu açıkçası. Bu riski göze aldık. Üç gün sonra önemli bir maç var. Ona hazır olmak için.”
Konyaspor’a gelince. Düşme hattının sadece iki puan üstünde yer alan Konyaspor Süper Lig’de kalabilmek için mücadele eden bir takım.
Bu kritik durumu gözeten Konyaspor teknik direktörü Recep Uçar da muhtemelen Türkiye Kupası’nda elenmeyi göze alarak rotasyonlu bir kadro sürdü Galatasaray’a karşı. Uçar dünkü 11’inde, Sivasspor’la deplasmanda oynadıkları son lig maçında dakika bulmuş sadece beş futbolcuya yer verdi: Deniz Ertaş (kaleci), Emanuel Boateng (orta saha), Morten Bjørlo (orta saha), Tunahan Taşçı (sağ kanat forvet) ve Umut Nayır (santrfor). (Burada, her ne kadar son lig maçında diş ağrısı nedeniyle oynamamış olsa da dün ilk 11’de yer alan sağ stoper Riechedly Bazoer’un bu sezon ligde 17 kez ilk 11’de sahaya çıkmış bir oyuncu olduğunu da hatırlatmak istiyorum.)
Tüm karşılaşmayı dikkate aldığımda Uçar’ın maç stratejisinin ilk yarıda skoru tutmak, ikinci yarıda yapacağı değişikliklerle de Galatasaray’ı yenmeye çalışmak olarak okudum. Nitekim Uçar ikinci yarıda as futbolcuları Oğulcan Ülgün, Guilherme, Louka Prip, Marko Jevtoviç ve Blaz Kramer’i peyderpey sahaya atarak bu amacına ulaşmaya çalıştı.
Ancak ilk yarıyla ikinci yarı arasında Konyaspor adına büyük fark olmadığını da söylemek istiyorum. Şöyle; ilk yarıyı Galatasaray kalesine attığı tek şutla tamamlayan Konyaspor, ikinci yarıda Günay Güvenç’in koruduğu kaleye üç şut atabildi. Konyasporlu futbolcuların ikinci yarıda attıkları bu şutlardan ilki TV ekranında ofsayt gibi görünen bir geçiş hücumu sonrasında geldi. Diğer ikisi ise aynı hücumda gerçekleşti. (Konyaspor’un bu atağını yazıda daha detaylı biçimde ele alacağım.)
Bu girişten sonra hızlıca analize geçiyorum. Yazımda üç konuya değineceğim.
- İlk kez aynı 11’de yer alan Galatasaraylı futbolcuların hücum performansını kritike edeceğim.
- Galatasaray’ın Konyaspor’un geçiş hücumlarına nasıl reaksiyon verdiğini ele almaya çalışacağım.
- Son olarak da bu maçın ardından Okan Buruk’un lig rotasyonuna hangi futbolcuları ekleyebileceğini tartışacağım.
Galatasaray’ın hücum karnesi
Maçları skor üzerinden okuyanların büyük bir kısmı dün Galatasaray’ın kötü oynadığını düşünüyorlardır. Ben bu kanıda değilim. Tam tersine yedek ağırlıklı kadronun hiç de fena olmayan bir sınav verdiği görüşündeyim. Ancak bu oyun özellikle hücuma katılan futbolcuların yapısal sorunları nedeniyle final aşamasında etkisini yitirdi.
Burada söylemeye çalıştığım şey şu: Galatasaray set oyununda üçüncü bölgeye kadar sorunsuz bir şekilde ilerleyebiliyor ancak üçüncü bölgede bazı oyuncularının mevkilerinin gerektirdiği oyun yetenek setine sahip olmamaları nedeniyle skor üretemiyor.
Bunu ilk yarıdan üç, ikinci yarıdan bir, toplam dört örnekle göstermeye çalışacağım.
