Rüyada diploma

Okul arkadaşım. Hem de mahalleden çocukluk arkadaşım. Emekli. Yıllarca kamu kurumlarında mühendislik yapmış, sayısız projeye imza atmış. Uzun zamandır da görüşmemiştik. Sarıldık, öpüştük. Hal hatır sorduk. Çayını yudumlarken söylenmeye başladı.

- Son aylarda uykusuzluk çekiyorum. Gecenin ortasında yataktan fırlıyorum. Sonra uyu uyuyabilirsen.

- Doktora gittin mi?

- Ne doktoru. Benim derdimi doktor çözemez. Rüya görüyorum. Uykumun en derin yerinde kılıksız, sevimsiz, ince, uzun boylu, bıyıksız birileri “Biz gazeteciyiz” deyip uykuma dalıyorlar.

- Eeeee?

- Parmak sallayıp, “Diploman sahte, geri alacağız” diyorlar. Onlara göre son sınıfta bir dersten ikmale kalmışım ama ikmal sınavına girmeden mezun olmuşum.

- Saçmalama. Sen hazırlık hariç 4 yıllık bölümü 8 yılda bitirdin. 4 yılı sahte olsa kalan 4 yılı yeter.

- Ben biliyorum da rüya bu. Sesim çıkmıyor. “Eyvah” diyorum, “Ya bu adamlar haklıysa. Diplomam giderse.” Sonra bir silkeleniyorum. “Hayır” diyorum, “Diplomam kapı gibi. Ardından yüksek lisansım da var. İlki sahte olsa ikinciyi vermezlerdi.” Kafalarını kaşıyorlar. Yukarıda birilerine bakıyorlar. Tepede kanatsız, cübbeli, cübbesiz birileri bir şeyler fısıldıyor. Dikkatle bakıyorum ama yukarıdakiler sisin içerisinde. Suratlarını çıkaramıyorum. Suratsız gibiler. Sağ gözleri yuvalarından çıkıp bana doğru geliyor. Aralarında fısıldaşıyorlar. “Lise diplomasını sıkıştıralım. Olmazsa ilkokul.” “Eyvah gitti ehliyet, askerlik, mühendislik. Mühendis diye vermişlerdi, şimdi hanımı da geri alırlar. Çocuklar olmaz, torunlar dedelerine küser.” Sonra kan ter içerisinde yataktan fırlıyorum. 

- Ne kadar sık görüyorsun bu rüyayı.

- Son zamanlarda iyice sıklaştı. “Hiç uyumasam mı” diye düşünmeye başladım.

-Ben şahit ve kefilim. Her dersi en az iki kere aldın. Çift dikiş diplomalısın. İlkokul öğretmenin rahmetli Bedia Hanım kulağını çeke çeke bu hale getirdi.

- Tamam, ben de biliyorum ama onlar bilmiyor olabilir. Rüyamda söz hakkı da vermiyorlar. Tam bir şey diyeceğim, yukardan biri damarları çatlarcasına bağırıyor. Uzun boylu, sarışın olan arkasını dönüp bir şeyler sayıp cebine koyuyor.

- Hadi çayını iç. Yatmadan önce ılık ıhlamur iç. Biraz da bal koy.  Bunlar en yukarıdakinden filan korkmaz ama sen bir ümit, biliyorsan bin kere Kevser suresini oku.    

Küstü, gitti.