Katiller serbest, ‘adalet’ can çekişiyor!

Fotoğraf: Battal Pehlivan
Saymaya çalıştığınızda bir çırpıda sayamıyor, bir nefeste okuyamıyorsunuz adlarını. 33 can, 33 aydın ve sanatçı… O gün “la yak, la yak” çığlıkları ile ateşe verilen otel ve yakılan canlar: Edibe Suları Ağbaba, Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Sefa Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Carina Cuanna, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Serkan Doğan, Murat Gündüz, Hasret Gültekin, Gülsüm Karababa, Menekşe Kaya, Koray Kaya, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Handan Metin, Sait Metin, Yasemin Sivri, Asuman Sivri, Özlem Şahin, Nurcan Şahin, İnci Türk, Yeşim Özkan, Huriye Özkan, Ahmet Özyurt.
2 Temmuz 1993…“Şeriat isteriz”, “Cumhuriyet burada kuruldu; burada yıkılacak” sloganlarıyla, günler öncesinden örgütlenmiş gerici bir güruh, cuma namazından çıkıp ellerinde benzin bidonları Madımak Otelini önce taşlayıp, sonra ateşe verenler… “yak, yak” diye tempo tutan, yakılan otele haz içinde bakıp, eserlerini alkışlayan katil sürüsü.
Tüm ülkenin, dünyanın canlı yayınla 8 saat seyrettiği gerici kalkışma ve bir otelin içindekilerle alev alev yakılışı…“Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyin” diyen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmedi” diyen Başbakan Tansu Çiller…
Katilleri “yaşlandı” diye affeden ve zaman aşımına uğratılan dava için “Hayırlı olsun” diyebilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
“İnsanlık suçunda zaman aşımı olmasın” diye Mecliste verilen önergelere “hayır” diye el kaldıran AKP ve MHP’li milletvekilleri…
Hayati Yazıcı, Bülent Tüfekçi, İbrahim Hakkı Aşkar, M. Ali Bulut gibi katliam davasında katilleri savunmak için sıraya giren ve zamanı geldiğinde milletvekili, bakan, baro başkanı, Anayasa Mahkemesi üyesi yapılan, belediyelerde, AKP il ve ilçe başkanlıklarıyla ödüllendirilen avukatlar…
***
Yıllarca süren dava, yıllarca adliyede “adalet” arayan aileler. Davanın ilk günlerinden itibaren duruşma salonunda katillerin attıkları bozuk paralar, çakmaklarla, dışarıda polisin gaz bombalı, tazyikli sulu, coplu saldırıları ile hedef alınan ama yine de davayı ısrarla takip eden aileler… Hasta olsalar da duydukları karşısında yürekleri bir kez daha yansa da duruşmaları hiç aksatmayan anneler, babalar, ağabeyler, ablalar… Ancak “adalet” göremeden yaşamdan kopan, yürekleri bu acılara dayanmayan anneler, babalar…
***
Şimdilerde ailelerin yürekleri bir kez daha yandı, acıları bir kez daha tazelendi, Madımak ateşi bir kez daha harlandı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan katillerin artık elini kolunu sallayarak dışarıda olduğunu gazete haberlerinden okudu, TV’lerdeki haberlerde Madımak’tan yükselen, canları yakan ateşi bir kez daha gördü, 32 yıldır gelmeyen adalet, sönmeyen Madımak ateşi içlerini bir kez daha yaktı…
Gazeteci Menekşe İrem Çolak’ın haberine (https://www.buyuksivas.com/madimak-mahkumlari-32-yil-sonra-tahliye-oldu/) göre ağırlaştırılmış müebbet alan Madımak katillerinden 17’si serbestti. Cezaevinde 23 sanık vardı, farklı zamanlarda yakalandıkları için sadece 17’si çıkarılmıştı.
Haberi duyan avukatlar, PSAKD’de önceki gün toplanarak, bu tahliyelere nasıl itiraz edeceklerini konuştular. 32 yıldır Madımak davasını ısrarla takip eden, ilerleyen yaşına rağmen bir an olsun aileleri yalnız bırakmayan Şenal Sarıhan ile konuştuk. Dava avukatlarının toplantısı, sonra dernek şube başkanları ve ailelerle devam etti.
Şenal Sarıhan’ın aktarımına göre, kendilerine tebliğ edilmeyen tahliye kararlarına, duydukları tarihi itibarıyla itiraz edilecek. Tahliyeler AYM kararı doğrultusunda ve önceden tüketilmiş yol olduğu için hem AYM hem de doğrudan AİHM’ye başvuru yapılacak. Sarıhan, “Tüm hukuk yollarına başvuracağız, itiraz haklarımızı kullanacağız” dedi.
***
Toplantıdaki izlenimlerini, ailelerin nasıl karşıladığını sorduğumda Şenal Sarıhan, “Ailelerin istediği elbette adaletin yerine gelmesi idi. Çocuklarını yaşamdan koparanların cezalarını çekmeleri idi. Elbette büyük bir mutsuzluk, umutsuzluk var. Birinci yargılama hariç yargılamada sonuç alabilmiş değiller” diyerek özetledi durumu. Bu arada kuşakların değiştiğinden, katliamı hiç bilmeyen, sonra doğup büyümüş insanlardan söz edip, “Artık davayı anneler, babalar değil, kardeşler, sonra aileye katılan yakınların takip ettiğini” söyledi.
32 yıldır dava sürecini izleyen avukat olarak, “Bu kadar da olmaz” diye düşündüğünü aktardı Sarıhan ve “Bir hukukçuyum, elbette özgürlükler önemli, ama yaşama hakkının daha yukarıda olduğunu düşünüyorum. O insanların yaşamları ellerinden alındı, ailelerin yaşamlarına gölge düşürüldü. Elbette bunun bir cezası olmalı. Olmalı ki, yeni katliamlar, öldürümler olmasın” görüşünde. Sarıhan “32 yıldır verdiğim emeğin ne kadar berheva olduğunu görerek de üzüldüm” diye de ekledi.
Aileler, yAKanları da AKlayanları da katilleri serbest bırakAKanları da affetmiyoruz diyerek bugün saat 13.00’te Karşıyaka Mezarlığındaki Anıtmezar’da unutMADIMAKlımda diyecek. Katillerin serbest bırakılmasına itirazlarını dile getirecekler.
Evrensel'i Takip Et