Aşk olsun

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel
Eee, ne oldu?
Hani bu gençler sanal ortamda kaybolmuştu?
Hani bu gençler kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen ev gençleriydi?
Hani bu gençler için dışarıda olup bitenlerin hiç önemi yoktu?
Hani bu gençlerin kendi ülkeleri ile ilgili kaygıları yoktu?
Hani bu gençler geleceklerini yurt dışında arıyorlardı?
Kendimizi sayılarla, 68, 78 diye tanımlarken, bu gençleri tanımlamak için alfabedeki tüm harfleri bitirip en sona gelmiş, hepsine “z-kuşağı” demiştik. Hani z-kuşağı dediğimiz gençler twit atmaktan, tik-tok çekmekten ve izlemekten başka bir şey bilmezlerdi?
Yanılmışız.
Onlar kendi gelecekleri kadar arkadaşlarının gelecekleri ile de kaygılanıyorlarmış.
Onlar kendi gelecekleri kadar ülkelerinin gelecekleri ile de kaygılanıyorlarmış.
Onlar yakmadan, yıkmadan, akıl ve sevgi dolu sloganlarıyla, pankartlarıyla güldürürken düşündürmeyi, haksızı hukuksuzu korkutmayı biliyorlarmış.
Onlar önlerine çıkarılan barikatları, duvarları, korkuları, mülakatları, engelleri vurmadan, sadece vücutlarıyla yıkmayı bizden daha iyi biliyorlarmış.
Çalışan, okuyan, işsiz gençler sanayide, okulda sesini yükseltmeyi, hakkını aramayı biliyorlarmış.
Onlar tıpkı bahar başlangıcında şarkı söyler gibi uçan, gökyüzüne özgürlük resmi çizen sığırcık kuşları gibi yürümeyi biliyorlarmış.
Onlar, kendilerine dayatılan yaşam biçimini kabul etmeyecek, nasıl bir dünyada, nasıl bir gelecekte yaşayacaklarına karar verecek kadar bilinçliymişler.
Aşk olsun gençlere.
Evrensel'i Takip Et