İlk örnek, dakika 7,42. Konyaspor frikiğinde kaleye çekilen cılız şutu yakalayan Günay Güvenç topu eliyle Kerem Demirbay’a vererek oyunu başlatıyor. Demirbay topu kontrol ettikten sonra sağ iç koridordaki Yunus Akgün’e veriyor pasını. Top Akgün’e gelince Yusuf Demir merkezden sağ iç koridora doğru koşmaya başlıyor. Akgün de tam tersine, sağ iç koridordan merkeze doğru topu sürüyor. Bu hücumu sağdan bindirme yapan Elias Jelert de destekliyor. En solda ise Mertens var.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Galatasaray’ın set hücumuna bakıyoruz. Top Yunus’un ayağında. Hücumu merkezde Yusuf Demir, sağda Jelert, solda ise Mertens destekliyor. Ayrıca Ahmed Kutucu, Kerem Demirbay ve Berkan Kutlu da hücum sırasında ileri koşuyorlar.
Ancak Yusuf Demir ofsayta düşmemek için koşusunu kesiyor. Soluna dönen Yunus Akgün sağında kalan iki takım arkadaşıyla (en sağdaki Jelert ve sol iç koridordaki Yusuf Demir) göz irtibatını kaybediyor. Bu sırada Ahmed Kutucu’nun, Akgün’ün iki Konyasporlu arasından pas atabileceği koridora hareketlendiğini görüyoruz. Akgün hemen onu görüyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Dört saniye sonrası. Yunus topu öne doğru hareketlenen Kutucu’ya atıyor.
Top Kutucu’ya geldiğinde Yusuf Demir yeniden ileriye doğru hareketleniyor, ancak Kutucu’nun pas menzili içine giremiyor. Mertens ise hareketini kesmiş durumda, durduğu yerden oyunu izliyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir saniye sonrası. Top Kutucu’ya geldiğinde etkileşime girebileceği hiçbir Galatasaraylı göze çarpmıyor.
Kutucu’nun etrafında pas vererek hücumu daha da tehlikeli hale getirebileceği hiçbir takım arkadaşı yok. Yeniden hareketlenen Yusuf Demir geride kalmış durumda, Mertens ise muhtemelen oraya kadar koşmuş olduğu için yorgun olsa gerektiğinden yerinde duruyor. Bu durumda Kutucu’nun şut çekmek dışında fazla bir seçeneği yok. Şutunu çekiyor, ancak top yandan dışarı gidiyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir saniye sonrası. Kutucu şutunu çekmiş durumda. Top sağdan farklı biçimde dışarı çıkacak.
Bu hücumu etüt ettiğimde gördüklerimi paylaşmak istiyorum:
- Burada bir rol çatışması var. Maçın ilk yarısında santrfor arkasında oynayan Yusuf Demir hücumun başında Yunus Akgün merkeze yönelince kanat forvete evrildi. Ancak bunu sürdürmedi ve hemen oyun kurucu forvet görevini hatırlayarak koşusunu kesti. Ardından da pas alabileceği bir açı bulmaya çalıştı.
- Benzer biçimde Jelert de koşusunu kesti.
- Oysa ikisi de ofsayta dikkat ederek koşularını sürdürse Konyaspor’un savunma hattını oluşturan dört futbolcudan ikisini (sol stoperle sol bek) üzerlerine çekerek Kutucu’ya bir koridor açma şansına sahip olacaklardı. Bunu yapmadıkları için iki Konyaspor stoperi rahatlıkla Kutucu’nun önünü kapattı.
- Benzer biçimde Mertens de atalet zırhını bürünerek hareketsiz kaldı. Böylece Konyaspor’un sağ beki bütün dikkatini Kutucu’ya verebildi.
Kutlu’nun zamanla imtihanı
Sırada ikinci örnek var; dakika 33.30. Konyaspor yarı sahasının ortalarından Yunus Akgün taç atışını Jelert’e kullanıyor. Jelert de merkezdeki Berkan Kutlu’ya veriyor topu. O sırada solda Yusuf Demir boş, ancak Kutlu topu kontrol etmeye çalışırken Demir’e pas atma penceresi kapanmış oluyor. Bu nedenle gerideki Kerem Demirbay’a oynamak zorunda kalıyor.
