Beklenen gelişmeler

Suriye’de yaşananlar Colani’nin de söylediği gibi beklenen gelişmeler. Fakat, Colani ve AKP hükümetinin söylediği gibi Alevilerin ve Hristiyanların provokasyonları ile başlamış olaylar değil. IŞİD kafalı cihatçı güçlerin kendilerinden olmayanları tasfiye operasyonudur. Colani ve adamları Şam’da Emevi devletini yeniden kurmaya çalışıyor.

Suriye’de iç savaş başladığından bu yana AKP önce ‘Esad gitsin ve bütün kesimlerin katıldığı bir anayasa çerçevesinde yeni bir rejim kurulsun’ diyordu. Daha sonra ‘Esad gitsin’ şartını da kaldırdılar, bütün kesimlerin anlaştığı bir anayasa etrafında herkesin içinde yer alacağı bir yönetim modeli önerdiklerini söylediler. Hatta anayasa önerileri yaptıklarını, anayasa çalışmalarına katılabileceklerini propaganda ettiler. Bu önerilerinin gerçekleşmemesinin nedeni olarak da Esad’ın ‘Uzlaşmaz bir tutumu olduğunu’ söylediler. Ama gerçeklerin söyledikleri gibi olmadığı şimdi daha iyi anlaşılıyor.

AKP’nin gerçek hedefi Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da İhvancıların iktidarda olduğu, kendilerinin de bu İhvancı enternasyonalin başında olduğu bir sistemdi. Suriye’de de kendilerinin kardeş partisi olan bir İhvancı partinin iktidar olmasını istiyorlardı. Belki de BOP ve genişletilmiş büyük Ortadoğu projesinin sahipleri AKP’ye bunları vadetmişti. Başta projeye uygun gelişmeler de oldu. Tunus ve Mısır’da İhvancılar iktidar oldu. Ama kısa süre sonra iktidarlarını kaybettiler. Suriye uzun süre direndi ama uluslararası gelişmeler sonucu iktidar yıkıldı. Esad’ın yerine gelenler ise İhvancı ya da BOP’ta pazarladıkları gibi “ılımlı İslamcılar” değil, isim değiştirmiş IŞİD’cilerdi.

Colani ve adamları mevcut durumda İsrail ve ABD’nin işine yarıyor. Hazırlandıkları İran saldırısı için gerekliler. Ortadoğu’da yeniden İrancı bir direniş cephesi ya da çemberi istemiyorlar. Hamas, Hizbullah vb. örgütlerin yeniden toparlanması ve harekete geçmesini önlemeye çalışıyorlar. Fakat Suriye’de herkesin bildiği gibi Aleviler, Dürziler, Hristiyanlar, Kürtler, Türkmenler vd. var. İç savaş sırasında Suriye’yi terk eden Sünni sayısını düşünürsek; şu anda Suriye nüfusunun yarısı Sünni ise diğer yarısı Sünni değil. Burada Sünni bir şeriat devleti kurmaya kalkarsanız iç savaş devam eder. AKP propagandasının tersine Colani şeriat devleti hedefinden hiç vazgeçmedi. Kürtler, Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar vd. geçici olarak katlanabileceği kesimlerdi belki. İktidarı onlarla paylaşmaya da niyeti yok. Tıpkı bizdeki gibi liyakat aramadan ‘Benden olsun da…’ anlayışı ile devlet kadrolarını dolduruyor. Alevilerin, Hristiyanların evlerine, mallarına el koyuyor. Kadınları örtünmeye zorluyor. Bizdeki milliyetçiler ise IŞİD’in ilk yıllarında Kürt ve Êzidî katliamı yaptığı günlerdeki gibi ‘Kürtler Kuzey Doğu Suriye’de kendi kaderlerini belirlemesinler de sınırımızda varsın bir şeriatçı IŞİD devleti olsun’ diye düşünüyor. Bu konuda AKP ile benzer politikaları savunuyor.

Türkiye’de ve Avrupa’da demokrasi güçlerinin Alevi katliamına karşı tepkisi Colani ve destekçilerini düşündürdü. ‘Uluslararası durum bizim lehimize, değişmeden işlerimizi halledelim’ kurnazlığı konusunda bir kere daha düşünecekler.

Çatışmalar, katliamlar, dış müdahaleler vb. sonunda Suriye de Irak gibi tek devlet gibi görünen ama fiilen 3-4 iktidar tarafından (Kürtler, Dürziler, Sünniler ve Aleviler) yönetilen bir ülke haline gelebilir. Türkiye ve milliyetçiler gerçekten bölünmemiş, tek iktidar tarafından yönetilen bir Suriye istiyorsa; Kürtleri, Alevileri, Dürzileri desteklemeli; IŞİD’ci şeriatçıları desteklemekten vazgeçmelidir.