Hakemi bırak oyuna bak

Fotoğraf: Pixabay
Okan Buruk’a hakem beğendirmek mümkün değil. Hakemlerden şikayet etmediği maç yok. Çekirge misali yol alan takımının oyununa odaklanacağı, kötü performansın nedenlerini saptayıp bunları gidermeye ve oyunu geliştirmeye çalışacağı yerde sürekli olarak hakem konusunu ön plana çıkararak dikkatleri kötü oyundan uzak tutmaya çalışıyor…
Teknik direktörlerin hakemlere itiraz etme ve hakemlerden yakınma alışkanlığı belli ki oyuncularda da hakemlere yönelik, “Kendilerini engellemeye çalışan kişi” şeklinde bir koşullanma ve ön yargı oluşturuyor…
Bu tarz konuşmalarla gaza gelen/koşullanan futbolcuların, aleyhlerine verilen bazı kararların ardından yedek kulübesinden fırlayıp el kol hareketleri ya da bağırıp çağırarak hakeme itiraz etmesi artık maçların alışıldık görüntüleri arasında.
Hakemlere itiraz etmeyen, hakemlerden yakınmayan teknik direktör yok. Muazzam taraftar ve medya gücüyle hakemleri en çok etki altına alma gücüne sahip olan ve bunun konforunu en çok yaşayan takımların yakınmasına ise anlam vermek güç…
Mesela son Alanyaspor-Galatasaray maçında ortada fol yok yumurta yokken yani hakem gayet normal bir şekilde karşılaşmayı yönetirken devre arasında Galatasaray’ın Yedek Kalecisi Günay Güvenç hakeme yönelik sözlerinden dolayı kırmızı kart gördü. İlk yarı boyunca yedek kulübesinde hakeme karşı birbirlerini nasıl dolduruşa getirdilerse artık…
Şampiyonluk yarışını sürdüren takımın önünde çok kritik maçlar var. Bu nedenle bütün oyuncuların her durumda son derece şuurlu ve sorumlu biçimde hareket etmesi şart. Ama kulübede oturan Yedek Kaleci Günay Güvenç ne yapıyor? Devre arasında kırmızı kart görüp takımı yedek kalecisiz bırakıyor…
Sorumsuzluğun şuursuzluk aşamasına ulaşmasının ibretlik bir örneği…
Muslera sakatlansa ya da kırmızı kart görüp oyun dışı kalsa yerine geçecek kaleci yok. Öyle bir durumda mecburen oyunculardan biri kalecilik görevini üstlenecek…
Günay Güvenç’in sorumsuzca davranışı yetmezmiş gibi yedeği olmayan Muslera da o andan sonra özellikle çok dikkatli hareket etmesi gerektiğini unutarak ikinci yarının başında hakeme itiraz yüzünden sarı kart gördü.
Bu sorumsuzluklar silsilesi Galatasaray’a çok ağır bir bedel ödetebilirdi...
Hakemlere yönelik gereksiz açıklamalarda ve davranışlarda bulunmak, teknik direktörün ve bazı oyuncuların şampiyonluk yarışının gerilimini kaldırmakta zorlandığının işareti sayılabilir. Kötü performansı sürekli olarak hakemlerle ilişkilendirmek bir bakıma iyi oyundan umut kesildiği anlamına gelir...
Oysa ki kendisine, bilgisine ve takımına güvenen bir teknik direktör sadece kendi işine yani takımının oyun seviyesini geliştirmeye odaklanır. Bilgisini, birikimini belirledikleri hedeflere ulaşma doğrultusunda kullanır, zamanını ve enerjisini hakemler için harcamaz.
Hakem bahanesi, futbol kültüründeki yozlaşmayı gösteren örneklerin başında geliyor.
Yöneticilerin ve teknik direktörlerin, kendi oyuncularının hakemleri aldatmaya yönelik sahtekarlıkları hakkında tek kelime etmeyip hak ve adalet talep eden söylemler eşliğinde sürekli olarak hakemleri suçlaması ise elbette ikiyüzlülükten başka bir şey değil…
Evrensel'i Takip Et