Demirbay hemen yan pasla Carlos Cuesta’yı görüyor. Cuesta kendini boşa çıkaran Berkan Kutlu’ya dikine bir pas atarak üç kişiyi oyundan düşürüyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir Galatasaray hücumuna bakıyoruz. Demirbay’ın pasıyla buluşan Cuesta dikine bir pasla Berkan Kutlu’yu görüyor.
Aynı şey yine oluyor. Kutlu yarım dönüşü gerçekleştirip yüzünü hemen rakip kaleye dönemiyor, bu nedenle de Konyaspor’un sol beki Nikola Boranijaseviç’ten baskı yiyor. Bu baskıdan kurtulup yüzünü Konyaspor kalesine döndüğünde sahadaki görünüm aşağıdaki gibiydi.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Berkan Kutlu yüzünü kaleye dönmüş durumda. Kendisine en yakın takım arkadaşı Ahmed Kutucu.
Hemen sağında Ahmed Kutucu var. En sağda ise Yunus Akgün koşu göstererek pas istiyor. Ancak top Berkan Kutlu’nun ters ayağında. Bu nedenle soluna alarak ilerlemeyi seçiyor, sonra da kaleye vuruyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Topu soluna alan Berkan Kutlu kaleye şut çekiyor, ancak bu şutu kaleci Deniz Ertaş kontrol ediyor.
Bu pozisyonun etüdü ise bize şunları söylüyor:
- Burada doğru oyun Berkan Kutlu’nun Ahmed Kutucu’yla verkaç yapmasıydı.
- Böylece çizgiye yaklaşacak olan Berkan Kutlu topu merkeze oynayarak Mertens veya Akgün’e pozisyon hazırlayabilirdi.
- Ancak kontrol sonrasında top sağına geldiği için Berkan Kutlu ayak değiştirmek zorunda kaldı. Bu da Kutucu’yla verkaç yapmasının önüne geçti.
Sırada son örnek var. Bu hücumun kahramanı Yusuf Demir idi.
Demir’in skor üretme isteği
Dakika 42,33. Galatasaray yarı sahasının ortalarından Jelert’in kullandığı taç atışı sonrasında Demirbay-Jelert-Demirbay-Ayhan-Kutucu-Mertens paslaşmasının ardından Yusuf Demir Galatasaray’ı hücuma çıkarıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir diğer Galatasaray hücumuna bakıyoruz. Yusuf Demir’le Galatasaray hücuma çıkıyor.
Bu hücumu Galatasaray’da aktif olarak Ahmed Kutucu destekliyor. Merkezde yer alan Kutucu sola deplase olarak Yusuf Demir’e geniş bir koridor açmış oluyor.
Diğer taraftan Berkan Kutlu, Mertens, Kaan Ayhan ve Yunus Akgün de hücumu destekliyorlar.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Dört saniye sonrası. Yusuf Demir topla yaklaşık 22 metre ilerlemiş durumda. En sağda Jelert, en solda ise Kutucu var.
Yusuf Demir önünde birkaç seçenek varken bu hücumda topla ilerlemeyi sürdürüyor. Ve yaklaşık 7-8 metre sonra, doğrudan Konyaspor kalesine şut atıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Yusuf Demir’in çektiği şut dışarı doğru kavis alarak yandan dışarı çıkıyor.
Bu pozisyonun etüdünde gördüklerim şunlar:
- Bir önceki hücumda olduğu gibi bu atakta da yaptığı koşuyla hücumu tehlikeli hale getiren isim Ahmed Kutucu oldu. Merkezde başladığı koşuyu sola kırarak devam ettiren Kutucu böylece hem Demir’e topla ilerleyebileceği bir koridor açmış oldu, hem de pas seçeneği oluşturarak hücumun tehlikeli hale gelmesine imkan verdi.
