Öcalan’ın ‘çağrı’sında eksik kalanları Newroz alanında tamamlamak

Fotoğraf: MA
Tren yolculuğunu sevenler bilir. Treniniz kıvrılarak ilerlerken bazen aynı yöne yolcu ve yük taşıyan araçların yol aldığı kara yoluna yaklaşır, bir süre aynı yönde gidersiniz. Camdan dışarı bakarken aynı yönde giden taşıtları, hatta içindekileri görürsünüz. Sonra tren tünele girerken kara yolu geniş bir yay çizerek ayrılır, bir süre hatta bazen saatlerce gözden kaybolur. Siz onu unutmuşken yine çıkıverir ortaya. Kara yolu görünmediğinde dahi orada olduğunu, aynı yöne doğru başka türlü bir akış olduğunu bilirsiniz.
Newroz bayramının kutlanma biçimleri ile Kürt siyasetinin gelişim dinamikleri arasındaki ilişki buna benzer. Benzetme ile bir ayrılık ya da siyasal alan ile kültürel alan arasında bir rekabet kastedilmemektedir. Bahsedilen, tarihin derinliklerine uzanan bir geçmişi, bundan kaynaklanan geniş kapsamı ve anlam kapasitesi olan Newroz’un, güncel siyaset ile yıldan yıla değişen ilişkilenme biçimidir. Bir başka deyişle, Newroz ana siyasal evladı ile her yıl o yılın siyasal gündeminin gerektirdiği biçimde bağ kurar, ihtiyaca göre bir içerik ve pozisyon alır. Bazen siyasal evlat onu korur, kollar ve ayakta tutar, bazen ana evladına moral verir, önünde kanal açar.
1982’de Diyarbakır Cezaevinde Mazlum Doğan’ın 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece bedenini ateşe vermesinde, 1991’de Nusaybin’de Kışla Mahallesi’ndeki mezarlıktan ilçe merkezine yürürken açılan ateşte ölenlerde, “kanlı geçeceği ve büyük olayların yaşanacağı” bilinmesine rağmen 1992’de Şırnak ve Cizre’de ölüme yürüyenlerde, 22 Mart 1992'de Rahşan Demirel'in İzmir Kadifekale'de kendini yakmasında olduğu gibi, başlangıçta Newroz’u yeşertmek ve ona kitlesel meşruiyet kazandırmak amaçlanmıştı. 1990’lı yıllar boyunca kan ve acı yüklü, çetin koşullarda verilen emek, 2000 yılında Newroz gösterileri için kazanılan iznin yolunu açtı.
İlerleyen yıllarda Newroz, siyasal mücadeleye borcunu ona sunduğu kitlesel görünürlük ve artan meşruiyeti ile ödedi. 2003 Newroz’unda milyonlar ABD’nin Irak işgalini onun bağrında protesto etti. 2013'te Abdullah Öcalan’ın PKK’ye ateşkes ve silahlı güçlerinin Türkiye'den çekilmesi çağrısını yaptığı metin okundu. 2015’te soğuğa ve yağmura rağmen Diyarbakır Newroz alanında toplanan kitleye okunan mesajında Öcalan, IŞİD saldırılarına değinip Kobani’ye selam gönderdi. 2024 Newroz’unda farklı olanak ve olasılıklara açık olunması gerektiğini düşünen Leyla Zana’ya mikrofon yine orada sunuldu.
***
Diyarbakır Newroz kutlaması, ölmeden önce en azından bir kez katılınması gereken, görmeyenin çok şey kaçıracağı, gazete ve televizyon haberlerinden izlenemeyecek bir canlılık ve katmanlarla doludur. Öcalan’ın mesajları okunurken yaşanan büyük sessizlik hariç, aslında tek bir kutlamadan çok yüz binlerce katılımcının aynı zamanda farklı biçimlerde yaptığı çoğul kutlamalardan ve buna yakışan bir yaratıcılıktan söz etmek mümkün. O senenin siyasal tansiyonunun belirlediği sayıda kurulmuş arama noktalarından geçen, bazen barikatları aşmak zorunda kalan katılımcılar, söz birliği etmişçesine alana gülümseyerek girer. Kolektif kimliğin, dilin, kültürün, siyasal özlemlerin sakınılmadan ifade edildiği bu tek günlük vahada, kutlamanın o şenlikli aynasında katılımcı hem kitleyi görür hem de başta komşuları olmak üzere tüm halkına görünür.
