Çekirdeğin çekirdeği, aile indirimi, hasta aile

Fotoğraf: Evrensel
“Aile” hakkında tartışılmayacak tespitlerden biri toplumun çekirdeği olduğu. Nasıl bir toplum yaratılmak isteniyorsa, mevsimi geldiğinde onun meyvesini verecek bir çekirdek. O meyveyi daha çabuk versin, daha da çok versin diye kimyasallara boğulmuş bir çekirdek. Öyle boğulmuş ki bir aile gibi görünüyor, görüntüsü bir mutluluk tablosu ama tadı tuzu yok. Pestisitli aile. Hasta ediyor. Ama “ah, nerede o eski aileler” değil. Zaten çekirdeği sorunlu. Bir fabrikayı, bir cezaevini, mevsimlik işçi taşıyan bir traktörü; senelerdir yaşadığı kentin denizini görememiş bir kadını, 14 yaşında çalıştığı atölyede bedeni iki pistonun arasında ezilen çocuk işçiyi, daha onlu yaşlarında yaşamına son vermek isteyen çocukları, aldığı nefes hayatındaki erkeklerce ipoteklenmiş genç kadınları var eden her ne ise o çekirdekte.
*
Hükümetin 2025’i Aile Yılı olarak ilan etmesinde hazin bir yan var. Bu vesileyle planlananlar, saraylardan avama uzanan bürokratik zincirin o gün için sıraya dizdiği birtakım talimat-geldi-etkinliklerine benziyor, çünkü belli ki ne yapılması gerektiğini kimse bilmiyor. Aile Yılı vesilesiyle illerden birinde 45 yıldır evli bir çift evinde ziyaret ediliyor örneğin. Başka bir ilde 52 yıllık evlilerin evindeyiz, ertesi gün 62 yıllık. Evet, her şeyden önemlisi saygı. Evet, o taraftan bakınca da ailede bir şeyler oluyor, evet aile hasta, bir şeyler yapmalı. Ama ertesi gün de 72 yıldır evli olanlar mı ziyaret edilecek, 82 yıldır evli olan bulunsa ‘işte bu çift gerçekten genç kuşaklara iyi örnek’ mi olacak? Ya da “Hoş geldin bebek” ziyaretleri var. Elleri boş gitmiyorlardır, nezaket de bunu gerektirir, bu ziyaret ancak o aile için 2025 Aile Yılı’nın tatlı bir hatırası olabilir ama tam olarak ne bu vitrinden beklenen? Aile Yılı kapsamında THY’den aile indiriminin bile hayatta daha fazla karşılığı var.
*
Aile Yılı logosundaki üç çocuklu versiyonun ayrıca ele alınmaya ihtiyacı var, fakat gerçekçi hesaplamalar İstanbul’da yaşayan dört kişilik bir ailenin evine ayda en az 85 bin 453 TL girmesi gerektiğini söylüyor.
*
Bu kurumu onurlandırır, teşvik eder görünen bu yılın, ailelerin en fazla heder edildiği yıl olması manidar ve kendi içinde tutarlı. Dibi görülmeyen kriz, katılaşmış dip balçığı gibi çökmüş herkesin üzerine. Kapıları kapatıldığında her birinin ayrı ayrı mutsuzluğu, hayat diye önüne düşenden yana küskünlüğü dört duvara sığmayan kadınlar ve erkekler ve gençler ve çocuklar. Sürdürülen bir ev bürokrasisi, bir aile merasimi ve elbette aralarında sevgiye benzer, özene benzer (ve aslında tam da bunların çekirdeğini başka yerlerden çıkarmamız gereken) insanca şeyler varsa da topluca rehin alınmış bir grup insan. Her şeyi alındığında ellerinde tek kalana yüklenip daha da erkekleşen erkekler, ev fabrikasının hem görünmez hem çift vardiya çalışanı olmaya itilen kadınlar. Başlamamış, belki de hiç başlamayacağını hissettikleri hayatın arifesinde gün bile saymaktan caymış gençler. Tüm bunları hayat diye öğrenmemeye ancak bir süre daha güçleri yetecek olan çocuklar. Bu ömrün bir de soluklanacak mevsimi vardır diye bekleyip de tıknefes kalakalan yaşlılar. Günlük tabakların arasından 52 yıllık yorganlara, evdeki tüm nesnelerin gizli köşelerinde birikmiş bir şiddet kartelası. Payların eşit üleştirilmediği dev bir yorgunluk yığını; bir işgücü madeni olarak apartman daireleri. Oy deposu, bazen suç mahalli, yapma mitolojilerin merdiven altı atölyesi, gerekirse hazır kıta, isteyene aile salonu, aile indirimi. Hücre çekirdeklerine ve atom çekirdeklerine dair bilimlerin açıkladıkları üzerine kaçak inşa edilmiş fazla insanca bir şey.
*
Tüm dünyada olduğu gibi doğum ve evlilik oranları düşerken ve bu yangın yerinde dahi boşanma oranları artarken patriyarkal kapitalizmin çekirdeğini sarsması, başına geleni açıklayabilmek için bir nedene ihtiyacı var. Dört koldan pompalanmaya çalışılan LGBTİ+ nefreti ve aileye yönelik tehditleri açıklarken kendi içinde tutarsız, yetersiz düşen “cinsiyetsizleştirme” argümanı bunun için var. Gökkuşaklarının düşmanı bu yüzden oldular.
*
LGBTİ+’ların varlığını yok sayan, yaşama hakkı tanımayan yasa taslağı nedeniyle on beş LGBTİ+ derneği ortak bir açıklama yayınladı geçen hafta. Orada seslerini ulaştırmak istedikleri bir muhatap da aileleriydi ve yaygınlaştırılmayı hak eden bu çağrı ne kıymetliydi:
“Size açılmış olabiliriz, açılmasak da ‘anlamış’ olabilirsiniz veya şu an bir yakınınızın LGBTİ+ olmasına ihtimal vermiyor olabilirsiniz. Ama çok yakınınızdayız. Bu yasa aldığımız nefese, okuduğumuz okula, yediğimiz ekmeğe göz dikiyor. Bu yasa bizim huzurumuzu kaçırmak için yapay olarak uydurulan bahanelere ve gerçekçi olmayan iddialara dayanıyor. İçine çekilmeye çalışıldığımız karanlığa dair endişe duyan herkesi yanımıza çağırıyoruz. Size, aklınıza, sesinize ve desteğinize ihtiyacımız var.”
*
Darphane, 2025 Aile Yılı vesilesiyle gümüş hatıra parası basmış. Son derece yaratıcılıktan uzak bir tasarımla emojileşmiş o mutlu aile. Yıllar sonra dönüp, evet ya, 2025 Aile Yılı’ydı denecek demek ki bu paralara bakınca. Ederi 2250 TL. İlgisine bir uyarıdır, bu üründe satın alma limiti vardır. 8 Mart vesilesiyle bugün Türkiye’nin meydanlarından Aile Yılı’na dair en güzel hatıralar bırakılacaktır.
Not
Hatıra parası: https://emagaza.darphane.gov.tr/2025-aile-yili-gumus-okside-hatira-parasi/486
Evrensel'i Takip Et