- Bu hücumda da soldan bindiren Yunus Akgün de Yusuf Demir için önemli bir pas seçeneği durumundaydı.
- Ancak Yusuf Demir bu iki seçeneği değerlendirmek yerine topla ilerleyerek Konyaspor kalesine şut çekmeyi tercih etti.
- İlk örnekte olduğu bu hücumda da Konyaspor defansının merkezine koşu atan bir Galatasaraylı yok. (Bu da şut atan oyuncunun önünün kapanması anlamına geliyor.)
- Bu hücumda Konyaspor defansının ortasına doğru koşu atması beklenen isim, maça sahte dokuz göreviyle başlayan Mertens’ti. Ancak Mertens topsuz koşmasına karşın Yusuf Demir’in önüne geçemediği gibi, arkalarda kaldı.
Yine ve yeniden Kutucu
Son örnek, dakika 75,43. Carlos Cuesta Konyaspor’un geçiş hücumunda Blaz Klamer’den topu kazanarak Galatasaray’ı atağa çıkarıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Bir Galatasaray hücumunun başlangıç anına bakıyoruz. Cuesta Konyaspor’un santrforu Klamer’in topla ilerlemesini önlüyor.
Cuesta Jelert’le paslaştıktan sonra merkezdeki Yusuf Demir’e dönüyor. Demir de Kutucu’ya dört Konyasporlu futbolcuyu oyundan düşüren derin bir pas atıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Dokuz saniye sonrası. Yusuf Demir’in Ahmed Kutucu’ya attığı pas sayesinde dört Konyasporlu oyundan düşüyor.
Bu pas sayesinde Galatasaray 5’e 4 sayısal üstünlükle hücuma çıkmış oluyor. Kutucu topu kontrol ettikten sonra sahada görülen manzara şöyle:
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
İki saniye sonrası. Top Kutucu’nun ayağında. Merkezde Osimhen koşu gösteriyor. En sağda Jelert, en solda ise Mertens var.
- Merkezde Osimhen iki Konyaspor stoperinin arasından bir koşu gösteriyor.
- Solda Berkan Kutlu ve Mertens pas atmak için uygun.
- Sağdan da Jelert bindirme yapıyor.
Ancak Kutucu bu seçenekleri görmezden gelip topla hafif sağa çark ederek merkeze yöneliyor, ardından da trafiğe giriyor. Oğulcan Ülgün’le mücadelesinde yere düştükten sonra kalkıp topu yeniden kazanıyor. Ancak Bazoer’un faulüne maruz kalıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Üç saniye sonrası. Kutucu topla trafiğe dalıyor. Önce Oğulcan Ülgün, ardından da Bazoer’la mücadeleye giriyor.
Böylece 5’e 4 gelişen Galatasaray hücumu sonlanmış oluyor. Oysa Kutucu Osimhen’i kaçırmış olsa, ya da sağdan bindiren Jelert’i, Galatasaray hücumu daha tehlikeli bir vaziyet arz edebilirdi.
Kısaca, bahsetmiş olduğum gibi Galatasaray özellikle ilk yarıda üçüncü bölgeye kolayca inmesine karşın, hücuma katılan oyuncularının final hareketlerinde doğru olanı oynamaması nedeniyle skor üretememiş oldu.
Galatasaray savunması sınıfı geçti
Maçtan önce açıklanan kadroyu gören Galatasaraylıların çoğu Jelert, Baltacı, Cuesta ve Kutlu’dan oluşan savunma hattıyla merkezde oynayan Ayhan-Demirbay ikilisini de hesaba katarak Galatasaray’ın gol yiyeceğinden neredeyse emindi. Beklenen olmadı. Tam tersine, Galatasaray’ın takım savunması Konyaspor’a maç boyunca sadece dört kez şut çekme imkânı tanıdı.
Şimdi maç boyunca Konyaspor’un geliştirmiş olduğu en tehlikeli hücumu ele almaya çalışacağım.
