Google’ın yapay zeka destekli kaçışı

Fotoğraf: Pixabay
Google, çarşamba günü yapay zeka destekli yeni arama sistemi “AI mode”u duyurdu. Kullanıcıların sorgularına Gemini 2.0’ı kullanarak yanıt üreten bu sistem önce Google One AI Premium abonelerine açılacak. Google tanıtım metninde[0] yapay zeka özetlerini arama sonuçlarında sunmaya başlamalarının ardından üst seviye kullanıcılardan sonuçların daha da fazla yapay zeka destekli yanıt içermesi talebini aldıklarını iddia ediyor. “Her gün küçük bir taş yemenin”, “Günde 2 litre idrar içmenin” sağlığa yararlarını anlatan ya da peynirin pizzanın üzerinde daha sıkı tutunabilmesi için “Sosa bir miktar zehirli olmayan yapıştırıcı eklemenizi” öneren halüsinasyonlarla dolu yapay zeka özetlerini[1] daha fazla talep eden bilgisayar üstatları kimdir, ne yer ne içerler gibi sorularımız şimdilik beklesin. AI mode’un ilerleyen günlerde herkese açılıp varsayılan arama şekli haline getirilmesi olasılığı daha geniş bir tartışmayı hak ediyor.
Bugün Google’ın arama sonuçlarını halüsinasyon problemi çözülmemiş ve olağanüstü bir gelişme olmazsa da çözülmeyecek, sahte atıflar üretebilen geniş dil modellerine (LLM) dayandırmaya çalışması ile arama sonuçları sağlamanın çok daha masraflı hale gelmesi arasında doğrudan bir bağ var. Önce biraz yakın tarih… Google başlarda arayüzünün sadeliği ve daha önemlisi aradığınızı bulabilmeniz nedeniyle hızla arama alanında lider konumuna yükseldi. Rakip arama motorlarının zayıflığı, Google’ın kısa süre içinde tüm arama sorgularının yüzde 90’ını elinde tutan bir arama tekeli haline gelmesine yol açtı. Arama sonuçları sunmak tek başına kâr getiren bir iş modeli değil. Ancak arama sorgularından elde edilen kullanıcı verileri bir başka alanda, reklam hedeflemesi alanında rakiplerine göre ciddi avantaj sağlıyor. Google’ın gelirinin ezici çoğunluğu da zaten reklam sisteminden geliyor. Mesele artık nitelikli arama sonuçları sunmak değil, kullanıcıları tutmak. Uzun süredir Google aramayı kullanan hemen herkesin fark edebileceği üzere arama sonuçları giderek kötüleşti, ilk sıraları reklam sonuçları zapt etti. Ancak buna rağmen kullanıcıların Google’ı terk ettiğine dair ciddi bir emare de yok.
Beş altı yıl önce medya tekellerinin lobi faaliyetleri ile “link vergisinin” çeşitli ülkelerde tartışılmaya başlaması ve ardından Avrupa Birliği, Avustralya ve Kanada gibi kimi ülkelerde yasalaştırılması ile Google için arama ile ilişkili yeni bir maliyet ortaya çıktı. Medya tekelleri arama sonuçlarında gösterilen kendi içeriklerinden birkaç cümlelik kısa özetlerin gösterilmesi için Google’dan ücret talep ediyordu. Burada kısa bir not düşelim: Birkaç cümlelik bir metnin ardından link verebilme bugünkü şekli ile Internet’i var eden temel dinamiklerden biri ve bu dinamiği belirli şartlar altında ücrete tabi hale getirmek gerek Internet’in kendisi gerekse de tanımladığı yeni fikri mülkiyet biçimi nedeni ile telif hukuku açısından oldukça tartışmalı bir konu.
Yasanın tartışıldığı pek çok ülkede esas mesele Internet ile birlikte ciddi gelir kayıplarına uğrayan geleneksel medya tekellerine teknoloji tekellerinden sermaye transferi idi. Yapılan ya da yapılmaya çalışılan yasal düzenlemelerde iş birliğini sağlamak için tekel konumunda olmayan medya organları da es geçilmemişti. Ancak Google ve Meta başta olmak üzere teknoloji devleri bu sermaye transferi konusunda pek gönüllü değildi. Link vergisi denendiği pek çok ülkede uygulanamadı. Uygulamayı o ya da bu düzeyde başaran ülkelerde ise Rupert Murdoch gibi medya devlerinin daha da semirtilmesi ile sonuçlandı. Ancak geleneksel medyanın gelir kayıpları sürdükçe link vergisi tartışmaları da pek çok ülkede sürüyor.
Yapay zeka özetleri Google’a bu tartışmadan ve medya tekellerine gelir transferinden bir kaçış yolu sunuyor. Link vergisi tartışmalarının konusu olan “içerikler” geniş dil modelleri ile yazılmış “özgün” metinlerle değiştirildiğinde geriye medya için ücret talep edilebilecek sadece link kalıyor. Google için toplamda farklı ülkelerden milyarlarca dolarlık bir talebe karşılık gelebilecek bir hesap bir anda ortadan kalkıyor. İçerik üreticileri açısından daha anlamlı bir telif/lisans tartışması metinlerin yeniden yazılabilmesini sağlayan LLM’lerin geliştirilmesinde kullanılan veriler açısından kurulabilir elbette. Ancak LLM’lerin veri kullanımının adil kullanım olup olmadığı tartışması hukuki olarak henüz sonuçlanmış değil. Üstelik ihlallerin kanıtlaması zor ve dava süreçleri yıllar alabilir.
Evrensel'i Takip Et