Bazı yıllarda siyasal gündem ile Newroz’un gündemi tıpatıp aynılaşır. Bazen siyasal gündem o kadar ağırlaşmıştır ki Newroz alanı nefes alınan, baskıdan bir nebze uzak, yüreğin dinlendirildiği bir yer olur. Yıl olur, gündem kuş kadar hafiftir, Newroz siyasal görevlerinden görece bağımsızlaşır, kelimenin tam anlamıyla bir şenliğe dönüşür. Newroz’un devamlıları zaten yollara konulan ya da konulmayan barikatlardan, yola dizilen polis sayısından, alana girerken yapılan aramanın hızından nasıl bir Newroz yaşanacağını anlar.
Siyasal lider ve temsilcilerin, yurt içi ve dışından gelen konukların oturduğu, konuşanların halkı selamladığı büyük sahnede olup bitenler aslında hikayenin tamamını anlatmaz.
Alanın dört bir yanında, Kürt toplumunun sosyal gerçekliği ve siyasal arzusu, asla sahnede söyleneni yanlışlamadan, orada konuşanı zor durumda bırakmadan genişletilir. Alandaki gençler sahnede atılamayan sloganı atarak, orada o yıl sahneye asılamayan fotoğrafı koynundan çıkarıp tutabildiği en yüksek noktada tutarak “mümkün”ün sınırlarını genişletir. Olması gerekeni, hayal edileni ima eder.
***
Bu yılki mesajı Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıya atıfla “Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newroz’u” olarak belirlenen 2025 Newroz Bayramı’nın ilk kutlaması PKK’nin kuruluşunun ilan edildiği yer olan Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 12 Mart'ta yapıldı. Toplamda 89 merkezde hafta boyunca yapılacak kutlamalar 23 Mart’a kadar devam edecek.
Serin bir Newroz haftası yaşanırken, çarşamba sabahı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan başta olmak üzere çok sayıda kişi gözaltına alındı. DEM Parti eş genel başkanları Van ve Tatvan’daki Newroz kutlamalarında bu gözaltıları siyasal darbe olarak tanımladı ve sert bir biçimde eleştirdi. Darbe dinamiğinin bu ciddi saldırısına karşı, aynı akşam Saraçhane Meydanı’nda ve yurdun dört bir yanında bu operasyonu protesto eden, farklı siyasal aidiyetlerden binlerce kişinin sesi yükseldi.
Bugün Diyarbakır Newroz alanında Öcalan’ın mesajı, sahnede konuşan hatiplerin söyledikleri ve söylemedikleri can kulağıyla dinlenecek. Saraçhane Meydanı’ndan yükselen haykırışın Newroz alanındaki yankısı merakla beklenecek. Kolluk tarafından alınan önlemler, başta Cumhur İttifakı liderleri olmak üzere siyasal yelpazeden gelen tepkiler, yapılan açıklamalarda Newroz’un nasıl tanımlandığı ve hatta yazıldığı dikkatle izlenecek. Ama 2025 Newroz’unun asıl mesajı, her yıl olduğu gibi bu yıl da köyünden, mahallesinden Newroz alanına yürüyerek, kamyon sırtında, beş kişilik arabaya 10, 20 kişilik minibüse 50 kişi binerek gelenlerin ifade ettikleriyle, onların simgesel imbiklerden süzülerek gelen iradesiyle, Öcalan’ın çağrısında eksik kalanları doldurma biçimleriyle tamamlanacak.
Newroz pîroz be!
Evrensel'i Takip Et