Dakika 60,31. Galatasaray yarı sahasının ortasında Berkan Kutlu taç atışını Demirbay’a oynuyor. Demirbay sol koridordaki Yunus Akgün’e yakınına gelmesini işaret ettikten sonra topu ona oynuyor. Ancak Akgün burada biraz ağır kalıyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
Konyaspor’un maçta gerçekleştirdiği en tehlikeli hücumun başlangıç anına bakıyoruz. Demirbay’ın verdiği pasa hareketlenen Konyaspor’un sol beki Yasir Subaşı, Yunus Akgün’den önce davranarak topu kapmak üzere.
Hızla gelen Yasir Subaşı topu kaparak takımını hücuma çıkarıyor. Karşısına Kerem Demirbay çıkıyor, çarpışıyorlar. İkisi de yere düşüyor. Demirbay yerdeyken dokunarak topun yönünü değiştiriyor ve Umut Nayır’a gitmesine yol açıyor. Nayır hemen takım arkadaşı Bjørlo’ya oynuyor.
Bjørlo önce sağına bir adım atıyor, ardından soluna dönüp Galatasaray kalesine vuruyor.
ATV yayınından alınan ekran görüntüsü
14 saniye sonrası. Umut Nayır’dan aldığı pas sonrasında topla buluşan Bjørlo Galatasaray kalesine şutunu atıyor.
Bu şutu Günay Güvenç çeliyor, Jelert de rövaşatayla topu uzaklaştırmaya çalışıyor. Ancak ribauntu Yasir Subaşı alıp hemen ceza sahasındaki Umut Nayır’ı görüyor.
Nayır Galatasaray kalesine paralel bir orta yapıyor, bu ortayı Louka Prip kazanıp Oğulcan Ülgün’e bırakıyor, onun yaptığı ortayı Nayır kafasıyla üstten dışarı gönderiyor.
Burada gördüklerim şöyle.
- Yunus Akgün muhtemelen sakatlığının ve maç ritmini yitirmenin de etkisiyle burada çok yavaş kaldı, sonrasında da hiçbir reaksiyon veremedi. Demirbay yerde kalınca onun kaybettiği yere doğru hareketlense hücumun devam etmesini önleyebilirdi.
- Burada temel hatayı Demirbay yaptı, yerdeyken panikle vurmasa topu zaten Metehan Baltacı kontrol edecekti. Ancak Demirbay, yerde yaptığı müdahaleyle bitmiş olan Konyaspor hücumunu yeniden harlamış oldu.
- Bjørlo’nun şutunda Kaan Ayhan’ın çevik olmamasının da önemli bir payı vardı. Bjøorlo sağına ve soluna dönerken Kaan Ayhan keskin bir hamleyle topu kazanamadı.
- Demirbay yerde hamle yaptıktan sonra düşmüş olduğu yerde kaldı. Daha da kötüsü gelişmeleri dizlerinin ve ellerinin üzerinde takip etti, ta ki Günay Güvenç’in Bjørlo’nun şutunu kurtarmasına dek. Oysa Demirbay yere düştükten sonra hemen kalksa Jelert’in rövaşatayla uzaklaştırdığı topu kolayca alabilecekti. Bu davranışı yüzünden Demirbay Konyaspor’un hücumunu sürdürmesine bir kez daha fırsat sağlamış oldu.
Kısaca Galatasaray’ın savunma hattı, merkezde oynayan Kaan Ayhan’ın ve Kerem Demirbay’ın yavaşlıklarına rağmen kötü olmayan bir sınav verdi.
Oyuncu değerlendirmesi
Kanımca bu maçta Okan Buruk’un dikkatini birkaç oyuncu çekmiş olmalı. (Burada hâlâ sakatlığını atlatamadığı belli olan Yunus Akgün’ü değerlendirme dışında tutacağım, bir de Günay Güvenç’i. Zira Güvenç karşı karşıyalardaki performansı ve ayakla oyun kurma becerisi sayesinde zaten kaleye geçmeyi uzun süredir hak eden bir performans sergiliyor.)
Berkan Kutlu: Elimde veriler yok, ancak Berkan Kutlu’nun orijinal pozisyonu olmasa da dün sol bekteki tempolu oyunu ve bindirme yapma kapasitesi bakımından Ismail Jacobs’unkine yakın bir performans gösterdiği düşüncesindeyim. Ancak Berkan Kutlu’nun iyi bir şutör olmaması ve keskinlik eksikliğinin dünkü performansını biraz gölgelediği de çok açık.
Carlos Cuesta: Buruk’u etkilediğini düşündüğüm bir diğer oyuncu da Cuesta oldu. Her Galatasaray hücumunda ileriye çıkan Cuesta’nın ayağının oldukça temiz olduğunu gördük. Savunmada birkaç kusuru dışında hızı ve yaptığı bazı kritik müdahalelerle önümüzdeki dönemde dar rotasyona girebileceğini, hatta ilk 11’i zorlayacağını gösterdi.
Yusuf Demir: Kanımca Yusuf Demir, bu takımda Mertens’ten daha fazla dakika almayı hak ediyor. Beni böyle düşünmeye sevk eden şey, Yusuf Demir’in oyunun iki yönünü de oynayabilecek bir fizik kaliteye sahip olması. Belli ki oynamak istiyor ve bu amaçla da çalışıyor. Yusuf Demir’in dün oyun kurucu kanat forvet olarak iyi bir maç çıkardığı düşüncesindeyim. Ancak onunla ilintili önemli bir konu var: Kanımca Demir oyun kuruculuğu ikinci plana atarak keskin bir kanat forvet olmak için çalışmalı. Kanat forvetin gerektirdiği ceza sahasına hareketlenme, ikinci direğe gol koşuları gibi hareketleri beceri setine eklemeli. Böylece takımına skor katkısı verecek kıvama gelmeli. Yusuf Demir bu hareketleri beyinciğine attıktan sonra santrfor arkası pozisyonuna evrilebilir, ki yetenek seti bu pozisyon için de oldukça çok uygun bence.
Elias Jelert: Dün Okan Buruk çok uzun zaman sonra Jelert’e orijinal mevkisi olan sağ bek pozisyonunu yeniden teslim etti. Kanımca Jelert, Galatasaraylı diğer oyuncularda olmayan önemli bir yeteneğe sahip: Topla aniden hızlanarak takımın merkezini ileriye taşıyabiliyor. (Bana bu açıdan biraz Ferdi Kadıoğlu’nu anımsatıyor.) Onun bu yeteneği Galatasaray’ın güçlü yönleri listesine eklenebilir. Ancak bunu yapabilecek bir kişi var, Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk. Bu açıdan kanımca Okan Buruk’un önünde bir fırsat var: Sol bekte oluşturduğu Ismail Jacobs/Eren Elmalı rotasyonuna benzer biçimde Przemyslaw Frankowski/Elias Jelert ikilisinden oluşan sağ bek rotasyonu.
Sonuç
Maçın sonu biraz macera filmini andırmış olsa da Galatasaray iki gün sonra oynayacağı lig maçının muhtemel 11’ini neredeyse hiç riske etmeden Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kalmayı başardı. Ancak bunun bir maliyeti vardı: Dün aldığı beraberlik yüzünden grup birinciliği fırsatını yitiren Galatasaray tek maç üzerinden oynanacak çeyrek finalde deplasmana çıkacak.
Ancak bu maç şimdilik bekleyebilir. Şimdi sırada yakın ve açık bir tehlike var. Galatasaray 4 Ocak’ta başladığı yoğun maç trafiğinin 16’ncı ve sonuncu randevusuna çıkacak Pazar günü. Rakip ise ilk yarıdaki maçta 3-0’dan geri dönerek 3-3 berabere kalmayı başaran Kasımpaşa.
Evrensel'i Takip Et